YURTTA OLUP BİTENLER Osmanın Biyografisi" adlı broşürde şu sözlerle ifade etmektedir: "... Şi- nasi Osma, sayın Gümüşpalanın ku- racağı müstakil partinin mücadele edeceği Halk Partisinin tutumunu, 27 Mayıstan sonraki zihniyetini, bu partiyi sevk ve idare edenlerin hu- susiyetlerini, Emekli İnkılâp Subay- larına ait düşüncelerini tetkik için güvendiği bir arKarlaşıyla birlikte kı- sa bir müddet Partisinin içine girerek “onlardanım? gibi görünerek- gerekli tetkikleri yapmış, bir müd- det te Y.T.P. cilerle temas ederek Adalet Partisinin kuvvetti ve kudret- li olarak kurulmasında sayın Gümüş- palaya hizmet etmeğe savaşmıştır." Politikanın bu derece acemisi o- lan, fakat kendini bir yeni ve iyi mâ- nasıyla Machiavelli sanan Osma, ha- lâ kendisini kışlada zannetmektedir ve yazılarında, tamimlerinde bile bu hava sezilmektedir. Nitekim, yukar- daki biyografisini teksir ettirdikten sonra altına askeri "Dağıtım" iba- resini koymuş ve o fasla biyografisi- ni gönderdiği gazetelerle mecmuala- rın adlarını yazmıştır! Osma evlidir. İkl erkek evlât sa- hibi olmakla övünür. Hele sâkıt D.P. nin ileri gelenlerinden Ethem Mende- res, Zühtü Hilmi Velibeşe ve Sadık Giz ile, karısı yönünden hısım bulun- masını siyasi bir avantaj telâkki e- der. Çalışmaktan çekinmez ama, mesaisini hangi istikamete tevcih e- deceğini bir türlü kestiremez. Kendi- sini bir aksiyon adamı olarak tanıt- masına rağmen, hiç te fiyle değildir. Aksine, eli ayağı ağırdır. Sporu pek sever ama, şimdi sâdece lâfim et- meğe vakit bulmaktadır. Bu tipin, kurnaz ve fütursuz eski D.P. militanları (okarşısında alacağı netice şüphesiz alâka çekici olacak- tır. Mütareke Belki de bu düşünceyledir ki, haf- tanın ortasında en şiddetli devre sini geçiren A.P. deki fırtına hafta- nın sonlarında iki tarafın geçici ol- duğunu tamamile müdrik bulunduk- ları bir mütareke neticesi sükünet bulmaya başladı. Gerçi üç huzursuz luk sebebinden a yarat cıları, yâni aday yoklamalarının mağlüpları yola gelmekte bir men- faat görmediklerinden gemiyi terket- mekte devam ettiler ama idamlar ve deklarasyon karsısında muğber olan- lar hislerine bir süre daha gem vur- mayı tercih ettiler. Zira, önlerinde Gümüşpala, Osma ve asker arkadaş larının teşkil ettikleri oparavana ol- maksızın şu anda bir faaliyette bu- lunmalarına imkân olmadığını gör- düler. Deveyi, seçimlere kadar yürü- teceklerdi. 2 Bunun üzerinedir ki Genel Mer- kez, daha sakin geçen toplantılarda bir takım önemli kararlar aldı. Ümit edilen, bu kararların tatbiki neticesi teşkilâtta Genel Merkeze karşı du- yulan itimatsızlığın (kaybolması ve dümenin yeniden lider takımının eli- ne geçmesidir. Hafta içinde yapılan sayısız toplantılar sonunda varılan prensip kararları arasında Genel Ida- re Kurulu üyelerinin yurt gezileri plânlandı. A.P. nin iki başı, Pala Pa- i ve Osma A.P. nin seçim kampan- yasını İzmirde açacaklardır. Bu, di- ger partilere karşı olmaktan ziyade, partiiçi bir gövde gösterisi olacaktır. Ancak, İstanbulda başka partililer de Avrupadan dönecek Ali Fuat Baş- gile bir parlak istikbal töreni hazır- lama sevdasındadırlar. Bu, gericile- rin askerlere mukabelesini teşkil e- decektir. Fuat Başgili eski D.P. mili- tanlarının bir alternatif olarak gör- dükleri, şu son buhran sırasında or- taya çıkmıştır. Seçimlere kadar Pa- la Paşa takımına dokunulmayacağı anlaşılmaktadır. Fakat seçimlerden sonra A.P. nin ilk Büyük Kongresin- de Pala Paşa ile arkadaşlarının Baş- gil ve takımı karşısında tam hezime- te uğrayıp tasfiye olmaları, A.P. nin ondan sonra, yüzünden maskesi- ni sıyırmış halde kendi yolunda yürü- meye koyulması hiç kimseyi şaşırt- mamalıdır. Ama başka bir hakikat, A.P. deki fırtınanın bu partinin seçimlerdeki şansına ciddi (şekilde zarar verdiği İsmail Rüştü Aksal Uvertür, yamanmasına ne kadar gayret sarfedilirse edilsin, çözülmenin neti* ce üzerinde müessir olacağıdır. Zira bitirdiğimiz hafta içinde A.P. büyük prestij kaybına uğramıştır ve bunu Necati bey caddesindeki Genel Mer- kezin en nikbin sakinleri dahi hazin hazin İtiraf etmektedirler. Seçimler Depar Siyah üstüne gri çizgili bir elbise giymiş adam, evvelâ salonda bu- lunanları selâmladı, sonra, kırmızı çuha üzerine Altıok resmedilmiş pa- nonun önünde duran arkalıklı sandal- yaya oturarak ellerini önünde kavuş- turdu. Tam bu sırada salondaki foto muhabirleri durmadan deklanşörleri- ne basmaktaydılar. Siyah elbiseli adam zarif ve sıktı, hafifçe gülümse- di ve konuşmağa başladı: "— Bugün sizleri, yarın başlıyacak olan seçim kampanyasıyla ilgili ça- lışma ve hazırlıklarımızdan haberdar etmek için rica ettim. Zahmetinize teşekkür ederim." Basın mensupları hemen kaleme sarıldılar ve not almağa başladılar. Zarif adamın kolundaki saat 11.02'yi gösteriyordu. Hâdise, bitirdiğimiz haftanın so- nundaki cumartesi günü, C.H.P.nin Karanfil sokaktaki ince uzun Genel Merkez binasına en üst katındaki toplantı salonunda cereyan ediyordu. la elbiseli, kibar tavırlı adam. . Genel Sekreteri İsmail Rüş- . Aksal, ertesi gün açıla- cak seçim kampanyasıyla ilgili | a- çıklamalar yapacağını söylemeğe baş- ladığında C. H. P. Genel Merkat bi- nasının alt katındaki bir odada iki gün sonra başlıyacak olan mühim bir sayahatin hazırlıkları yapılıyordu. ksal bundan sonra, teksir e- dilmiş konuşma metninin dağıtılma- sı için yanındakilere ricada bulundu ve: "— Arkadaşlarım, konuşmanın metni teksir edilmiştir. Siz limona- talarınızı keyifle için, not almak zahmetine katlanmayın, nasıl olsa. dağıtılacaktır" dedi ve böylece gaze- tecilere sual sorabilme fırsatını da vermiş oldu. Gazeteciler pek çok şey sormak niyetindeydiler. Nitekim biri dayana- madı ve ileri atılarak ilk suali sor- gu - Siz ve Genel Başkanın yurt geziler hakkında malümat verir mi- siniz?" Aksal bu suali Beler olmalı ki, bemiği, cevabım verdi: — Seçim propagandası kampan- AKİS, 25 EYLÜL 1961