yolundaki ısrarı fayda vermedi. C.H P. ancak, 1961 ve 62'de verilmiş be- yannamelerin iadesine, fakat (yeni baştan alınmasına, yani usulün 1961 den itibaren isletilmesine razı olacak gribi görünmektedir. Atatürk ilkeleri ve 27 Mayıs ruhu konularında herke- sin aynı fikirde olduğu hemen görül- dü. Bu. bir gün sonra masa başına o- turacak olanların prensipte oanlaşa- caklarını ümidini doğurdu. Öteki ko- nularda da esasa dokunmayan karşı- lıklı anlayış havası, bir yeni tecrübe- yi mümkün kılacaktır. Cumartesi gecesi taraflar Meclisi terkederlerden gazetecilere ketum, fakat ümitli güründüler. Varılacak kararlar önümüzdeki haftanın baş- larında Gruplara götürülecek, uyuş- ma olursa Kabine haftanın ikinci ya- nsında, perşembe veya cuma günü i- simlerle ilân edilecektir. Ondan evvel çıkarılacak her haber, bir masa bası tahminini kolay kolay geçmeyecek- tir. Bekleyen dervişler Bitirdiğimiz o haftanın içinde A. P. Grubuna bakanlar, isteristemez Rabelais'nin "Pantagruel" adlı nefis romanındaki Panurge'ün koyunlarını hatırladılar. Gerçekten de bütün haf- ta boyunca A P. li senatör ve millet- vekilleri gösterişli Parlamento binası- nın koridorları içinde bir yandan bir yana koşuşup durdular, birinin yaptı- ğını ötekiler hemen taklide kalkıştı- lar, kendi mantık ve izanlarını kullan- maya dahi lüzum hissetmeksizin dal- galara kapıldılar da, kapıldılar. Ama, Panurge'ün koyunlarını en ziyade Bursanın Meclise hediyesi olan İhsan Sabri Çağlayangilin peşine ka- tılar. Hatırlatmakla kalmadılar, hare- ketsizlikleri ve inisyatif noksanlıkla- rıyla hakikaten yürek paralayıcı bir manzara teşkil ettiler. Haftanın so- nunda, banların çoğu şaşkın ve bit- kin, bir karar verememenin insanı boğan sıkıntısı içinde bulunuyorlardı. En verimli olabilecek anda huruçu ba- şaramadıklarından, şimdi bunlardan bir 'kısmının, sadece tembellikten A. P. içinde kalması, bir başka grubun da yeni maceralara sürüklenmesi hiç kimseyi şaşırtmayacaktır. Aklını ba- sına devşirip gerekli zamanda gerekli hareketi yapanları ise ne nisbette A. P. temsilcisinin takip edeceğini şart- lar ve ayrılanların basiretiyle başarı derecesi e edecektir "İki ekstre Geride bralağımız haftanın içinde, A. P. kulisinde en ziyade "iki ekst- AKİS,, 18 HAZİRAN 1962 rem" lâfı dolaştı. "İki uç" manasına gelen bu tâbirle, partinin iki büyük kanada ayrılmış olması okastedili- yordu. Ama bu gerçeği görenler dahi, iki cami arasında beynamaz kalmak- tan kendilerini kurtaramadılar. Mütehassıslarının o parlak kehanetleri hilafına Hükümet Başka- nının istifası bir fiili durum halinde ortaya çıkınca, A. P. de maskeler atıl- dı. Bir ırkçı ekalliyetin, Gümüşpalayı da aralarına alarak partiye hakim ha- le geldiği anlaşıldı. Grubu, Alpaslan Türkeşin ideal arkadaşlarından Fethi Tevetoğlu idare ediyordu. Fethi Te- vetoğluyu 27 Mayıs İnkılâbı, D. P. nin Samsun il başkam bulmuştur. O soy- dan pek çok D. P. il başkanı kazaya uğramış bulunduğu halde, devrin Kudretli Albayı bir zamanlar beraber Akif Eyidoğan Erken turancılık maceraları geçirmiş olduk- ları ideal arkadaşım hemen himaye- sine almış, daha sonra da gazetesiyle Gökhan Evliyaoğlu kliğe katılmıştır. Türkeşin bir yandan Tevetoğlu, diğer taraftan "Gökhan ve Hami begler" i- le münasebetini, 13 Kasım ameliyesin- den sonra da devam ettirmiş olduğu hiç kimsenin meçhulü değildir. O dev- rin Kudretli Albayı, ile kafatası o öl- çücü arkadaşlarının gayesi, (o başını kesecekleri D. P. gövdesinin üzerine kendilerini oturtmak olmuştur. Kud- retli Albayın kudretini kaybetmesiy- le bir ara suya düşen plân, A. P. i- çinde aynı ekibin, dolambaçlı yoldan idareyi ele geçirmesi sayesinde yeni- den su yüzüne çıkmıştır. "Ekstrem" lerden biri budur. Bu uç, su anda Gü- YURTTA OLUP BİTENLER müşpala ile yaver-i hası Osmayı avu- cu içine almış bulunmaktadır. Göle çalman yoğurt Geride bıraktığımız haftanın ikinci yarısında cuma günü, lâcivert ny- lon elbisesine asorti çantasıyla Şina- si Osma A. P. Grup odasından çıkıp asansörlerin bulunduğu koridora gir- meğe hazırlanırken, gazeteciler tara- fından çevrildi ve sual oyağmuruna ai İlk soru — İki ml Genel İdare Kuru- lunuz toplanıyor, ne o konuşuyorsu- nuz?" şeklindeydi. Osma hiç düşünmeden cevap ver- di: "— Memleket meselelerini gözden geçiriyorduk!" Osmanın cevabı, suali soran dahil, etrafım saranları bir hayli güldürdü. - Kartın Blind ayılanlar Aslına bakılırsa A. P. Genel İdare Kurutu üyesi de işin farkına ami ve konuyu değiştirmek üzere ilk ham leyi yapmıştı. Ama geç balı adan manevrasında muvaffak olamadı ve gazetecilerin, geniş tebessümleri ara- sında asansöre doğru yollandı. İkinci kata gelince, uzun korido- ru sportmen adımlarla katetti ve A. P. Grup İdare Kuruluna ayrılan oda- nın kapısından içeri girdi. Grup İda- re Kurulu birkaç eksiğiyle tamamdı. Tevetoğlu ve kliki Osmadan daha ev- vel gelmişler, masanın başına otur- muşlardı. Diğer üyeler birer ikişer geldiler. Çoğunluk temin edilince A. P. Genel İdare Kurulu "memleket meseleleri" ni tartışmaya devam et- ti. 12