reslerinin kocalarına, şantaj yaparak geçinen Julius Streicher, başka bir şantajcı Hermann Esser, bir çok ho- moseksüel bunların arasındadır. Bun- lar, kısa Kamanda partinin kendini bilen simalarının nefretini çekti, şi- kayetine yol açtı. Fakat Hitler, me- selâ Esser'den şikayet edenlere şu ce- vabı verdi: " — Esser'in bir sahtekar olduğu- nu biliyorum. Ama bana faydalı ol- duğu müddetçe yanımda tutaca- gım." Bu, Almanyanın müstakbel dikta- törünün ahlak telakkisini, fütursuz- luğunu, politikada her şeyi omubah gören zihniyetini ortaya sermektedir. Gerçekten da Hitler, iktidarı aldıktan sonra da hırsızlıklarını, ırssızlıkları- nı, namussuzluklarını mükemmelen bildiği kimseleri kullanmaktan çekin- memiş, hatta onlara bu kusurlarından faydalanarak baskı yapmış, kendisi- ne uşak etmiştir. Dünyada pek az siyasi hareket, bazı çevrelerin san- dıklarının ea nazizm kadar ah- laksız olmuştu Hitler, lideri olduğu partiyi hem kadro, hem imkan, hem de hareket bakımından kuvvetlendirdi hayat ver- di. Asıl sebep m geçen bunca zaman ve O zamanı dolduran bütün hâdisele- rin ötesinde, avusturyalı eski o serse- rinin kendi tıynetindeki ideal arka- daşlarıyla ve tam şarlatanca metod- lar kullanarak yürüttüğü partisinin Almanya gibi bir olgun memleketteki bu başarısı insana tuhaf (o gelebilir. Ancak, bir kaç noktanın hatırda bu- lundurulmam lâzımdır: 1923 yılında, yoktan varedilmiş olmasına rağmen, resmi adıyla Nas- yonal Sosyalist Alman İşçi (o Partisi Almanya çapında bir teşekkül olmak- tan çok uzaktır. Aksine, bir bölge teşekkülüdür ve sadece Bavyerada ismi bilinmektedir. Hattâ Bavyera- da bile, partilerin en kuvvetlisi değil- dir. Böyle, dünya kadar hareket var- dır. İkincisi, oBavyeradaki sağcı hü- kümet milliyetçi her hareketi des- teklemekte, Cumhuriyeti alaşağı et- mek niyeti taşıyan her politikacıyı tutmakta, işini kolaylaştırmaktadır. Yoksa ciddi bir hükümet müdahalesi Hitleri de, nazizmi de, onun çapulcu S. A.'larını da kolaylıkla yola getire- bilir, Almanyanın da, dünyanın da ba- şına gelen felaketi beşiğinde boğardı. Bu yapılmamış, Münih sokaklarının kavga ve döğüş meydanı haline geti- rilmesine göz yumulmuştur. Üçüncüsü, bir harpten mağlup çıkmış Almanya yolunu aramaktadır. Tutulan demokratik yol emin, fakat uzun yol olduğundan çok sabırsızı tedirgin etmekte, ümitsizliğe odü- şürmektedir. Politikacılar da, aydın- lar da hoplamalı zıplamalı bir kestir- me yol peşindedirler. Bir yol ki, bun- ca hata dolu yılın neticesini bir anda ortadan kaldırsın, her şey güllük gü- listanlık olsun! Almanya, her şeyin ba- şında, harpten mağlup çıkmış oldu- gunu, bunun bir bedeli olmak gerek- tiğini kabul etmemektedir. Bu kütle- lere Hitler ve nazizm bir kestirme yol göstermektedir. Hele Versay Andlaş- masını imzalama zarureti, demagog- ların büsbütün işine yaramıştır. Hit- ler, işte böyle bir fikir ortamında "Daha uzun müddet, sahtekarca bir ekseriyet fikri üzerine kurulmuş de- mokratik devlete tahammül etmeye- ceğiz. Biz, bir diktatörlük istiyoruz" diye bağırmaktadır. Dördüncüsü, Ordu Cumhuriyeti be- nimsememiş, Demokrasiye inanma- . Eski büyük Almanyalını baş- ka yoldan ihya edilebileceğine kani- dir. Gırtlağına kadar politikanın için- dedir. (o Şarlatanlara, odemagoglara, kendisi için mukaddes bazı fikirleri bunlar bayrak ettiklerinde kolay ka- pılmakta, tesir altında kalmakta, uğ- radığı omağlübiyetin sebebi (o saydığı politikacıladan nefret etmektedir. Nihayet ve belki hepsinden mü- himi Almanyanın ekonomik durumu facia halindedir. Berlindeki hükümet, iktisadi ve sosyal meseleler üzerine eğilmek O fırsatını bulamamaktadır. TARİH Mark, artık hiç bir kıymet ifade et- memektedir. Halk, sokaklarda açtır. Bir ekmek, yüz milyarlarca marka satılmaktadır. Almanya, bu yata se- risinin başında anlatılan ekonomik ve sosyal ortam içindedir, (Bk. AKİS — Sayı 424 "Nazizm - Memleket") Bu ortam, sadece aydınları değil. halkı da yeni bir çıkış kapısı ara- maya itmekte, diktatörlük heveslileri- nin peşine takmaktadır. Berlinde, ik- tidarı nihayet Stresemann Stresemann, i ir. Bu meselelerin demok- ratik yoldan, ama azim, bilgi ve me- haret göstermek suretiyle halledilebi- leceğine kanidir. Nitekim, o yola gir- mek üzeredir. İşte Hitler, partisini bu ortam için- de, büyük olmasa da Bavyerada hatırı sayılan bir kuvvet haline getirmiş olmanın verdiği cüretle darbeyi indir- me saatinin geldiği kanaatine vardı. Berlinde Stresemann biraz zaman bu- lur ve memlekette istikrarı sağlama gayretinde başarı kazanmaya başlar- sa bütün ümitler heba olacak, Hitler de, partisi de şanslarını kaybedecek- lerdi. Almanyanın müstakbel diktatö- rü 1923 Sonbaharında politikayı ikinci plâna itti ve meşhur "Birahane Dar- besi"ni yaptı. (Gelecek yazı: "Darbeci - Bir bi- rahanede, opera - komik havası için- de girişilen hükümet darbesi ve neti- cesi.”) Hitler parti lideri Merdivenin ilk basamağı