ten başka yapılacak şey olmadığını süratla ve basiretle gördüler, kendi- lerinden ewel D. P. nin İspatçıları- nın yaptıkları gibi soluğu dışarda al- dılar ve teşkilâtlandılar. Bu grup şim- di, yeni koalisyonun bir kanadını teş- kil ettikten sonra yurt içinde gelişe- cek ve şansını deneyecektir. Her şey göstermektedir ki eğer Hükümet ba- şarı kazanırsa, yeni siyasi teşekkül yaşayacaktır, eğer o tecrübe de fi- yaskoyla neticelenirse odemokratik sistemle beraber mutediller de siyaset sahnesinin dışında kalacaklar, ama her halde A. P. gibi altında kalma- yacaklardır. Eğer bir gün, D. P. iktidarının ba- sım yiyenlerin o bir listesi ya- pılacak olursa bu listede bir kala- balık sınıf ön yerlerden birini işgal edecektir. Bu sınıf, İnönü Mütehas- sıslarıdır. Düşününüz, D. P. liderle- rinin İnönü fobisi dolayısıyla po- litika hayatımızda ve o liderlerin çevresinde, büyük ücretlerle trans- fer edilen bir İnönü Mütehassısları kadrosu teşekkül etmiştir. Somun- cuoğludan Erime. Topaloğludan (Atıf Kırdara kadar.. Ama bunla- rın bütün teşhisleri hatalı, bütün tahminleri yanlış çıktığı içindir ki D. P. iktidarı hazırladığı her oyu- nun altında kendisi kalmış ve en sonda, yıkılıp gitmiştir. D. P. iktidarı yıkılıp gitmiştir a- ma, İnönü Mütehassısları neslinin tükenmediği anlaşılıyor. Eski üstat- ların yeni çömezleri, şimdi başları yemekle meşguller. şunu yapar", "İnönü bunu yap- maz", “İnönü şöyle düşünür”, "İnö- nü buraya kadar gitmez" diye diye 35 Ekimden bu yana pek çok adam kandırılmış, pek çok otobüsün ka- çırılmasına yol açılmış, pek çok hüs- rana sebebiyet verilmiş ve dünya kadar sürprizle burun buruna ge- linmiştir. İlk Koalisyonun kurulması sıra- sında, yüksek çevrelerden gelen Mi' li Koalisyon türkülerine bel bağlı- yan Y.T.P. ve lideri o yüzden açıkta kalıvermiş, bir kapının yüzüne ka- pandığını görmüştür. O koalisyonun sonunda A. P. "İnönü İstifa etmez Bayılıyor Başbakanlığa" şarkısına İnandığından dolayı dıral odedenir düdüğüne dönmüş ve bütün hesapla- rının yanlışlığı içinde feryata baş- 7 "Ben de varım Koalisyo- en de varım.. a her seferinde, atı alan Üs- ei geçmiştir. AKİS, 18 HAZİRAN 1962 Buna mukabil, A. P. nin gittiği is- tikameti gören, fakat kendilerinde geniş bir politika tecrübesi vahme- den ve "ötekiler"i çocuklukla, ama- törlükle itham eden bir başka "pro- fesyonel politikacı" grubu başka bir oyuna girişti. İhsan Sabri Caglayan- gil, Cavit Oral, Ahmet Topaloğlu ve arkadaşları bu davranışlarıyla D. P. nin Sıtkı Yırcalısını ziyadesiyle ha- tırlattılar ve "imam evinden aş, ölü gözünden yaş" koparma sevdasına kapıldılar. Çağlayangil, mutedil omilletvekil- lerinin ırkçı ekalliyete ve onlarla be- raber hareket eden Gümüşpalaya kar- YURTTA OLUP BİTENLER şı hareketlerinde birinci plâna çıkı yı bildi. İşi üzerine alan ve yükü o- muzlarında taşımaya hazır lider zisyonuna girerek kartlarımtekerte- ker oynamağa başladı. İlk hamlede parti içinde mücade- leyi kazanma yolunu tuttu ve kay- betti. Ama mücadelesine devam ken- disi için- etti. Bu defa mağlup... mutedilleri parti içinde kalarak mü- cadeleye devam etme fikri etrafı toplamağaçalıştı. Kopulacaksa, bir- likte kopulacaktı. Çabası boşuna; de- gildi. A. P.denkopacak parçanın dı- şında bulunduğundan, parça ne ka- dar büyük olursa ve kendisi tarat İnönü Mütehassısları Gökhan Evliyaoğlu - İhsan Ataöv Müflis İnönü konusunda A. P. nin ve safça liderinin akıl hocalarının ne nisbette yanıldıklarını anlamak i- çin Gökhan begin dehşetengiz başya- zılarım okumak, İhsan Ataöv tipi hatiplerin parlak nutuklarını hatır- lamak yetecektir de, artacaktır bi- le.. Bu tipler, inanılmaz -ve o ma- bette de gülünç- bir tafra o furuş- luklu İnönünün bütün hareketleri- nin anatomisini çıkarmaya kalkmış- lar, hayallerini hem kendileri ha- kikat saymışlar, hem başkalarına saydırmışlar, en sonda bir muhte- şem fiyaskonun mimarları olarak i- simlerini müflis İnönü Mütehassı - ları listesine kaydettirmişlerdir. Peki ama, hata nereden geliyor? Haydi, sonuncular çömez. Ya, on- lardan öncekiler? İnönünün yanın- da yıllar yılı kalmış, ona hülül et- kâhinler miş, ondan bir şeyler öğrenmiş ması gerekenler? İnönüyü tanıyan- lar, bilenler, İncelemiş olanlar? Hatanın menşei basittir. Açık o- yundan kendileri hoşlanmadıkları i- çin, bir sözün ağızdan çıktığına ken- dileri inanmadıkları için, "yapaca- gım" denilen şeyin Oo yapılmasını "yapmayacağım" denilenin yapılır ırasının devlet adamlığının birinin vasfını teşkil ettiğini bilmedikleri i- çin hep öküz altında buzağı arama- lardır. Hani, polis romanlarında vardır. Saklanılmak istenilen şey göz önün- de bırakılır da, hiç kimse gözünün önündekini görmez! İnönü, bir de daha anlaşılmış bulunuyor ki, o! Mütehassıs tutulacağına, adam kendi sözüne kulak verilse ya.. Akıl, İşte!