olmaz İzmir 32295 numaralı yeefon- da Genel Sekreter Şinasi Osm ağzıyla teşkilâta bazı taah ilerde bulunulması tavsiye edilmişti. Osma, Genel Merkez tarafından yetkili kılı- nan Mehmet Karaoğluna: "— Arkadaşlara teminat ver. Yassıadada kimse asılmayacak. Size çocuklarım üzerine oyemin ederim. Sen de çocukların üzerine yemin ede- rek bunu arkadaşlarına ilet. Aman seçimler öncesi bölünmeyelim !" şek- linde konuşmuştu. Karaoğlu da bu garanti üzerine arkadaşlarına yemin ve kasem ede- rek Yassıadada kimsenin asılmıya- cağını bildirmişti. Ne var ki bir gün sonra neşredilen M.B.K. İrtibat Bü- rosu tebliğleri, A.P. nin yüksek baş- larını yeniden yalanlamış ve Egedeki kasırgaya çevirmişti. Bu bahis konusu edilince İl Başkanları daha da köpürdüler ve Ankaraya gitme kararı verdiler. Al- ” ili Gl 18 kişilik bir heyet, men o gün beş otomobillik bir ka- A halinde, pürhiddet, Ankaraya ha- reket e İstifalar zinciri A P. nin hiddetli İl Başkanları baş- kente yollanırlarken, teşkilât i- çindeki çözülme elle tutulur, gözle görülür hal aldı. Teşkilâtın her ka- demesinden Genel Merkeze çekilen telgraflar Genel İdare Kurulunun ve Gümüşpalanın istifasını talep ediyor- du. Bu arada A.P. den kitle halinde istifalar başgösterdi. Egede A.P. ka- lesinin duvarlarında geniş çatlaklar husule gelmeğe başladı. Hele, eski- den D.P. karargâhı olan Eşrefpaşa semtinde bu, bir ayaklanma şeklini aldı. Eşrefpaşa kitle halinde istifa- -ar kaleme almakla kalmadı, bir de yıp, A.P. nin karşısına dikiliverdi. İz- mirde bulunan A.P. idarecileri bu a- gır hakimiyet altında ezildiler ve ça- reyi hiç bir şeye karışmamakta bul- dular. Fakat, zevahiri kurtarmak için bir basın toplantısı yapmayı da ihmal etmediler, İl Merkezinde cere- yan eden hadiselerin Basına intikali Aytaç, haftanın sonunda bir toplantı yaparak gazetecileri (otenvir etmek istedi. Gazetelere, toplantı saatinin 14.30 olduğu telefonla bildirildi. Ba- sın mensupları bu beklenmeyen top- lantıyla tabii ilgilendiler ve hayli ka- labalık olarak İzmir İl Merkezinin düzeltilmiş Başkanlık odasında top- landılar. Bir müddet sonra da EMİN- SU'cu General Mehmet Ali Aytaş kapıda göründü ve yüzüne bir tebes- süm yerleştirip: AKİS, 25 EYLÜL 1961 “Kulağa Küpe Meraklı sual! ! Şinasi Osma bizzat kaleme aldığı biyografisinde bir marife- tini, anlatıyor. Diyor ki: "Evvelâ C. H. P. ye girdim, 'onlardan görünüp durumlarım o öğrendim. o Sonra T. P. ye sokuldum, onlar- dan görünüp durumlarını öğ- rendim." Hasret şimdi, A. P. nin Ge- nel Sekreteri. İster misiniz ya- rın biyografisinin son okısmım şöyle bağlasın: "Nihayet A4. P. ye geçtim, onlardan (görünüp durumlarını o öğren, ” ..ve dördüncü o partisinin “kapısını calilersin! " — Ooo. pek kalabalıksınız, sürü- nüze bereket" diyerek, aklınca nükte yaptı. Gazeteciler bu soğuk şakadan pek memnun olmadılar ve patavatsız İl Başkanına sürü olmadıklarım bildir- diler. Bunun üzerine iyice moral bo- zukluğuna uğrayan Aytaş, lâfları ağzında geveledi durdu. Ardından da gazetecilere biraz beklemelerini, zira içerde bir toplantı yapıldığım, basma sonra izahat verileceğini bildirdi ve ortadan kayboldu Bu sırada bazı açıkgöz muhabir- ler, hakikaten mâruf bazı eski D.P. illerin, İl Merkezinin başka bir oda- sında mühim bir toplantı yaptıkları- nı öğrendiler. Toplananlar Osman Kibar, Kadri Özek, Ali Naili Erdem, Hayri Yorgancıoğluydu. Eski D.P. li ileri gelenler İl Başkanıyla beş daki- kalık bir "gizli" celse aktettiler, son- ra geldikleri gibi o"gizlice" gittiler. İl Başkanı tekrar göründüğünde alı al moru mordu. Masasının üzerinde, sol elinin altında camları çatlamış bir gözlük vardı. Gazetecilere, ortada elle tutulur bir şey olmadığım ima eden bir deklarasyonu okudu. Tenvir edici toplantı da bundan ibaret kaldı. Basın mensupları toplantıdan bir şey elde edemiyeceklerini anladıkları için teşekkür ederek o salonu terkettiler ve dertli İl Başkanını dertleriyle baş- başa bırakarak gazetelerinin yolunu tuttular. Meselenin izaha muhtaç bir tarafı kalmamıştı. Genel Merkezdeki telâş Gümüşpala A.P. için "Egeden doğan güneş" demişti. Egeden başlayan YURTTA OLUP BİTENLER çöküntü bir anda bütün Turkiyeye sirayet etti. İlk ayrılanlar, partinin mesul şahsiyetlerinin ağzından aynı Sandler, aynı taahhütleri ee o- an eski ve sadık D. P. lilerdi. Al- Ee verdiği infial içinde demi. yi terkediyoriardı. Bir kısmı hemen başka kaptan aradı. Bunlardan bazı- ları Bölükbaşının bayrağı altım de- nedi. Fakat bunların miktarı, öyle ahım şahım bir şey olmadı. Y.T.P. ye ise, hemen hiç giden çıkmadı. Çokla- rı, seçimlere iştirak etmeme Ve bek- leme niyetindeydi. Bu sırada, Yuvar- lak Masa Konferansının eski D.P. ik- tidarı icraatıyla alâkalı deklarasyona yayınlanınca zaten o gergin sihirler büsbütün çekildi. Konferansta alınan ve aslında her biri gerçek olan hu- susları C.H.P, C.K.M.P., Y.T.P. ve M.S.P. temsilcileriyle birlikte A.P, temsilcileri de imzalamışlardı. Bu, A.P. nin D.P. den müdevver mensup- ları üzerinde ateşe dökülen yağ tesi- ri yaptı. "İhanet! İhanet!" sesleri da- ha da kuvvetle yükseltilmeye başlan- dı. Her taraftan, liderlerin ve idare- cilerin istifası talebi geliyordu. Bu, A.P. nin Ankarada, Necati bey cad- desindeki Genel Merkezinde büyük bir telâşın başgöstermesine sebep ol- du. Ayın 17'sinden itibaren Ankara- ya gelerek otellere yerleşen ve A.P. tırmağa başladılar. Egeli İl Başkan- larıyla birlikte, verilen sözlerin ne- den tutulmadığını soruyorlardı. Ge- nel Merkezin söyliyecek çok sözü vardı ama, bunu bir toplantıda söyle- meyi tasarlıyordu. Fakat, bir de gös- terişli jest lâzımdı. Bunun üzerine bir heyetin, Berrin Menderesi ziyaret et- mesi kararı alındı. Gümüşpala ve Os- ma, peşlerine "Menderesin şahsi dos- u" pâyesini haiz maruf Cavit Oralı da takarak, bir talihsiz denemeden sonra eski Başbakanın eşi tarafından kabul edildiler ve dertli kadıncağızın yanında, yüzlerinde bir keder ifadesi, tam bir saat kaldılar. Haftanın orta- sında da Genel Merkezde, 24 ilden gelen başkanların iştirakiyle meşhur toplantı yapıldı. Toplantının idarecisi, AP. nin sportmen Genel Sekreteri Şinasi Os- ma idi. Osma, Gümüşpalanın sağ ko- lu olması hasebiyle, meselelere en iyi nüfuz etmiş Genel İdare Kurulu üye- si sayılıyordu. Bunun için, bazı me- seleleri İl Başkanlarına açıklamak- ta fayda gördü. A.P. nin yüksek fik- ri mekanizmasını teşkil eden Cevdet Perin ortada yoktu. Perin, nedense, mak, için sarfettiği gayretleri bir bir