12 Haziran 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

12 Haziran 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftanın İçinden Bir Sistemin Cilveleri | hilalin üzerinden onüç aya yakın zaman geçmiş bu- unuyor. Bu onüç ay içinde çeşitli dalgalanmaların umum! efkârı ve dolayısıyla toplumu zaman zaman he- yecanlandırdığı hiç kimsenin meçhulü değildir. Böyle dalgalanmalar yüzündendir ki gerçek huzurun. 1 ni ralı unsuru olan istikrar gündelik ayadlarımıza gi gel. memiş, bir endişe ve bir emniyetsizlik dâima yürekler- de yerini muhafaza etmiştir. Vatandaşın kuvvetle his- settiği ve Kuyruğundan Komünistine, bütün fesat şebe- elerinin ekmeğindeki asıl yağı teşkil eden ekonomik düzensizlik bu durunun acı, takat tabii neticesidir. Bir : a lari ül etmek üzere olduğunu görme- â . Sıkıntılar li fesat Me rinin alanıma dinenlerin adedi artm. adedi a tıkça Di im çoğalmakta, polis tedbirleri ço- ğaldıkça si biraz daha azalmakta, güven hissi sznllıkça kantılar sğurlaşmaktadır. üzel bir Anayasanın kabul edilip Referanduma gidilmekte Gn sırada ortaya çıkan yeni meselelerin herkesi üzdüğünü belirtmek lâzımdır. Bu meseleler, sü- künete kavuşulacağı intibaıın yavaş yavaş uyandığı şu günlerde umumi efkârı bir defa daha heyecanla sars- mış ve ortalığı karıştırmıştır. Meselenin izam edilecek tarafı bulunmadığı, zaten hal yoluna da süratle sokul- duğu doğru olabilir. Ancak, devlet idare etme sanatın- da ykm an bazen gerçekten dahi tesirli olduğu asla unutulmamalıdır. Geride kalan hareketli onüç ay içinde bunun tecrübeleri yapılmıştır. Har dalgalanmada, dal- galanmanın mahiyeti ne olursa olsun bir gerileme, olmazsa duraklama kendini hissettirmiş, iktisadi hayat üzerindeki menfi tesirini yapmıştır. İş âleminin bu çe- kingenliğine kızmak, Onun vatanseverlik dryagları Da EE hayal kırıklığına uğramak kabildi e y ki Ki şpyanın tabiatını deil hiç Kiağiin elinde “değildir paranın yenin ürkekliğini bir m ak olarak kabul etmek sit tır. Piyasanın, bir topl amarı demek olduğu gi O damar- daki tkanıklık, gündelik hayatında vatandaşı kar: sar, huzursuz, kötü telkinlere muafiyetini | kaybetmiş bir hale, biter istemez sokmaktadır. Onüç ayın sonun- daki bu durum, onüç aylık dalgalanmaların şaşırtıcı sayılamayacak icabıdır. Her dalgalanmada beliren "bu artık sonuncusudur..." hayali hiç bir zaman gerçekleşme- mekte, günler akıp gittikçe yeni güçlükler, taze tadsız- lıklar toplum hayatımızdan eksik olmamaktadır. unun sebebini hâdiselerden ziyade sistemde ara- mak gi ütün reji en iyisi olmadığı göz önünde tutulursa, hele devlet idaresi- ne el koyma zoruyla karşılaşmış bulunan askeri telerin bünye hastalıkları hatırlanırsa bizim onüç aydır bitip tükenme bilmeyen alarımızın gerçek teşhisi yapılmıs ol o Mil birlik idaresinin övülecek ne kadar tarafı bi sa bulunsun, Türkiye gibi bir mem- lekette ancak milli, irade an in huzur ve sükünet getirebileceği açık hakikattir. Bundan aylarca evvel, henüz üz pa e göz şa toz pembe görür ve İdar. e ile Um mi ayım yaşar li bir tecrübeli azdan çıkan ' Serin apılmasında sayısız mili menfaat yanik” ikazı, boyla bir düşüncenin neti- AKİS, 12 HAZİRAN 1961 MetinrOKER cesidir. Aradan geçen aylar bu ikazın ne derece yerin- de olduğunu göstermiştir. im Milli Birlik İdaremizin, aynı cins başka ida- relerle kya edildiğinde pek çok üstünlüğe ve ki sahip bulunduğunu teslim etmemek haksız! M. . bir çok arızi güçlüklerin yanında, baz “Dünyevi güçlükleri dahi yenmeye muvaffak olmuştur. Komite üyelerinin vatansever hislerine ve realist m Türk Silahlı Kuvvetlerinin ılmaz temi mayülü olan demokratik rejimi mutlaka gerçekleştirm. i katı- lınca onüç aylık gidiş istikameti, bütün ziyzağlar. bir yana, sağlam ve salim istikamet olmuştur. Buna rağ- men gündelik hayatımıza huzur gelememişte, askeri idarelerin tabiatı yüzündendir. Zaten bu böyle olmasaydı, XX. yüzyılın ikinci ya- rısında Demokrasi bütün idare tarzlarının “en az fe- namı sayılır mıydı? İhtilâlin ilk günlerinde, kötü poli- tikacıların elinde memleketin oyuncak olmasının tabii reaksiyonu olarak çok partili sisteme, açık siyaset bav yatına karşı vaziyet alanlar şu son onüç aylık hâdise- lerle şüphesiz uyanmışlardır. Her sistemin kendine mah- sus kusurları bulunduğunu kabul etmemek imkansız- k partili sistem, açık siyaset hayatı da çeşitli tatsızlıkları bünyesinde, sinesinde barındırmaktadır. O tarzın öyle manzaraları, levhaları vu ki bir iğ- renme hissinin zaman zaman vatandaşa hakim olma- t hesaplarının şöhret sahibi kimselere pak yakışıksız hareketler yaptırdığı ballarda lanet olsun dememek güçtür. Ancak, bir toplumun sağlam kuvvet- lerinin, vazifelerini yayıkıyla yaptıkları takdirde bu has- talıkların tesirlerini asgariye indirmeleri kabildir. Hal- buki, görülüyor, askeri “idarelerin en iyisi, an basiretli ve öziletlisi dahi bir millete saadet getirmeye yetmiyor. Bir kuvvet mücadelesi daima davam ediyor. En mü- kemmel düşünce ve niyetlerle bile olsa, karşılıklı çe- kişmeler, tasfiyeler veya a gayretleri idareyi yıp- ratıyor, yıpratıyor, yıpratıyor, ni Ni böyle geniş açıdan ele alındığı tak- dird a kapılmak i için fazla sebep bulunmadığı, ha- eleği “abii seyrini takip ettiği görülür. Askeri ida- renin rr gibi bir memleket için bütün mahzurla- M. B. K. tarafından da, Türk Silahlı Kuvvetleri tara- fından da tam bir isabetle teşhis edilmiş, kabul olun- muştur. O yüzdendir ki milli birlik İdaresinin yerini milli irade idaresine bırakacağı güne süratle ilerlen- Ep em Maksud bir olduktan sonra he- e varılmaması imkan yoktur. Bu demek değildir ki dalgalanmalar ? artık bitmiştir. Bu demek değildir ki güçlüklerin hepsi geride kalmıştır. Bu demek değildir ki bem ara heyecanlandıracak bir başka gelişme bek- lememek lâzımdır. Bu demektir ki çizilen yolda fazla oyalanmadan gitmenin lüzumu herkes tarafından görülmektedir ve Türk Silâhlı Kuvvetleri, hâdiselerin icabı omuzuna dü- şen yükün süratle gerçek sahibine devredilmesinde “sayısız milli menfaat" bulunduğu hususunda ittifak halindedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: