TARİH Drexler bir çilingirdi. Harpten son- ra politikaya heveslenmiş, bir | İşçi gazete muhabirinin, Karl Harrer'in grubuy- la birleşmiş ve Alman İsçi Partisini teşkil etmişti. Parti, o tarihlerde Al- manyada binlercesi bulunan manasız önemsiz siyasi teşekküllerden biriy- di. Harrer, topu topu yüz üye topla- yabilen partinin liderliği görevini al- dı. Drexler de onun beyni oldu. Hitler ertesi sabah, eline tutuştu- rulmuş olan broşüre bir göz attı. Bu, çilingirin politika felsefesiydi. şürde yazılanlar, Hitleri çok alâka- verdi. Gitti ama, kararının tamamını tat- bik edemedi. Partiye girdi ve İdare Heyetinin yedinci üyesi oldu. Yeni lar H bu manasız siyasi teşekkülde, ayatında büyük rol oynayan iki kişiye rastladı. Bunlardan biri, sonra- dan nazillerin çetesi olan S. A.'ları kurup idare eden Ernst Roehm'dür. Yüzbaşı Roehm partiye Hitlerden ön- ce girmiştir. Sert, pervasız, demokra- tik cumhuriyetin amansız düşmanı bir adamdır. Cinsi sapıktır. Kuvvetli bir milliyetçi Almanya kurmak iste- mektedir. Bunun, basit tabakalara Almanyada açlık: Berlin Belediyesi patates satıyor Tok açın halinden anlamaz dar etti. Drexler, çalışan sınıflara dayanan, ama Sosyal Demokratların aksine koyu milliyetçi bir parti ha- yal ediyordu. Fikir, küçük avustur- yalıyı cezbetti. O gün akşam üzeri, postayla bir kart geldi. Kartta Adolf Hitlere, Alman İşçi Partisi üyeliğine kabul edildiği bildiriliyordu! Hitler, kızmak mı, yoksa gülmek mi lâzım geldiğini pek kestiremedi. Zira, böyle bir talepte bulunmamıştı. Kurulmuş bir partiye girmek niyeti yoktu. Kendisi bir parti kurmak isti- yordu. Buna rağmen, partinin komite toplantısına gitmek ve böyle gülünç bir teşekküle niçin katılmayacağını idarecilere bizzat anlatmak kararını 20 dayanan bir parti vasıtasıyla gerçek- leşebileceğine inanmaktadır. Bir çok subay gibi. kendisi de o tabakalardan gelmiştir. Roehm'ün asıl hususiyeti, doğuştan müthiş bir teşkilâtçı oluşu- dur. Nitekim pervasız yüzbaşı partiye sâdece eski ordu mensuplarını, ma- ceracıları, işsiz kalmış kadayıları top- lamakla kalmadı. Ordunun bir subayı olarak askeri makamların, Hitlerin teşkilâtını ilk günlerde himaye etme- sini de sağladı Hitlerin partide rastladığı ikinci a- dam bir sarhoş şair, Dietrich Eckart oldu. Eckart, teşekkülün siyasi o fel- sefesini kurdu. Edebiyat o sahasında muvaffak olamadığından sarhoş şair gece gündüz içiyor, etrafına topla- dığı adamlara ari ırkın üstünlüğünü ve yahudilerin bertaraf edilmesi lü- zumunu anlatıyordu. Fakat bu fikir- lerini tatbik edecek bir aksiyon ada- mına ihtiyacı vardı. Bunu, Hitlerde buldu. Genç hatibi baştan itibaren e- linden tuttu, ona kitaplar, broşürler verdi, fikren yetiştirdi, muhitine aldı, kendi arkadaşlarıyla tanıştırdı, yolu- nu açtı. Rudolf Hess ve Alfred Ro- senberg Hitlerin bu vasıtayla tanıdı- ğı kimselerdir. Eckart partinin müs- takbel liderine zengin dostlar da ta- min etti. İşte, onüç sene içinde koca Al- manyada iktidarı alacak ve sonra dünyayı kana boyayacak nasyonal sosyalizm 1920 m ünihte a- vusturyalı bir serserinin, bir çilingi- rin, bir sarhoş şairin, bir cinsi sapı- ğın bir manasız, küçük siyasi teşek- kül içinde tesadüfen bir araya gelme- leriyle doğdu. Güç başlangıç A ama kolları süratle sıvadılar. Hitler enerji ve dinamizm doluy- du. Küçük teşekkülün hemen ruhu haline geliverdi. Hareket, mütemadi - yen hareket istiyordu. Parti toplantılar tertiplemeli, canlılık ya- ratmalıydı. Kendi eliyle (o davetiyeler yazdı, bunları dağıttı. Fakat toplantı günü gelip çattığında, ortada İdare Heyetinin yedi üyesinden başka kim- se görünmüyordu. Bu yedi, bir türlü sekize çıkmak bilmiyordu. Çıldırmak işten değildi. Buna rağmen Hitler ne azminden, ne ümidinden, ne de canlı- lığından bir şey kaybetti. Davetiyeleri bir teksir aletiyle çoğalttı. Biraz pa- ra buldu, toplantının ilânını bir ma- halli gazetede yayınlattı. Netice, şa- şırtıcı oklu: İlk defa olarak 112 kişi toplantıya katıldı. Orada Hitler, ilk siyasi nutkunu söyledi ve alkışlandı. Hattâ öyle bir heyecan yarattı ki dinleyiciler arasında parti için 300 mark bile toplandı. Bu, müflis par- tiyi biraz rahatlattı. 1920'den itibaren. Hitler, partisinin propaganda işlerini üzerine aldı. Pro- pagandanın önemini, Viyanada müşa- hede ettiği siyasi partilerde görmüş- tü. Biliyordu, Küçük partinin o zama- na kadar hayal dahi etmediği azamet- te bir toplantı tertipledi. İki bin kişi- lik bir yer kiraladı. Arkadaşları ken- disine deli diye bakıyorlardı. Geçine- mediği Harrer, protesto makamında liderlikten istifa etti. Onun yerine, çilingir Drexler geçti. Toplantı başa- rı kazandı. Önce sosyalistler ve ko- münistler kendi çeteleriyle (o salonu bastılar. Döğüş oldu. Fakat Roehm'ün temin ettiği kabadayılarla partililer döğüşte galip geldiler. Hitler konuştu ve Alman İşçi Partisinin programı