YURTTA OLUP BİTENLER defa bu devrede tahdit a olma- sına son derece üzgünü Bu yargıda da Aydın | lider küçük bir yanlışlık yapıyordu. Geçen dev- rede -D.P. nin gemi azıya aldığı son yıllar- hürriyetinin tahdidi Imkânsız- dı. Zira Bay ve Bayan Yalçın o Bira- larda Amerikada bulunuyorlar ve Türk aydınlarının hürriyet mücade- lesini oradan idare ediyorlardı! Y.T.P. li Başyazar, elinden eksik etmediği mendiliyle terini bir kere daha sildi. Bu defa. şaşkınlığının ge- rekçesini anlatmağa koyuldu. Doğ- rusu, tevkif edileceğine zerre kadar ihtimal vermiyordu. Aklının köşe- sinden dahi geçirmediği bir durumla karşı karsıya okalmıştı. Ama elden bir şey gelmiyordu. Başa gelen çeki- lecekti. Bu yüzden ilmi bir takım spekülasyonları oObir yana bırakıp gerçeklere eğildi. O Y.T.P. İzmir İl Başkanı ve avukatı Fethi Pekine dö- nerek: ". uca Ai nasıl ? Ra- hat di diye si Pekinin maalim sözlerinden son- ra Yalçın, kendisinin ayrı bir odaya kapatılmasının mümkün olup olma- dığım araştırdı. Hadisenin bundan sonrası olduk- ça dramatik bir şekilde geçti. Yalçı- nın zarif eşi, kocasını cezaevine ka- dar uğurlamağa dayanamamış ola- cak ki, onu Adliye koridorlarında Me ii öperek yolcu etti. Y. li politikacı saat 12.05'de gene İzmir Emniyet (o Müdürlüğüne ait 50 558 plâka numaralı bir Station - Wagon'la Karşıyaka Adliye binasın- dan ayrıldı. Yalçına, geldiğinde oldu- gu gibi dört sivil Emniyet mensubu refakat ediyordu. Patavatsız hatibin otomobilin içinde biraz şaşkın, biraz ürkek ve ziyadesiyle o üzgün olduğu görülüyordu. Modem Buca Cezaevinin büyük demir kapısı Y.T.P.li politikacının ü- zerine kapandığı sıralarda saatler 12,45'i gösteriyordu. Dört sivil me- mur Yalçını kemali itinayla Buca Ce- zaevi Müdürüne teslim ettiler. Pro- fesör henüz Öğle yemeğini bile ye- memişti. Cezaevi kantininden aldırt- tığı peynir ve ekmeği güçlükle yuta- rak bitirdi. Üzerine bir iki tane üzüm atıştırdı ve yerinin gösterilmesini bekledi. Bu sırada muamelesi ta- mamlanmış, evrakları Cezaevi Mü- dürünün odasına getirilmişti. Yal- çın 35 numaralı koğuşta kalacaktı. Ancak, yatağı ve yorganı henüz gel- memişti. Şimdilik obekliyecekti. Bu- nunla beraber fazla beklenmedi. Y.T P. li idareciler gerekli malzemeyi te- min etmiş ve cezaevine yetiştirmiş- lerdi. Y.T. P. Genel Merkezi Pembe hayaller Merkezin durumu Yalçının (o haftanın ortasında tevkif edilmesi, Y.T.P. Genel Merkezini en az Yalçının kendisi kadar şaşırttı. Y.T.P. Yönetim Kurulu üyeleri de, doğrusu bunu beklemiyorlardı. Nite-. kim kanaatlerini muhtelif vesilelerle itiraftan çekinmediler. Hepsinin ağ- zından aynı lâf döküldü: "— Eğer Y.T.P. den tevkif edile- cekler varsa, Yalçın bunların en s0- nuncusu olmalıy. dı.. Aydın Yalçının ideal arkadaşları bu tecrübeden sonra -şayet yakayı kurtarabilirse- (o Dehşetengiz Başya- zarı bir daha kongrelerde konuştur- mamağa karar verdiler. Böylece hem parti, hem de Yalçın kazanacaktı. Yalçının eşi de Y.T.P. yöneticile- riyle aynı fikirdeydi. Daha Ankara- dan İzmire hareket ederken işin so- nunun buna varacağını kestirmiş ve hazırlıklı gitmişti. Başkente döndük- ten sonra Y.T.P. Genel Sekreter Yar- dıran Alatlı ile yaptığı bir telefon muhaveresine şahit olanlar, Yalçının tevkifi çok ewelden kestir- diğini anlamakta zorluk çekmediler. Yalçının tevkifine samimi olarak ü- zülenlerin içinde Alatlı da vardı. E- mekli bir Kurmay Albay olan ve İh- tilâlcilerin yakın arkadaşı bulunan Alatlı, doğrusu istenirse haberi duy- duğunda pek fazla önemsememiş, hattâ diğerleri gibi bıyık altından gülmüştü. Y.T.P. li idarecilerin endi- şeleri sâdece parti yönünden olmuş- tu. Yalçının ergeç bırakılacağını, lü- zumu muhakeme karan verilse bile, duruşmanın mevkufen yapılmıyaca- &ını tahmin ediyorlar, hattâ bundan emin bulunuyorlardı. Gelgör ki hadi- se tamamen aksi istikamette gelişin- ce, Y.T.P. idarecileri üzerinde bir so- guk duş tesiri yaptı. Evvelâ işi biraz kurcalamak * istediler. Sonra elden bir şey gelmiyeceğini anlayıp, mese- lenin hallini Allaha bıraktılar. Öyle ki, politikacıların en öfkelisi olmakla şöhret yapmış olan Y.T.P. Genel Sek- reteri İrfan Aksu bile bu konuda so- rulan sualleri şöyle cevaplandırdı: — Bu hadise hakkında söz söy- lemek, adalete hürmetsizlik olur... Bir profesörün hayatı Geride kalan haftanın içinde siyasi kulisi ziyadesiyle meşgul eden o- layın kahramanı Aydın Yalçın, 1920 yılının 29 Ekiminde Ispartanın Ulu- borlu ilçesinde dünyaya geldi. Baba- sı Binbaşı İbrahim Etem beydir. İs- tiklâl Savaşı gazilerinden olan İbra- him Etem bey, büyük Oğlunun ilk tahsilini vazifeli bulunduğu kasaba- da yaptırdı. Daha sonra Aydın, ailesi tarafından Kabataş lisesine paralı yatılı olarak yerleştirildi. . Bundan sonraki hayatı hep ailesinden ayrı geçti. Kabataş lisesinin orta kısmım ikmal ettikten sonra Haydarpaşa li- sesine aktarıldı. Son derece çalışkan, halim selim, sessiz sedasız bir tale- beydi. Lise tahsilini, aksatmadan bi- tirdi. Yalçının hayatında ilk değişiklik, Ankaraya, Siyasal Bilgiler Fakülte- AKİS, 11 EYLÜL 1961