TİYATRO İstanbul Tiyatro bolluğu Yakın zamanlara kadar Şehir oTi- yatrosuyla Küçük Sahneden, bir de Karaca Tiyatrosundan başka gidi- lecek tiyatrosu olmadığından şikayet ettiğimiz İstanbul, şimdi bir tiyatro bolluğu içindedir. Yalnız Şehir Tiyat- rosu, şimdilik, üç tiyatroda altı kol- dan faaliyet halindedir. Dram, Kome- di ve Kadıköy bölümleri, saat 18 matinesinden başka, gece saat 21 su- varesinde de başka eserler oynıyarak, tahsisata tiyatrolarda pek görülme- miş bir hummalı çalışmayla, bu çe- şitliliğin öncülüğünü yapıyor. İstan- bul ve Üsküdar bölümlerinin inşa ha- lindeki yeni tiyatroları da bitince, yıl- başından sonra, tahsisatlı tiyatrola- rın sayısı beşi, sahnelerine çıkarılan yeni eserlerin sayısı da onu bulacak- tır Buna mukabil Küçük Sahne, da- -ma iki eseri birden sahneye koymak de mevsimi açan ilk temsilleri, oRe- fik Erduranın "İkinci Baskı "sı, afiş- teki yerini hala muhafaza ediyor. Karaca Tiyatrosuna gelince: geç gir- diği mevsimde ezeli, galiba da ebedi, "Cibali Karakolu" ile kervana katıl- maktadır. Kenter e Şişlideki (o Site Tiyatrosu, ikinci olarak Harold Pinter'in "Kapıcı"sını temsile başla- mıştır. Bu tiyatronun ilk o çıkardığı "Evdeki Yabancı" şimdi saat 18 tem- sillerinde, "Kapıcı" da akşam temsil- lerinde oynanıyor. Ama İstanbulun özel sanat tiyatrosu, artık, Sahne ile Site Tiyatrosundan değil. Bunlara Pangaltıdaki eski Tan Sinemasında Lale Oraloğlu ve arka- daşlarının "6 Tiyatrosu"nu, Aksara- yın Küçük Operasında Agah Hün ve arkadaşlarının kurdukları teşekkülü, aynı yerde faaliyete geçen Altan Ka- rındaş Tiyatrosunu, Münir Özkul ve arkadaşlarının Topkapı yolu üzerinde faaliyete geçirdikleri Bulvar Tiyatro- sunu ilave etmek, sonra Beyoğlunda- ki Ses, Alhamradaki İstanbul tiyat- rolarıyla Pangaltıdaki -Tevhit Bilge ve arkadaşlarının- "Sahne 4" m gunu da unutmamak lazım Buna göre im şimdi gündüz veya gece mak üzere, her gün perdesini mi üç tahsisatlı Belediye, altı Özel sanat, dört tane de gene özel popüler komedi ve vodvil (o tiyatrosu var. Yekunu 13'ü bulan bu tiyatrola- rın hepsi de profesyonel topluluklar- 32 "Bir takını insanlar" Şairane bir eser dır ve bütün mevsim boyunca faali- yet gösteriyorlar. Neler oynuyorlar? Şehir Tiyatrosu sahnelerinden bazı- 39 ları mevsimin ikinci tur eserlerini vermeğe başlamışlardır. o Bunlardan biri (oOKadıköy bölümünde sahneye konulan Claude Andre Puget'nin "Mutlu Günler" isimli okomedisidir. Vedat Günyolun tercüme ettiği pi- yesi Tunç Yalman sahneye koymuş, dekorlarını Duygu Sağıroğlu çizmiş- tir. Bu ayın 28'inde, aynı sahnede, Hüseyin Batuhanın yazdığı "Büyük Çınar" isimli orman davasını işleyen bir telif eserin temsiline başlanacak- tır. "Büyük Çınar'ı, Perof ustanın dekorları içinde, Hadi Hün sahneye koymaktadır. Tepebaşındaki Dram bölümünde ise, bu hafta mevsimin ilk telif eseri olarak Oktay Rıfatın "Bir takım in- sanlar" adlı "iki perdelik Oyun'u başlamıştır. Bu eseri de, Doğan Ak- selin dekorları içinde, Hamit Akınlı sahneye koymuştur. Şehir Tiyatrosu bunlardan başka dört yeni eser üze- rinde son çalışmaları yapmakla meş- guldür. Bu dört yeni eserden biri gene bir teliftir ve Çetin Altanın son pi- yesidir. "Bey Baba" adını taşıyan ve son hadiselerin ışığı altında yazılmış olan "Bey Baba"yı Mahmut Moralı sahneye koymakta, başrolünü de ken- disi oynamaktadır. "Bey Baba "nın ilk temsili bu ayın Sonunda Yeni Tiyat- roda -Komedi bölümünde- bağlıya- caktır. Diğer üç eser tercüme piyes- lerdir: Sabahattin Eyüboğlunun Th. Wolf. K. Frings'den çevirdiği "Bu Melek Satılık Değil", Seniha Bedri Göknilin Johannes Maria Simmel'- den çevirdiği "Mektep Arkadaşı" ve Nüvit Özdoğrunun B. Hecht ve Ch. Mac Arthur'dan çevirdiği "Baş Say- fa". Bu son eserlerden ilkinin ne za- man, hangi sahnede oynanacağı he- nüz kesin olarak belli değilse de, "Baş Sayfa"nın 14 Aralıkta Yeni Ti- yatroda, "Mektep Arkadaşı"nın da 13 Aralıkta Dram Bölümünde -her i- kişinin de saat 18 temsillerinde- oynanmıya başlanmaları bekleniyor. Özel sanat tiyatrolarından Lale Oraloğlu ve arkadaşlarının Pangal- tıdakl “6 Tiyatrosu" Evlilik (Dolabı -"The Marriage- Go-Round"-isimli bir Amerikan piyesi oynuyor. Aksaray da Küçük Operada temsiller veren A- gâh Hün ve arkadaşları o topluluğu, ilk eser olarak Cevat Fehmi Başku- tun "Sana Rey Veriyorum"unu sah- nuyor. Münavebe ile oynanan bu eser- ler "Mebus Olacağım" ve "Döner Ya- taklardır. binada (faaliyette Dormen ve arkadaşlarının uzun za- man başarı ile oynadıkları bir eseri, Andre Roussin'in ("Küçük Kulübe"- sini Aksaraylılara tanıtıyor. Münir Özkulun Topkapı yolu üzerindeki Bulvar Tiyatrosunda da perdeyi aç- mış olan "Sevgili Gölge" afişteki ye- rini hala muhafaza ediyor. Daha popüler karakter taşıyan ve Tuluata da azçok yer veren topluluk- larda çeşitli eserler, daha çok tama- miyle kendi hayatımıza uydurulmuş vodviller, yerli "esprit" ile, mahalli tiplerle yabancılık kokusu duyurma- yan adaptasyonlar oynanmaktadır. Bu grubun başında gelen Karaca Ti- yatrosu "Cibali Karakolu"nu tekrar- layıp dururken, Ses Tiyatrosu (o"Ya- tak Dolmuşu", Alhamradaki bul Tiyatrosu "Süleyman Odur" isim- bu ile Reşit Baranın adapte ettikleri "Yabancı Anahtar"ı oynuyor. Dramda "Bir Takım İnsanlar" Oktay Rıfatın eseri, Şehir Tiyatro- su sahnelerinde bu mevsimin ilk telif piyesi. (o Telif piyeslerin (otemsi- line bir şairin eseriyle başlanmış ol- ması herhalde sebepsiz değildir. Kal- dı ki Oktay Rıfat, yıllardanberi yeni bir eser vermemiş olmasına rağmen, vaktiyle (OAnkarada oynanmış olan "Kadınlar Arasında" ve -Melih Cev- det Andayla beraber yazdığı- o "Kıs- kançlar" dan sonra İstanbulda Açık- hava tiyatrosunda, modern bir orta oyunu denemesi olarak temeli edilen, AKİS, 28 KASIM 1960