YURTTA OLUP BİTENLER Bütün dünyada milli itibarımız, hem kuvvetimizin, hem kuvwvetlilere has ağırbaşlılığımızın neticesi en yüksek wv çıkmıştır erdeki istismar gayreti, kimlerle kimlerin paslaşmakta oldu- Şunu artık ispat etmiştir. Dış Politika Irak ve biz B; aydan beri, Irak hududumuzda bir takım hâdiseler olmaktaydı. I- rak uçakları zaman zaman bizim ta- rafımıza geçmekte, sonra kendi sema- larına dönmekteydiler. Türk hüküme- ti, bunları ciddi mesele yapmak iste- medi. Bunun sebebi şudur: Halen 1I- rak Hükümeti, Molla Barzaninin Rus- lar tarafından teşvik edilen ve si- lahlandırılan kürtlerine karşı savaş- maktadır. Bu savaşta Ankara, Gene- ral Kasımın işini güçleştirmek niyetin- de değildir. Bilâkis, ona elden gelen yardımı yapmak hem Türkiyenin, hem de Türk - Irak dostluğunun menfaati icabı mütalaa edilmiştir. Bu yüzden, hudut vakalarında platonik demarş- larla iktifa olunmuş, zaten her sefe- rinde de Bağdat Hükümeti üzüntüsü nü belirtmiş, gerekli tedbirlerin alma cağını söylemiştir. eneral Kasımın başı, Molla Bar- zaninin kürtleriyle derde, iktidarı al- masından bir müddet sonra girdi. I- raklı asi general, Faysalın Irakını bir Arap - Kürt Cumhuriyeti olarak kur- du. Irak topraklarındaki o kalabalık kültleri bu suretle kendine bağlayaca- ğını, onları kullanarak büyük politi- ka yapabileceğini, dört bir tarafında- ki rakiplerine karşı böylece durabile- ceğini hesap ediyordu. Nitekim işin başında kürtlere geniş taviz verdi, on- ları baş tacı etti, şımarttı. Fakat evdeki hesap, pek çarşıya larını belli ettiler. Irak Cumhuriyeti içinde bu şekilde kalmak istemiyor- lardı. Otonomi istiyorlardı. Bu arzula- rını, tüfeği ellerine alınca daha kolay duyurdular, O zaman Ka- sım, bunlara karşı askeri harekâta geçti. Zira, Molla Barzaniye Irakın bir parçasını vermek istemiyordu. Bu su- retle, hudutlarımızın hemen üzerinde bir silâhlı çatışma başladı. Barzani ve Türkiye lla Barzani, işin başından itiba- en Türkiyeyle çatışmamaya aza- mi dikkati gösterdi. Kurmak istediği Kürdistan için bizden toprak talebi yok değildir. Kendilerini arpa amba- rında sanan bu aç tavukların çizdik- 6 Molla Barzani Kara kedi leri veya çizdirdikleri, yahut çizilip verilen haritalardan bu açık surette görülmektedir. Ama, henüz Irakla işi- ni halledememişken Molla Barzani ve akıl hocaları sırtlarına bir de Türki- yeyi almak istememişlerdir. Buna rağmen, Molla Barzaninin kuvvetleri zaman zaman hududumu- zu aşmışlar, bazen Irak kuvvetlerinin takibinden böyle kurtulmuşlar, bazen de bizim hudut köylerimizde ikmal yapmışlardır. Bu arada, kesif propa- ganda faaliyetine girişmekten de geri Feridun Cemal Erkin Ölçülü temkin kalmamışlardır. Nitekim, bizim bir çok köyümüze ajan sokmuş oldukları kuvvetle muhtemeldir. Türkiye, bütün bunları bildiğinden Ancak, tadsız hâdiselere meydan ve- rilmemesi için Bağdat Hükümetinin bize harekat hakkında bilgi sunması istenmiştir. Türkiye - Irak hududu bir ciddi hudut manzarası göstermekten uzak- tır. Bir taraftan öteki tarafa, yanı- lıp geçmek daima kabildir. Her yer birbirine benzemektedir. Hele uçak- lar için bu daha da kolaydır. Pilotla- rın Irak mı, yoksa Türkiye mi üzerin- de uçtuklarını farketmemeleri müm- kündür. Bu yüzden bir kaç kilo- metre içeri girilip, çıkılmaktadır. An- cak, bir harekât olunca karşı tara- fa haber vermek lâzımdır ki, o ta- raf da durumu bilsin Bağdat, bunu il etti. 15 Ağustos sabahı itirdiğimiz. haftanın ortasında çar- B; amba günü, şimdiye kadar olan- ardi değişik ve vahim bir hâdise ce- rayan etti. İki jet bombardıman u- çağı Irak istikametinden geldi, hu- dudu geçti, altı kilometre ilerledi. Zu- barik hudut karakolumuzu önce bom baladı, sonra makineli tüfek ateşine tuttu. Karakolda bulunan erlerimiz- den iki tanesi şehit düştü, biri yara- landı. Tecavüz bununla kalmadı. U- çaklar, öğleden sonra, Karakola üç kilometre mesafedeki Biskan köyünü de makineli tüfekle taradılar ve ateşe verdiler. Sonra da, topraklarımızı ter- kettiler. İki tecavüz sekiz saat aray- la yapıldı. Herkes şaşırdı kaldı. Hâdiseyi Jandarma, önce kendi Genel Komutanlığına haber verdi. Ge- nel Komutanlık bunu İçişleri Bakan- lığına, o da Dışişleri Bakanlığına bil- dirdi. Başkent karıştı. Bu sırada, Baş- bakan evindeydi. Kendisi durumdan haberdar edildi. İsmet İnönü tam bir soğukkanlılıkla meselenin esasının öğ- renilmesini istedi. Feridun Cemal kin İstanbuldaydı. Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Namık Tolga derhal Irakın Ankara Büyük Elçisini çağırt- tı, bilgi sordu. Bu arada, Bağdattaki maslahatgüzarımıza da Irak Dışişleri Bakanlığıyla temas etmesi talimatı i. Iraklılar meseleyi tahkik iyi komşuluk münasebetlerinden bah- settiler. Devriye uçuşları pi Ankaranın hareketi diploma- tik sahaya inhisar etmedi. Başba-