SPOR Güreş Öfkeyle kalkan.. Gözleri yarı onemliydi. düşündü: "— Ben ne söyliyeyim? Tam yir- mibeş yıl Türk güresi için Kl Güreştim, hocalık yaptım. Ama sorgusuz sualsiz bir kenara Dimi” dedi. Üzüntülüydü. Devam etti: — Ben sizler gibi (o düşünmüyo- rum. Olan oldu. Yarım düşünüyorum. Biz bu elemanla, bu kuvvetle her za- man şampiyon oluruz. Yeter ki, gü- reşçilerimiz iyi ellere bırakılsın, ye- ter ki iyi çalışalım Celâl Atik yarın Bein konuşuyor- du, yarından ümitliydi. Daha doğru- su kara günü hatırlamak istemiyor- Uzun uzun du. Yokohamadaki Dünya güreş şampiyonaları (o güreşçilerimiz ( için tam bir hezimet olmuştu Bütün bu başarısızlıklar, Roma Olimpiyat oyunlarından sonra başla- dı, idarecilerin birbirlerine düşmele- ri, bu arada ortaya bir Celâl Atik o- layının çıkması, bize Dünya Şampi- . unutturdu mada yapılan 1960 Olimpiyat . sırasında üzücü bir olay ce- reyan etmişti. Antrenör Celâl Atik ile idareci -Hasan Bozbey arasındaki olayın yankıları günlerce sürdü. Mah- kemeye kadar intikal eden olay yü- zünden Merkez Ceza Kurulu, Celâl Atike bir yıl boykot cezası verdi. Bu ceza birçok kişinin işine (yaramıştı. Çünkü idarecilerin bir kısmı, Celâl Atike her istediklerini yaptıramıyor- lardı. Celâl Atik kuvvetli olduğu için değiştirilmesi de güçtü. Böyle bir ce- za ortaya çıkınca derhal faaliyete ge- çildi ve Celâl Atikin görevine son ve- rildi. Kimi, Celâl Atikin bu görevi başaramadığını ileri sürdü, kimi "Ce- lâl disiplin kuramıyor" dedi. Hattâ bu arada, "Celâl güreşi bilmiyor" di- yenler bile oldu. Celâl Atikin cezası kısa bir süre sonra affa uğramasına rağmen, milli güreş takımımızın ant- renörlüğüne Gazanfer Bilge tâyin e- dildi. Halbuki Celâl Atik, serbest milli güreş takımımızın değişmez antrenörüydü. Roma Olimpiyat o- yunlarının şampiyon takımının hoca- sı Celâl Atikti. Aynı boca bundan ön- ceki şampiyonalarda da takımımızın antrenörlüğünü yapmıştı. Bütün dün- yanın beğendiği, birçok milistin tek- lifte bulunduğu bir antrenörü bir an- da ortadan silmek cesaretini- göste- ren idareciler, Yokohamada böyle bir hezimete uğrayacaklarım ummuyor- lardı İkilik sona ermeli üreşimizin 'eski yüceliğine erişebil- mesi için, anlaşmazlıkların sona ermesi gerekmektedir. Çünkü, bugün güreş âlemimizde ikilik, hattâ üçlük vardır. Meselâ, bir grup Vehbi Em- reye inanmaktadır. İkinci başkan Fethi Gürsoytrak ise bir grup teşkil ederek Vehbi Emreye 'rakip olmak istemektedir. o Ayrıca, Oo güreşçilerin çoğu da Celâl Atiki tutmaktadır. Bu durum Dünya şampiyonası hazırlık- larından önce de ortaya çıkmış, Fet- hi Gürsoytrak, Federasyon Başkanı Vehbi Emrenin Türk güreşine fay- dalı olmadığım ileri sürmüş, gazete- lere hergün bu yolda obeyanat ver- miştir. Aynı şahıs, Celâl Atikin Türk güreşine faydalı sında da bulunmuştur. ise, Fethi mücadeleye doğrudan memiş, kendisini olamıyacağı iddia- Vehbi Emre Gürsoytrakın açtığı bu doğruya gir- tutanlar, Gürsoy- 36 AKİS - Reklam - 15 traka cevap vermişlerdir. Bu şekil- de, günler tartışmalarla, iddialarla geçmiş ve bu ikilik, çalışmaları ak- satmıştır Kısacası, Türk güreşinin başarıya ulaşması iyi idarecilere bağlıdır. Bu anlaşmazlıkları (o giderecek, oo otorite kuracak ve anlaşabilecek idarecilere teslim edildiği takdirde, güreşçileri- miz yine şampiyon olacaklardır. Komadan Yokohamaya.. Yokohamada Rus bayrağı 7, İran bayrağı 5, B. Almanya, B.A.C,, Romanya ve Macaristan bayrakları birer defa şeref direğine çekildi. 16 altın madalyadan yedisini Ruslar, be- sini İranlılar, birer tanesini de Al- manya, B.A.C., Romen ve Macarlar kazandı. Yokohamada bayrağımızı şeref direğinde dalgalandıracak, yur- da bir altın madalya ile dönebilecek tek güreşçimiz dahi çıkmadı. Türk güreşi bugüne kadar böyle -bir duru- ma düşmemiştir. Roma Olimpiyat o- yunlarındaki büyük başarıdan sonra, Yokohamadaki oObüyük O başarısızlık bizden çok, dünya güreş alemini şa- şırttı. Bugün güreşle ilgisi olan - olma- yan herkes, güreşçilerimizin başarı- sızlığına sebep arıyor. Halbuki sebep ortadadır ve sayısızdır. AKİS okuyu- cuları hatırlıyacaklardır, Dünya şam- piyonaları için çalışmalarımız yeni başladığı sıralarda disiplinsizlikten, çalışmaların iyi. başlamadığından ve her zamankinden çok çalışmamız ge- rektiğinden Oo bahsetmiştik. Bugün bunların hepsi, başarısızlığımıza bir sebep olarak ortaya çıkmıştır. Takı- mımız dünya şampiyonasına iyi ha- zırlanamamıştır. Günkü, güreşçile- rin çoğu kampa getirilememiş, kam- pa gelenler de diledikleri ozaman kamptan ayrılmışlar ve bu şekilde çalışmalar verimli olamamıştır. Di- siplinsizlik ise, çok' önemlidir. Güreş idarecileri, Mustafa Dağıstanlıyı gü- reştirecek, İsmet Atlıyı kampa ala- cak, Hasan Güngör ve Ahmet Bileki zamanında kampa getirecek otorite- i kuramamışlardır. . Antrenör yar- dımcılığına getirilen Mustafa Dağıs- çalışmaları yerine at yarışlarını takip etmeyi tercih et- miştir. Olimpiyat şampiyonu güreş- çimiz ısrarında da başarıya ulaşıp, 67 kiloda güreşmemiştir. Aynı şekil- de İsmet Atlı bütün ısrarlara rağmen kampa gelmemiş, Mustafa Dağıstan- lı gibi kendisinin de antrenör yar- dımcısı yapılmasını şart koşmuştur. Disiplinsizlik, kilo atma sıkıntısına katlanamayan İsmail Ogan ve Hasan Güngör bir üst kiloda güreşmişler, bu şekilde iki güreşçimiz de okohamada iyi so- nuçlar alamamışlardır. AKİS, 12 HAZİRAN 1961