DÜNYADA OLUP BİTENLER Doğu - Batı Nükleer tehdit ww. Birliği nükleer denemele- krar başlamak kararını teh- dit ula ile ilan ettikten sonra, Orta a bölgelerinde arka arkaya İallaKie en Yalnız Belgradda lapianan e konferansının de- ı boyu nükleer patlama kaydedildi. "İnfilâklar nâlâ dam et- mektedir Bu denemelerin başlıca iki m vardır: Evvelâ, denemelere başlam: kararının ilânından hemen sonra tat bikata geçilmiş olması eca tecrübe serisini çok evvelden hazır- lamış olduklarım södornekiedi. Bundan başka patlatılan bombalar, kararın ilânı sırasında Krutçefin bahsettiği astronomik güçte (o değil- dir, orta güçte (100-200 kiloton) bom- balardır. Birinci nokta, nükleer de- nemeleri durdurma bahsinde Sovyet- lerin malüm O samimiyetsizliklerinin yeni bir delili, ikinci nokta İse, Krut- çefin bombalar hakkında verdiği mü- balâgalı rakamların -bir Amerikalı uzmanın belirttiği gibi, bir şeyi bir kere yok etmek varken kırk kere yok Çimesi iddia etmenin dünya efkârın- orku ve endişenin yanısıra ya- rattığı öldürücü btihzanm anlaşıl- mış ve tamiri yoluna gidilmiş olduğu- nun işareti gibidir. İlk A bem Sovyet Rusyada bulun: e Krutçe tarafından kabul edilen İngiliz İşçi Partisi milletvekillerinden Plummer, Londraya nefes nefese telefon ed Sovyet Rusya Başbakanının kendisine korkunç bir silahın mevcudiyetindi bahsettiğini haber vermiştir. Sovyetlerin obüyüklük manisinden kurtulamadıklarım (göstermektedir. Aynı İngiliz milletvekiline gün ef ini de açıklamıştır. İlk bildiride bahis e. edilmeyen bu ebep şudur: Sovyetler, nükleer de- nemeleri durdurma müzakerelerinin umumi silâhsızlanma müzakereleri “ rçevesine alınması yolunda Batılı- arı zorlamak için bu yola gitmiş- F akat Moskovanın kararı hakkın- da en akla yakın açıklamayı Arthur Dean yapmıştır. Nükleer denemeleri durdurma müzakerelerinde Amerika- yı temsil eden Dean'in muhakemesi udur: Sovyetler, tarafsızlar okonfe- ransının toplantısından evvel aldıkla- rı ve konferans boyunca tatbik ettik leri kararla sunu elde etmeyi kur- maktadırlar: Bu tarafsızlardan biri i rikanın veya bir kaçı çıksın, Batı Berlindeki taahhütlerini terket- 22 Nikita Krutçef - Tehdit bombası mesine mukabil Sovyetlerin de bu tehlikeli âletleri kurcalamaktan vaz- geçmesini istesin. Dehşet havası i- çinde ii bir pazarlığa ve e rad Korğupanı a şüne eniği oldu mu n5 gün süren madan il yayınlı beyanname ve tebliğde bunu düşün- düren noktalar var mıdır? Belgrad konferansı 95 memleket devlet ve hükümet başkanlarının ve üç memleket müşahitlerinin iştirakile toplanan ta- rafsızlar -daha doğru bir deyimle, hiç bir bloka karşı taahhüde girmemiş olanlar- e sında Nehru, Na- sır ve Saip Salimin nükleer deneme- ler hakkındaki Sovyet kararını açık- ça yerdikleri ve hattâ Nehrunun kon- feransca bu kararı takbih etmek fik- e e N YETER Yugoslav, Gan i delegeleri ise Gala, ölçülü bir Rİ karardan hay- ret ve üzüntü duyduklarım belirtti- ler. Bugün Amerikan gazeteleri, nük- leer denemelere evvelâ Amerika baş- lamış olsaydı. Belgradda kıyamet ko- pacağını sitem yollu belirtmekteyse- ler de, açık oturumlarda ifade edilen bu tenkitlerin e m. ne- ler olduğuna dâir bir fikir verebile- ceği şüphesizdir. Geri oskova ilk tethiş teşebbüsünde inuvaffak iz görünmektedir. Konferansın yayı ladığı beyannamede panik vellidir. Tarafsızlar bir an evvel büyük dev- letlerin, bu arada bilhassa (Sovyet Rusya ile Amerikanın meseleleri ÇÖZ- mek için derhal müzakereye girmele- rini istemektedirler. Bu konuda Krut- çef ile Kennedy'ye birer mesaj kale- ınmış ve bunları tevdi etmek, tarafsızların büyük endişelerini oan- latmak için Nehru ile Gana Cumhur- başkanı Nkruma Moskovaya, Ahmet Sokamo ile Mali Cumhurbaşkanı Mo- bida Keyta ise Washington'a gönde- rilmişlerdir. Telaş ve endişe tam- dır. Fakat öte yandan tebliğde bir çok meselelere hiç te öyle Batılıların korktukları şekilde temas edilmiş de- ğildir.. Açık oturumlarda bir çok ha- tipler bugün artık iki ayrı Almanya- nın bir realite olduğunu söylemiş- lerse de, bu arada Nehru gibi en nü- fuzlu liderler Batılıların Batı Berlin Pi olan alâkalarının münakaşa konu- u edilemiyeceğini söylemekten do seli kalmamışlardır. Bütün bunlar, tebliğde milletlerin kendi kaderlerine hakim olmaları seklinde ifade edilmiş- tir. Bu ise Almanya meselesinin ta- mamını selfdeterminasyon esası üze- rinden ele almaktan ibaret olan Ba- tık tezine hiç de aykırı sayılamaz. Sovyetlerin Birlesmiş-Milletler teş- kilatının başlıca organlarında, bu ara- da bilhassa Genel Sekreterlikte oya- pılmasını ' istediği odeğişikliğin (Ode Beler ad konferansında tartışma ko- nUSU a görüldü. Bu değişiklik Sovyet. Ru li gizli inçe ille, tarzlar Ml isteyen, andırmaya, Ml. mizaheretlerini sağlamaya ma- tuf bir Jestti, Halbuki açık oturumda Nepal delegesi Birlesmiş- Milletler Ge- nel Sekreterliğinin bir troyka haline geririlmesine muhalif olduğunu söy- ledi ve sonunda bu bahis tebliğde de kurcalanmadı. Sömürgecilik ve emperyalizm Vi sinde Fransa ile Portekize, hattâ Ki ba ile ilgili olarak Amerikaya üzüm AKİS, 11 EYLÜL 1961