YURTTA OLUP BİTENLER Radyoevindeki Basın Yuvarlak Masa toplantısında M. B. K. - den müteşekkildi.. Yarım saatlik bir aradan sonra Ahmet Yıldız, eski metni yeni şekliyle masanın etrafın- daki Basın çemsileilerine sundu. Me- u defa imezila içinde cereyan etti. kimlerin temsilci olduğu henüz belli değildi. Nitekim unutulan mesleki teşekküllerden Basın Şeref Divanı ve Ankara Gazeteciler Sendikasıyla A- KİS mecmuası tebliği son dakikada imzalayabildiler. AKİS'in unutulmuş olması bir nükteye yol açtı. Alâkalı- lar "Canım, bu prensipleri benimse- mesi için AKİS'ten taahhüt isteme- ye lüzum mu var? AKİS. bu!" dedi- ler. Tatlı tatlı gülüşüldü. Bundan sonra radyo mikrofonu önünde konuşmalara geçildi. M.B.K. üyeleri, bilhassa bazı gazetecilerin mikrofondan taahhütlerini ifade et- melerinde fayda görüyordu. Söz, Sa- fa Kılıçlıogluya verildi. Fakat üstat bu tarz bir konuşmaya pek hevesli olmamalı ki, itizar beyan etti. Toplan- tıya başkanlık eden Kurmay Albay Ekrem Acuner: " — Bilhassa sizden M.BK. ola- rak rica ediyoruz" şeklinde ikazda bulununca Kılıçlıoğlu omikrofon ba- şına geçmek zorunda kaldı ve konuş- tu. Metini tetkik eden gazeteciler, Kı- ıçlıoğlunun bir Oo muhalefet şerhiyle Bunun üzerine, Basın üyesi İlhami Soysalın ikazıyla bu şerh oradakilere okundu. Basın Şeref Divanının murakabesini 10 kabul etmeyen Kılıçlıoğlu, imzasının üstüne el yazısıyla şunları müştü: "Basın Şeref Divanı hükmü müstesna, diğerlerinde mutabıkız." Basının müşterek deklarasyonu böylece yedi kopya halinde orada bulunanlara imzalatılmış oldu. İmza faslı da düzensiz geçti. Ekrem Acu- ner, önündeki mikrofona sırayla ga- zetelerin ve o temsilcilerinin adlarını okudu. Adı okunan temsilci yerinden kalkıp ortadaki masada bulunan me- tinlerin altına imzasını koydu. Fa- kat imzaların bir kısmını temsilciler yerine o muhabirler atmak zorunda kaldılar. Bu arada bir hayli heye- canlananlar da oldu. Hele Gökhan Evliyaoğlunun -Son Havadisin baş- yazarıdır- hali görülecek şeydi. Adı- nın okunmasına daha hayli vakit varken yerinden kalktı, masaya yak- laştı, kendine çekidüzen verdi, sonra yeşil renkli Pelikan marka dolmaka- lemini açtı ve ışığa tuttu, mürekkebi olup olmadığım kontrol etti ve sıra- sının gelmesini oObeklemeğe koyuldu. İmza atarken de fotoğrafçılara poz vermeyi bilhassa ihmal etmedi. Ba- sının üstatlarıyla birlikte imza at- mak, Peyafi Safa - Necip Fazıl eko- lünün bu hevesli müridi için büyük bir mazhariyetti. İmza faslından sonra, daha önce tabedilmiş nüshalar Basın mensup- larına dağıtıldı ve seçilen bir heyetin Başkan Gürseli (ziyareti kararlaştı- rıldı. Seyfettin Turhan, Ziya Hanhan ve Ahmet Emin Yalman akşam vak- tisaat20.30'da Çankayaya yollanan- lar. Ziyaretçileri oGürselin Başya- veri tank binbaşısı Kadri Erkek kar- şıladı. Ahmet Yıldız da heyete dahil olduğundan randevu kolay temin e- gazetecileri ikinci Fakat bu kabul diğerlerine benzemi- yordu. Zira Gürselin, bu odada ilk defa misafir kabul ettiği görülüyor- du. Yıldız, gazetecilere şanslı olduk- larını bildirdi. Sohbet toplantısı bir saate yakın sürdü. Gürsel gazetecilere tavsiye- lerde bulundu ve Basının Devlet ida- re edermişcesine hassas davranması gerektiğini belirtti. Gürselden sonra en fazla konuşan da Ziya Hanhan ol- du. Dertli Hanhan bol bol lâf etti ve arkadaşlarına fırsat vermedi. Gazeteciler saat 19'da Radyoevini ki intizamını konuşuyorlardı. Ancak, iş burada bitmedi. Bizim her meselemizde olduğu gibi bir mü- balağa gayreti Yuvarlak Masa Ha- disesine de el attı. Haftanın sonunda Y.T.P. çevrelerinden bir ses i. İllerde de, bu sefer valilerin başkanlığında aynı toplantıların kü- çük çaptakileri yapılmalı ve onlar da yemin ettirilmeliydiler! Halbuki, par- tiler bütün kademelerini Çankaya taahhütlerine sadık davranmaya Za- ten dâvet edeceklerdi. Nitekim C.H. P. bu yoldaki ilk tamimi hemen gön- derdi, sonra böyle bir genişletmenin sonu nerede alınacaktı. İllerden son- ra kaymakamların başkanlığında İl- çe Yuvarlak Masa Toplantıları, ar- kadan Bucak Başkanlarının başkan- lığında Bucak Yuvarlak Masa Top- lantıları, nihayet muhtarların etra- fında Mahalle Muvarlak Masa Top- lantıları mı tertiplenecekti? Bitirdiğimiz hafta hadise, re edilmeden orada bırakıldı. Y.T. P. Bir patavatsızın hikâyesi e bıraktığımız haftanın orta- larında bir gün, İzmirli Y.T.P. tilerin yüzleri bir hayli asık, kafaları karışıktı. O gün İl Merkezinde bir toplantı yapıldı ve bâzı kararlara va- rıldı. Y.T.P. li idareciler büyük ümit- ler besledikleri bir geziden vazgeç- meyi uygun buldular. Bahis konusu gezi Yüksel Menderesti, Yassıada a- vukatlı 25 kişilik bir heyetin Ege il- lerinde yapacağı geziydi. Bu gezi sa- yesinde Y.T.P., Egede A.P. ile ara- sındaki mesafeyi kapatacağını, belki de küçük Menderesin himmetiyle bu- nu açacağını ümit ediyordu. dejene- Fakat son hadiseler sebebiyle ge- ziden şimdilik vazgeçildiği gibi. Yas- sıada avukatlarının da süratle İzmir- AKİS, 11 EYLÜL 1961