TİYATRO Atina İlk temsil Atinalılar Devlet o Tiyatrosunun -hattâ ciddi bir Türk tiyatro topluluğunun- başkentlerinde ilk de- fa vereceği bir temsile akşam saat 9'da dâvetliydiler. Evet, "dâvetli" idiler, çünkü Yunan Dışişleri Bakan- lığı OAtmadaki bütün masraflarım -tiyatro kirasını, figürasyon, orkest- ra, reklâm, sanatçıların otel o vs. masraflarını- üzerine aldığı (otemsil- lere kimlerin çağrılacağının tesbitini Atina Büyükelçiliğimize (bırakmak nezaketini göstermişti. o Büyükelçili- gimiz de bu temsillere yerli ve ya- bancı , bütün basını, kordiplomatiği, Yunan hükümet ricalini, Dışişleri ve Milli Eğitim Bakanlıkları ileri gelen- lerini ve sanat çevrelerinin tanınmış elmalarını dâvet etmeyi vazife bilmiş ti. Böylece, Atinanın en işlek caddesi Üzerinde asansörle çıkılan ve her ka- tında ayrı bir sinema veya tiyatro bulunan bir binanın en üst katındaki 1400 kişilik mükemmel Rex Tiyat- rosunun hemen bütün parteri dâvet- lilere (o ayrılmış pek az bilet satışa çıkarılmıştı. Satışa çıkarılan biletler tabii bir günde kapışılmış, temsille- rimizi görmek isteyen birçok Atina- lılar yer bulamamışlardı. Buna rağmen ilk temsil akşamı, Devlet Tiyatrosu idarecileri salonda boş yerler kalmasından korkuyorlar- dı. Çünkü bazı dâvetlilerin, son daki- kada çıkan bir engel yüzünden gel- medikleri çok görülmüştü. Fakat 9'a çeyrek kala seyirci -ve dâvetli - akını başladı. Rex Tiyatrosuna asan- sörle çıkıldığı için bu akın parça parça geliyordu. Bu yüzden temsile biraz geç başlamak gerekli oldu. Ge- lenler arasında ünlü gazetecilerden Spiro Melas ile Paleologos, münek- kitlerden Mamakis ile Terzakis, yıl- lardanberi Oidipus rolünü oynamak- la ün salmış Minotis, Dışişleri Baka- nı Averof, Devlet Bakam Çaços, Mil- li Eğitim Bakanı Voyatzis de vardı. Salon 9'u çeyrek geçe tıklım tık- lum olmuştu. Muzenidis sahneden öfkeli öfkeli telefon ediyor, artık per- deyi açtıracağım bildiriyordu. Hava oldukça sıcaktı. Soğukhava tertibatı işletildiği halde seyirciler mavi, kır- mızı ve beyaz renkli program bro-, şürüyle yelpazeleniyorlardı. Nihayet perde açıldı. Nevit Kodallının tesirli müziği yükselirken figüranlar orkest- ra deliğinden. Kral Oidipua'un sarayı önündeki merdivenlere doğru tırman- maya başladılar... Hâdise, evvelki haftanın sonların- da cumartesi akşamı cereyan ediyor- du. ( Herrenk ve desende poplinler Gr bikiaariki Orijinal desende yenilikler Sümerbank'ın her cins mevsimlik kumaşları birçok yeniliklerle mağazalarına dağıtılmıştır. Sümerbank kumaşları, hem zarif ve hem de bankaxılığı gibi sağlam ve itimada şayandır MN ME LAN, NN (Basın - İ4SA5) — 1dü & Türk "Oldipus"u Galon, birden, derin bir sessizliğe gömülmüştü. Atinalılar öz malla- rı saydıkları eski Yunan tragedya- sının en çetin eserini Türklerin na- sıl oynıyacaklarını merakla, dikkat- le seyretmeğe başladılar. Bir kelime türkçe bilmiyen, buna karşılık oSop- hokles'in eserini ezbere bilen Atinalı seyirciler her hareketi, her jesti, her repliği, hattâ her tonu âdeta nefes almadan takibediyorlardı. Bunu çıt çıkmayan salonun, her an biraz daha büyüyensusuşundan anlamak (güç değildi. Cüneyt Gökçer, mustarip halkın şikâyetlerini dinlemek için sarayın önüne ilk çıktığı zaman bütün göz- er onun üzerindedi. Bu gözler tem- sil boyunca, onu bir ân terketmedi. Bu Yunan dekoru içinde. Yunan kos- tümüyle, Atinada, Oidipus'u oynamak AKİS, 23 EYLÜL 1961