YASSIADA DURUŞMALARI heyetin elinden selâhiyetini alacak, bunu siyasi tesirlere açık, üstelik kendisinin üyesi bulunduğu İktisadi Koordinasyon Heyetine devrettire- cekti. Nitekim bu muamele, o zama- nın bâzı icapları da işi kolaylaştır- dığından başarıyla sonuçlandırılmış, İktisadi Koordinasyon Heyeti gemi konusunda son selahiyeti eline ge- çirmişti. İşler (o derece intizamlı ve ihtiyat gözden uzak bırakılmaksızın yapıl- mıştı ki, şaşmamak elden gelmiyor- du. İparın üç gemiyi satın aldığı s1- ralarda Bedelsiz İthalât kararnamesi diye bilinen Muvakkat Rejim yürür- lükteydi ve 30 Eylül tarihine kadar mühletin hitamına sâdece bir kaç gün kala meramına ermiş, Gemi Seç- Heyetinin elindeki selahiyeti koparmıştı. Bunun üzerine de İpar, mühletin hemen akabinde, 2 Ekim günü, satın alınmış, Türk Bayrağı çekilmiş, hattâ memlekete gelmiş gemileri için döviz tahsis edilmesini istemişti! Çeşitli itirazlar Mame, daha o tarihte alâkalı dairelerin garibine gitmiş ve iti- razlarına yol açmıştı. Bir defa, son selahiyeti elinden o alınmış olmakla beraber İktisadi Koordinasyon Heye- tne rapor vermekle vazifeli Gemi Seçme Heyeti İparın üç gemisinin 210 bin sterlin lâfını duyar duymaz bunu derhal kabul etmiş ve "parava- na firma"dan bir mektup ibraz ede- rek -zaten bu firmadan bir zat, her ihtimale karşı Türkiyeye getirilmiş, burada tutulmuş ve bahis konusu mektup Gemi Seçme Heyeti raporu- nu verdikten hemen bir gün sonra o- nun elinden alınmıştır- bu fiyatı mu- vafık gördüğünü belirtmişti. İktisa- di Koordinasyon Heyeti tam bir fü- tursuzlukla Ulaştırma o bakanlığının ikazım bir tarafa atmış, Gemi Seçme Heyetinin gösterdiği 180 - 210 bin dolar kıymetin ortalamasını dahi göz önünde tutmaksızın bildirilen azami miktarı uygun görmüş ve gemilerin dışardan getirtilecek ticari mallar yurda, dövizin nereden bulunduğu sorulmaksızın sokulacaktı. Yâni İpa- rn elinde, gemilerini resmen Türk malı haline getirmek için 30 Eylüle kadar zaman vardı. Eğer 30 Eylüle kadar Zorlu, Gemi Seçme Heyetinin elindeki selahiyeti o İktisadi Koordi- nasyon Heyetine ( devrettirebilirse genç İpar Bedelsiz İthalât kararna- mesi gereğince değil, Kredili İthalât kararnamesi gereğince müracaat e- decek ve zaten satın alınmış gemile- ri için döviz isteyecekti. Yok, Zorlu muvaffak olamazsa, o takdirde müh- det bitmeden İpar gerekli müracaatı yapacaktı. Kudretli Dışişleri Bakanı 24 fahiş fiyatta yurda sokulmak isten- diğini bildirmişti. 232 bin sterlinlik tahsis istenilen bu gemiler olsa olsa 130 - 210 bin sterlin arası bir değer- deydi. Üstelik, iki Otanesi aranılan şartlara uymuyordu. Bunun yanında, ilk müracaatın yapıldığı Ulaştırma bakanlığı da İktisadi Koordinasyon Heyetinin dikkatini çekmişti. İparın gemileri satın alınmış, bunlara Türk bayrağı çekilmişti. Döviz tahsisi sa- tın alınmış gemiler için değil, satın alınacak gemiler içindi. Bunlara fon- dan nasıl pay ayrılabilirdi? Fakat itirazlar, buz üzerine yazıl- mış metin muamelesi görmüş ve ka- ale dahi alınmamıştı. Bir defa İpar, Ali İparın gemilerinden biri limanda. Baştan kara etti krediyle satın alınacağı mucip sebe- bine dayanarak genç İpara 210 bin sterlin tahsis etmişti. -Halbuki, be- delin de yüzde 75'i peşin ödenecekti!- Böylece, hakiki kıymeti 162.500 ster- lin olan üç gemi için -bu kıymet res- mi denizcilik bültenleriyle sabittir- Zorlunun desteklediği firmaya 50 bin sterlin -resmi kurla 1 milyon 250 bin, karaborsada 2 buçuk milyon Türk lirası- fazla dövizin Türkiyeden çı- karılması müsaadesi verilmiş oluyor- du. Tabii İpar bir dakika kaybetme- miş ve sterlinleri “"paravana firma" ya havale ettirmişti. Bunu yaptıktan sonra da derhal yeni gemiler mubayaası için teşeb- AKİS, 18 KASIM 1960