KADIN Ev B.B. nin evi Gen kadın biraz yorgun görünü- yordu. Gazetecilere: "— Yalanda artistliği bırakaca- gım. Ama kendime onun kadar seve- ceğim bir yeni meslek buldum. Me- sut olacağımdan eminim" dedi. Sıcak bir yaz günüydü. Artistliği bırakmaktan bahseden ünlü fransız sanatkârı Brigitte Bardot, şort ve kısa bir bluzdan ibaret kıyafeti için- de hakikaten cazipti, fakat bu sefer gazetecilere göstermek istediği şey kendi güzelliği değil, evinin güzelli- giydi. — Dekoratör olacağım" diye de- vam etti. "İşte şimdi size gezdirece- ğim bu yazlık evi kendi başıma da- yayıp döşedim. Hattâ orada görece- giniz birçok eşyayı kendim yaptım. Onlarla, rollerimle olduğu kadar ifti- har ediyorum. Üstelik bu işler beni dinlendiriyor. Hem, pek az para sar- fettim. Zaten ben ucuzcu bir dekora- tör olacağım. Dekorasyon ve güzel 26 ev zevkini, herkesin imkânı dahilin- Gazeteciler ne EBE bak- tılar. Hakikaten ciddi konuşuyordu ve yeni mesleğini şimdiden ciddiye almıştı. Hele onun yazlık evini gez- dikten sonra, bu inançları büsbütün kuvvetlendi. Parasızlığın öğrettikleri aint - Tropez'deki bu yazlık ev ha- kikaten büyük bir zevkle ve bu- na rağmen çok az para sarfedilerek döşenmişti. Hele bu eski eve eklenen yeni kısım, şirin, sade, fakat özelliği o nispette fazla olan bir yerdi. B. B. hikâyesine şöyle başladı:. "—Vadim ile yeni oevlenmiştik. Parasızdık. oEvimizir dekorasyonu için harcıyabileceğimiz tek kuruşu- muz yoktu Birçok yeni evlilerin bu- gün aynı durumda oldukları muhak- kaktır. Onlara söylemek isterim ki, ben bu işi bir kere denedim. Birkaç eski eşya, birkaç metre kumaş, biraz oya ile neticede herkesin beğendi- Basın Şeref Divanı bildirisi rof. Dr. Naci Şensoy Başkan- p kankğında toplanan Basın Şeref o Divanı (gündemindeki muhtelif konulan görüşmüş ve müzakeresi tamamlanan Yeni Sabah gazetesini 1/4/1961 ta- rih ve 7920 sayılı nüshasının Fısıltı sütununda yayınlanan (Kovulanlar iade edildi) baş- lıklı yazının Basın Ahlâk Ya- sasının 3 ve 10 uncu maddeleri- ni ihlâl eder mahiyette olduğu- nu tesbit etmiş ve YENİ SA- İttifakla karar altına almıştır. gı güzel bir eve sahip oldum. Deko- rasyonun en iyi mektebi, bence pa- rasızlıktır. O zaman kendi imkânla- rınız dahilinde (o birşeyler yapmaya çalışırsınız. Eviniz özelliği olan, sı- cacık, size ait bir yer olur. Oradaki her eşyayı ayrı ayrı seversiniz, hep- si sizin eserinizdir. u, emin olun, zencin mobilya takımlarıyla ev do- natmaktan çok daha zevkli birşey- dir. Biraz zevk, biraz gayretle başa- rı kazanmak çok ta kolaydır." Gazeteciler B. B. nin evinde gör- düklerini anlatmaya odoyamıyorlar- dı. İlk önce, yeni kısmın badanası dikkat nazarlarım çekti. Bu gayri- muntazam sıva üzerine çekilmiş gay- rimuntazam beyaz badana idi. Civar- daki köy evlerinin tabii manzarasını vermeğe çalışmış, orijinal eşyalarla da buna bir özellik eklemişti. Tavan da, oradaki evler gibi kaba putrel- lerle kaplanmıştı. - Duvarın birinde göze çarpan şey, eski bir anahtar koleksiyona idi. B. B. bu anahtarla- rı köydeki aktarlardan toplamıştı. Kimisi paslı, kimisi hakikaten oriji- nal biçimli eski zaman anahtarla- rıydı. Bunları mişti. sır şapkalarım da antrede dekoratif eşya olarak kullanmıştı. Sandalyala- rı, civar halkın kullandığı hezaren sandalyalardı ama, siyaha boyamış ve renkli yastıklarla hem rahat, hem cazip bir şekil vermişti. Buna muka- bil eski, Napolyon stilindeki kıymet- li kanapesini çuvalla okaplatmıştı. Yatak odasında basit bir demir kar- yola vardı. Onu da siyaha boyamış, siyah beyaz kareli bez kumaşla da güzel bir örtü yapmıştı, Örtünün alt kısmı beyaz organtin bir farbala ile süslenmişti. Perdeler aynı ucuz ku- maştan yapılmıştı. Odanın kapısını da aynı kumaşla kaplatmıştı. Bu, o- danın biricik lüksü idi. Siyah beyaz kareli yatağın üzerinde kırmızı bir yastık atılmış, duruyordu. Halı kır- AKİS, 24 TEMMUZ 1961