RADYO Ankara Çabalama kaptan! Türkiye Radyoları içinde, her çeşit tenkitten bir türlü kurtulamayan tek radyo, muhakkak ki Ankara Radyosudur. Bu radyo, yıllardan be- ri ihmal edilen bir kuruluştur. Bir defa personeli, en aşağı 15 yıl önce disiplin ve sistemi bir kenara bıra- karak, her geçen gün daha da ar- tan bir karışıklık içinde (o çalışmaya başlamıştır. Yedek parça yokluğu ve plânsız programsız açılan yeni - İl Radyoları ise, Ankara Radyosunu devamlı surette meşgul etmektedir. Basın - Yayın ve Turizm Genel Mü- dürlüğü, diğer yüksek makamlar ve yetkili yetkisiz birçok kimse yıllar- ca Ankara Radyosunun işine burnu- nu sokmuş ve durumun daha da ka- YAHYA KEMAL BEYATLI Kendi Ağzından Fikirleri ve Sanat Görüşleri Yazan : Adile Ayda Doçent Adile Ayda'nın bü- yük Şairimiz merhum Yahya Kemal Beyatlı ile yapmış oldu- gu (görüşmeleri ihtiva eden, Beyatlı - Ken- Fikirleri ve Sanat kıymetli o eser, ana Yayınları o arasın- da neşredilmiştik. ahya Kemal'in bugüne ka- dar bilinmeyen o hususiyetlerini ve edebi şahsiyetini ortaya ko- yan ve beş renkli zarif bir ka- pak içerisinde yayınlanan ve ta- nesi 3 lira olan bu güzel eseri tavsiye ederiz. Ajans Türk Ya- yınları - Ankara ŞİİRİMİZDE ANLAMSIZLAR Yazan : Necdet Evliyagil Arkadaşımız o Necdet gilin yazdığı ve şiirimizin Evliya- bu- tükenerek yapılmıştır. — Ajans ları arasında neşredilen ve ta- nesi 3 lira olan bu güzel ese- ri tavsiye ederiz, Ee Türk Yayınları - Ank AKİS — 355 rışmasına sebep olmuştur. Gerek teknik yetersizlikler ve gerekse prog- ram personelinin yetiştirilmemesi, işlerin yetkililer tarafından yürütül- mesini önlemiştir. Bu karışıklık için- de işbaşına geçen her müdürün ken- dine göre bir tutumu olmuş ve An- kara Radyosu, bir türlü emin sulara giremiyen bir gemiye dönmüştür. aksaklıklar ve sürüp Bu alışkanlıklar, bu düzensizlikler kımından yararlanılabilirdi. o Bazıları ise, genç adamın işinde çok yumu- şak olduğunu, bu kadar yumuşak birinin Ankara Radyosu gibi karma- karışık bir kuruluşta başarıya ulaş- masının mümkün olamıyacağını id- dia ediyorlardı. Başkent Radyosunda birdenbire ortaya çıkan ikinci şahıs ise, radyocu- lukla hiç ilgisi olmayan, fakat Türk tiyatro yazarları arasında ismi Ön plânda yer alan biriydi. Yine birçok- larına göre, bir tiyatro yazarından radyocu yetişmesi imkânsızdı. Bu iki kişinin Ankara Radyosun- da beraber çalışmaya başlamasıyla, yumuşak olduğu söylenen ve radyo- nun müdürlük koltuğunda oturan genç adamın herkesi yanılttığı rüldü.. Çünkü genç adam hiç te tah- min edildiği gibi yumuşak hareket etmiyordu. Görevine başlar başlamaz farkettiği ohataların sorumlularını sorguya çekmeye, onlara ceza verme- ye ve en önemlisi de bu hataların ya- pılmasının araştırarak radyonun tamamla- maya çalışıyordu. Fakat Ankara Rad- yosunun yeni müdürünün de yanıldığı noktalar vardı. Müdür bir takım alış- kanlıkların, kıskançlıkların ve düşün- cesizliklerin kolay kolay ortadan sili- nemiyeceğini hesaba katmamıştı. Bu durum. Ankara Radyosunda yeni ic- raatın başladığı ilk günlerde o çeşit- li yayın hatalarının, yayına tesir e- den ihmallerin, bile bile göz yumulan aksaklıkların meydana gelmesine yol açtı. Gide gide... "Radyocu olmadığı için kendisinden pek birşey beklenmeyen genç pi- yes yazarı ise görgüsü, içgüdüsü ve Mahmut Tâli Öngören Dümende cesaretiyle Ankara Radyosundakileri sikleri görerek çalışmaları (o başkent radyosunda ilerisi için ümit verecek bir devrin açılmasını sağlamış bulun- maktadır. Bu çalışma devresi ne Za- man sonuçlanacak, dinleyici, Ankara Radyosunda bugün atılan adımların programlara tesir ettiğini ne zaman görecek ve radyosunu zevkle dinleye- bilecektir? Bu sorunun cevabını şim- diden kestirmek oldukça güçtür. Bu- run Ankara Radyosunda dışardan farkedilmeyecek Oo çalışmalar (o yapıl- maktadır. Ancak, herşeyden önce radyo içinde bir disiplin ve düzen kurmak gerekmektedir. Bu sebepten radyo personelinin çalışmalarını be- lirten bir yönetmelik hazırlanmakta- dır. Radyonun distokeği modern an- layışa göre düzene sokulmakta, Rad- yo personelinin görevleri birer birer tesbit edilmekte ve karmakarışıktık önlenmeğe (o çalışılmaktadır. o Radyo idaresi, bir yandan yaz programla- rının hazırlığıyla uğraşırken, bir yandan da kış programlan için şim- diden hazırlık yapmaya başlamıştır. Bir kişinin zevkine ve düşüncesine göre program hazırlamanın Önüne geçilmeğe gayret edilmektedir. Acaba bütün bu çalışmalardan sonra dinleyiciye iyi program verile- bilecek midir? Bu sorunun cevabını, çeşitli engellere rağmen, o beklemek gerekmektedir. AKİS. 18 HAZİRAN 1969