T Paris Anouilh'un yeni oyunu LO Jouvet'yi uzun yıllar barındır- olan Comedie des Champs - Elysee tiyatrosuna, şimdi Claude Sa- inval yerleşmiştir. Anouilh'un oyun- larının çoğu bu şık ve zarif tiyatroda oynanmaktadır. Son yazdığı da öyle olmuştur: "L" a ile "La Fo- ire d'Empoign "L'Orchestre" bir perdelik bir "piyes - konser". Gerçekten kontrba- sistin hela aralığında canına kıyma- sıyla biten bir trajik fars! Anouilh bize küçük bir kaplıca şehrinin kadın- lar orkestrasını, bahçe müzisyenleri- nin küçük kavgalarını, "esnaflık'la- rını, bütün gülünçlüğü ve zavallılığı içinde tanıtıyor. Annesinin bir o za- manlar böyle bir kadınlar orkestra- ii keman çalmış olduğu hatırlanır- "Orkestra"da Anouilh'un çocukluk iaedlimmın acı, tatlı izlerini bulmak mümkündür. Anouilh'un asıl ilgi çeken oyunu, bu "lever de rideau"dan sonra oyna- nan iki bölümlük "La Foire d'Empo- igne"dur. Yazar buna "melodram" a- dını vermiş, oysa bu ad "Orkestra" ya daha uygun düşerdi.. "La Foire d' Empoigne", Fransa tarihinin iki çe- kici "an'"ını tesbit etmektedir. Birin- ci bölümde Napolyonun Elbe adasın- dan dönüşü ve XVILI. Louis'nin kaçı- şı, ikinci bölümde de Kralın geri ge- lişi ve Napolyonun Saint - Helene'e sürülüşü görülmektedir. Her iki bö- lümde, iki hükümdara da hizmet e- den aynı Nazırdır: Fouche... İki efen- disine de cezalandırılacak hainlerin, m listesini sunmak onun işi- dir Daha önce Comecdie - Français'e verilip, tabii, reddedilmiş, Fransada önce Almanyada oynanmış olan bu piyes üzerine iyi, kötü çok şey söyle- necektir. Anouilh da bunu bildiği için, programdaki yazısında şöyle diyor: "Fransa tarihine romanesk duygu- larla bağlı olanların: 'Napolyona, o büyük adama bu da yapılır mı?' diye isyan edeceklerini görür gibi ooluyo- rum. Ne çare ki büyük adamlar -çoğu zaman ensemizde boza pişirmek için- karanlıktan ortaya çıkmakla (bazı riskleri göze almışlardır: bizim ma- lımız olmuşlardır. Ben bir Dupont'za- deyim, yazarlığın bana tanıdığı hak- ları da dilediğim gibi kullanmakta serbestim. Hem Fransada hiçbir re- jim Fransızları şarkı düzmekten alı- koyamamıştır. 'La Foire d'Empoig- ne'da bir şarkıdan başka bir şey de- ğildir, eskilerine katılan bir yeni gar- kı..." AKİS, 20 AĞUSTOS 1962 Iİ YATRO “Sekiz Kadın'lı oyun İ stanbulda "Tuzak" Ankarada "Do- lap" adı altında, geçen mevsim ay- larca afişte kalmış olan "Piege Po- urun Homme Seul"ün yazarı Robert Thomas, Brükselde bu "tükenmez" oyunu Belçikalılara tanıtırken, Paris- te Edouard VII Tiyatrosu onun i- kinci oyununu başarıya ulaştırmıştır. "Sekiz Kadın" adını taşıyan bu oyun şimdi Parisin en beğenilen temsilleri arasında yer alıyor. Robert Thomas, Fransız tiyatro- sunun yeni parlayan yazarları ara- sında, üzerinde durulmaya değer bir gençtir. 1930 doğumlu olduğuna gö- re, henüz 32 yaşındadır ve "Dolap"- la birdenbire şöhrete ulaşmış, dünya sahnelerinde oynanır olmuştur. "Se- kiz Kadın" şimdiden onbeş yabancı dile tercüme edilmek üzeredir. Onu bu hisli başarıya götüren, On yıllık devamlı, sabırlı bir çalışma olmuştur. Bu çalışmayı aktör olarak (yapmış, Paris sahnelerinde, taşra sahnelerin- de çok çeşitli roller oynarken tiyat- ronun, herkese açık olmayan, iç dün- yasını tanımış, sırlarına nüfuz oet- meğe çalışmıştır. On kadar oyun yaz- dıktan sonra Paris sahnelerine o çı- kabilen "Dolap", bu on yıllık çıraklık devresinin boşa geçmediğini ogöster- miştir. "Sekiz Kadın'ın vakası taşrada, fırtınanın dört duvar arasına hapset- tiği, dünya ile ilgisini kestiği (sekiz kadın, bir cinayetin düğümünü çöz- mek için, birbirlerine giriyorlar. A- ma, aslı astarı olmayan bir cinayetin.. Okuduğu polis romanlarını o tatbike kalkan 17 yaşında bir kızın icadettiği, ama son perde kapanırken, birdenbi- re, gerçekleşiveren bir ölüm, babanın ölümü, bütün bir aile dramım - ve bir hayli kirli çamaşırı - ortaya çıka- rarak, "Sekiz Kadın"a her cinayet o- yununun dokusunda bulunmıyan psi- kolojik ve çok beşeri bir derinlik kazandırıyor. Sahnedeki oyun pe VLI tiyatrosunda, Jean Le Poulain'in sahneye koyduğu oyun, Roger Harth'ın havayı mükemmel veren ağırbaşlı ve güzel dekoru için- de, kusursuz oynanıyor. Rol dağıtı- mında Denise Grey, Claude Genia gi- bi tanınmış sanatçılar vazife almış oldukları halde, ferdi bir üstünlüğe yer verilmemiş. Buna karşılık bütün trup başardı, herkes, her şey yerli ye- rinde... Ama, hayal ettiği cinayete herkesi inandırmakta, hiç güçlük çek- meyen, "yeni dalga" kuşağının tem- silcisi Catherine'de genç bir sanatçı, Sylvie Favre zeki ve tatlı oyunuyla gene de dikkati çekmekten geri kal- mıyor "Sekiz Kadın'ın tercüme ve tem- sil müsaadesi memleketimiz için de alınmıştır. Önümüzdeki mevsim, İs- tanbul Şehir Tiyatrosu sahnelerinde görülebilecek olan bu güzel cinayet komedisi Robert Thomas'yi seyirci- mize daha iyi tanıtmış olacaktır..