YURTTA OLUP BİTENLER "— İl Başkanı olarak, itirazlar tetkik edilmeden nasıl oluyor da lis- tey ilân ediyorsunuz?" — Siz A.P. lisiniz ve milletvekili aday adayı olarak yoklamalara ka- tıldınız. Sorduklarınız partiiçi mese- lelerdir ve münakaşa yeri burası de- Bildir — Ben sualimi bir gazeteci ola- rak soruyorum. Diğer muhabir arka- daşların haberleri olsaydı, mutlaka onlar da sorarlardı. 15 Eylülde yaptı- gım itiraza bugüne kadar cevap ala- madım. Partiler, prensipleri ve tüzük- leri dahilinde çalışırlar. Adaleti sembo lize eden A.P. ne dereceye kadar tü- züğüne ve pensiplerine sâdıktır? Bu- nun halk efkârına açıklanmasına lü- zum görüyorum." Fırtına kopuyor Çağdaşın son cümleleri üzerine ba- sın toplantısına gazetecilerden fazla rağbet gösteren bütün A.P. li- ler ayağa kalktılar, her kafadan bir ses çıkmağa başladı. Kimin ne dedi- gi, hangi hususları anlatmak istedi- ği anlaşılamadı. Bir ara İl İdare Ku- rulu üyesi ve ei adayı Ziya Altınoğlu, Çağda "— Böyle e seklin- de bağırdı. Çağdaşın Altınoğluna mukabelesi sert kaçtı: — Burası bir istismar çetesi yu- vası değildir!" Çağdaşın İl Başkanlığı (o odasını terkedip gitmesi üzerine, talihsiz ba- sın toplantısı sona erdi ve fevkalâde eğlenen gazeteciler osalona geçtiler. Fakat bir fırtınanın kopacağını his- settiklerinden İl Merkezini terketme - diler Çağdaş, yoklamalara katılmış, kaybetmişti. Bütçesi müsait olmadı- ğından, dişinden tırnağından arttır- dığı 1250 lirası da ümidleriyle birlik- te buhar olup gitmişti. e Yoklamada topladığı oy miktarı 149'du. Halbuki listenin başındaki Güven 312 rey al- mıştı. o Çağdaşın listeye girebilmesi için, rakamın en aşağı 186 olması ge- rekiyordu. İki arkadaşı, Eyüp İlçe Başkanı Mahfuz Birküt ile Kadıköy İlçe İkinci Başkanı Hakkı Türkoğlu da yoklamazedeydiler. Birincisi 98, ikincisi ise 122 oy alabilmişti. o Çağ- daş eski D.P. nin Basın Bürosunda çalışmış, Şehir Meclisi âzalığına se- çilmişti. Birküt ile Türkoğlu da, yük- sek kademelere tırmanamamış sâdık eski D.P. lilerdendi. Çağdaş gerçekten bir itiraz di- lekçesi vermişti ama, içinde esasa taallük eden önemli hususlar yoktu. Arkadaşlarıyla beraber, güreşe doy- mıyan yenilgin pehlivanlar durumun - da olan Çağdaşın itiraz dilekçesinde- A. P. Genel Merkez Binası İçi sizi yakar, dışı bizi 10 ki en dikkate değer taraf, şu son teh- ditkâr cümlesiydi: o "İşaret ettiğim hususlar yerine Oo getirilmediği tak- dirde, icabettiği şekilde eee ede- ceğimi bilgilerinize arzeder Zaten salondaki tavır ve ii lerinden, oÇağdaşın içini tamamen boşaltamamış olduğu (anlaşılıyordu. Kendisi gibi muğber Birküt ve Tür- koğlunu da yanına alarak pürhiddet tekrar İl Başkanlığı odasına daldı ve fırtına patlak verdi. A.P.'nin eski D. P. den stajlı kâtibi irikiıyım Kemal Börü, yüz kızartıcı manzarayı gaze- tecilerden kezine ne zaman bir gazeteci gelse, oda oda dolaşır, A.P. lilerden kuyruk edebiyatına, eski D.P. meddahlığına ve tatlı hayallere son verilmesini, hiddetlerin ozaptedilmesini o isterdi. Koskoca İl Merkezi de bir sessizliğe gömülür, bütün A.P. liler göz ucuy- la e hareketlerini takip e- derler İL Başkanlığı oodasındaki kavga, beş dakika sürdü ve Çağdaş ile ideal arkadaşları kargatulumba dışarı sü- rüklendiler. Gayesine ulaşan Çağdaş, gazetecilere son dramatik demecini çehresi kıpkızıl kesilmiş olarak ver- di. — Eğer sizler olmasaydınız, be- ni ezme döveceklerdi." Yeni bir feryat Partinin o talihsizliği ve parti organı gazetenin fiiliyatla tekzibi Cağal- oğlundaki o toplantıyla obitmedi. O gün -yâni Son Havadisin, A.P. de â- sâyişin berkemâl olduğunu,her şeyin C.H.P. nin başının altından çıktığını, gazetelerin hep yalan yazdığım ileri sürdüğü gün- Muhiddin Güveninkin- den tam iki saat sonra ve Cağaloğ- luna üç yüz metre mesafedeki Nuru- osmaniyenin Garan Hanında bir baş- ka basın toplantısı tertiplenmişti. İs- mi var, cismi yok Kadın gazetesinin sahibi ve A.P. Kadıköy İlçe Başkanı İffet Halim Oruz, istifa edip, M.S.P ye geçtiğini açıklıyordu. Gene eski bir D.P. li olan Oruz, kendi ifadesine daşı aldatmayı topluluğu fazla şöyle devam etti: yaşıyamazdı. Oruz kuruluşundaki gayeyi kaybetmiz. “bazı şahısların ruh ve menfaatine hizmet edici bir mahiyet almıştır. Nitekim, Melâhat Gedik ile Neriman Ağaoğlunun 24 saatlik bir intisabı müteakip listenin başında yer almaları, tesadüfe atfedilemez. AKİS, 25 EYLÜL 1961