rulmasını arzu ediyoruz" dedi ve i- simler bile verdi. C. K. M. P. Adalet Bakanlığı için Prof. Faruk Eremi a- day gösterecekti. Hasan Dinçerin Baş- bakan Yardımcılığı muhakkaktı. Öz- türk bu arada Ur başka suale muha- tap oldu. Bir muhabir : ” eki siyasi af konusunda ne isteyeceksiniz?" diye sorunca OÖ türk : "— İyi ki bu suali sordunuz. İzah edeyim" dedi ve sonra açıkladı: "— Siyasi affın bir siyasi yatırım konusu olmamasını ve Parlamento- met Programında bir sarahat isteye- ceğiz. Mutlaka Hükümet affın hangi tarihte gerçekleşeceğini programında açık ve seçik göstermelidir. Bir başka sual, C.K.M.P. nin Servet Beyannameleri konusundaki düşünce- lerini de ortaya çıkardı. C. K. M. P. Servet Beyannamelerini bir müesse- se kabul ediyor ve kaldırılmasını is- temiyordu. Ancak bir defaya mahsus olmak üzere geri verilmesini isteye- ceklerdi. Haftanın sonundaki o gün konu- şan Öztürk, C. K. M. P. nin taktiğini tespit ettiğini de açıkladı. C. K. M.P. Koalisyonda Bağımsızları . du.T.T.P. ninde arzusu buydu. B koalisyonla alâkalı başladığından bu yana, sadece .T. P.,C.K.M.P. ve Müstakil- ler değil, bizzat C. H. P. liler azimli, kararlı, niyetleri belli ve açık bir İsmet İnönüyü karşılarında buldu- şaşılacak bir mem- lar. Aslında, bunun tarafı yoktur. İsmet İnönü, leketin kaderi üzerinde hayati Ö- nemde tesiri olabilecek bir "son tec- rübe"ye girdiğinin pek âlâ farkın- dadır. Bu oyana, tıpkı 1946 - 50 ara- sında olduğu gibi, inisyatifi oOtam olarak elinde tutmak suretiyle oy- namak istemektedir. Diktatörlükten gönül rızasıyla vaz geçen ve politikada kalıp onun mihnetlerine katlanmayı göze alan bir başka şahsiyet bulunmadığı i- çin İnönü'deki bir kompleksin bu duruma has bir rahatsızlık mı ol- duğunu söylemek kolay değildir. A- ma şurası bir gerçektir ki, Paşa " AKİS, 18 HAZİRAN 1962 çalışmalar bilhassa İktidardan ayrıldıktan sonra İsmet Aman, bana gene Milli Şef di- yecekler" endişesi içinde çok zaman inisyatifi elinden çıkarmıştır. Gerçi en sonda, kuvvetli şahsiyeti ve doğ- ru fikirleriyle duruma hâkim olmuş- Turhan Kapanlı Hem ağlarım, hem giderim nu Öztürk : "— İsterse İsmet Paşa kendi kon- tenjanından onlara Bakanlık versin. Ama biz Y. T. P. ile buna karşı o- lacağız " diyerek izah etti. Havan, tur ama, arada pek çok zaman, e€- mek ve kiymet heba edilmiştir. E- ger 1950 - 60 arasında İsmet Paşa, daha aktif olup ta 1946 - 50 İsmet Paşasının enerjisine sahip (o bulun- saydı, başımıza gelen bir çok dert gelmezdi. Koalisyon o çalışmaları., Türkiyenin I numaralı devlet ada- mının bunu artık anladığını ve ha- vanda su dövmesine şartların müsa- it bulunmadığına inandığını göster- mektedir. Şöyle bir etrafa bakınmak ve bekleyenleri görmek, İnönünün bu teşhisinde de bir hata bulunma- dığını anlamaya yetecektir. Bugün oynanan, Demokrasinin ölüm - ka- lım savaşıdır. Türkiye için, kalkınma yola tek- tir. Türklerin çalışması lâzımdır. Türklerin vergi vermesi lâzımdır. Türklerin kolay yol aramaktan vaz geçmesi lâzımdır. Türklerin okuma- sı lâzımdır. Türklerin tutumla ol- ması lâzımdır. Türklerin eşit şart- lar altında yaşamaları ve muamele görmeleri lâzımdır. Bugünkü dün- yada, banlardan başkası o Türklere hayat hakkı vermeyecektir. Eşyanın tabiatı bunu icap ettirmektedir. YURTTA OLUP BİTENLER Kazın öbür ayağ Fakat Öztürk bütün izahatı boyun- ca ikide birde: "— Çadır kurar gibi parti kurul- maz " diyerek bir endişesini izhar et- mekten geri kalmadı. Karşılarında bulunan Osman Bölükbaşı handika- pından haklı bir korkuları vardı. Öz- türk : '— Partinin eski liderleriyle uzun zaman çalışmış bir partili olarak şu- nu ifade edeyim ki, Osman Bölükba- şı bu konuda hatalı hareket ediyor" dedi ve o sırada Meclis salonuna gir- mek üzere olan Hasan Dinçeri göste- rerek : "— e vatansever bir adam, pır- " İşte lanta gibi bir adam" diye ilâve et- ti. Hakikaten Osman Bölükbaşı ve o- nunla birlikte C. K. M. P. den kopan bir grup yuvada kalanlar için bir kor- ku sebebi oldu. Koalisyonda Bölükba- şısız bir C. K. M. P. olmak onları ür- kütüyordu. Bu sırada Bölükbaşı kendi takti- ğini tespit etmişti. İsmet İnönü ka- binesini destekleyecekti. Memleketin içinde bulunduğu şartların vahame- ti iri yapılı lidere bu tarzda hareket etmek mecburiyetini veriyordu. Osman Bölükbaşı mutemet adam- larına kulise karışmamalarını, Oo fa- kat İnönü kabinesi şayet kurulursa su Ve döğücüsü Türkiye bu yola mutlaka tutacak- tır, Bu yolu demokratik bir sistem içinde, yani yanılma payı ve van süresiyle derecesi en az usulle tutacaktır, yoksa bir başka rejimle buna zorlanacak mıdır? İsmet Paşa birinci şıkkı milletin ve memleke- tin selâmeti saydığı. Koa- lisyon çalışmaların.! taviz ermez çevrece- başında oturmuştur. b Bu politikacı- ya devlet adamının verdiği tavize çekilmiş bir derin paydostur. Ata- tatürk devrimleri muhafaza edile- cek ve tabii neticelerine vardırıla- caktır. 27 Mayısın gerisine dönül- meyecek ve o hareketin sadece si- yasi değil, sosyal ve ekonomik he- defleri ode Oo gerçekleştirilecektir. Türk milletine, bir hamleci ruh mut- laka verilecek ve bunun müessesele- ri kurulacaktır. Başka çare var mı? İnönü, bu- nu yapamayacak bir kabineyi kur- mayı reddettiğini şu anda açıkça bildirmiş bulunuyor. ok şükür!" dememek müm- kün mü?