Cilt; XVHI, Sayı: 315 AKİS HAFTALIK AKTUALITE MECMUASI 81 AĞUSTOS 1960 YURTTA OLUP BİTENLER Millet Sis kalktı Uzun zamandan beri lüzumlu hâle gelmiş bir açıklama, geçen hafta içinde yapıldı. Devlet Başkanı mal Gürsel, Mill Birlik sona ereceği tarihi en kesin tarzda Türk milletine bildirdi, İkinci Cum- Birinci oCumhuriyetin 348. kurulmuş olacaktır. İhtilâlin lideri ihtilâlin daha ilk gün- lerinde Türk milletinden Uç aylık bir yeni açıklamayı yapmış olması, na) Gürselin, zaruretlerin icabı de- gü. Mill Birlik Komitesinin iyi niye- tinin işareti olan o i'k beyanatını u- nutmadığını göstermektedir. İtiraf etmek ge.ekir ki işlerin içine girilme- den istenmiş vâdenin kısalığı rejime zarar vermiştir. Zira bu, bir takım hatalı tefsirlere yol açmıştır. Bir çok ağızda “Hani üç ayda normal rejime döneceklerdi? Ne oldu? Zaten gelen, kolay kolay gitmez" lâfı dolaşmaya başlamıştır. Gerçi, şimdi Milli Birlik Komitesine yaranma yarışına çıkmış eski D.T. şakşakçıları bu, askeri ida- relerin tabiatı icabı akla gelmesi ta- bil endişeyi hemen C.H.P. İllerin sa- bırsızlığına Overerek bip kötü niyet göstermeye çalışmışlar, hattâ bazı kimseleri inandırmışlar- dır da. Ama işin esası, konulan her mühletin mütemadiyen uzatılması memleketin umuri hayatında derin tesirler bırakmıştır. Bir ayda hazır- lanacağı bildirilen: Anayasanın, son- Haziranda biteceğinin ilânı, “ arkadan Temmuzdan bahsedilmesi, nihayet Eylül sonunun ortaya atıl- ması aynı neviden talihsizlikler ol- muştur. Düşüklerin duruşmalarının başlangıç tarihi Üzerinde de resmi a- Bızların çeşitli spektilâsyonlar yap- mış bulunmaları gelişen bir huzur- suzluğun sebebini teşkil etmiştir. Aslında, seçim tarihinin kesin o- larak bilinmesindeki faydayı belir- tenler vu mahzurları görenler ve böy- le mahzurları mil menfaatlere aykı- rı bulan.ardır. Bunlar, aynı eski BD. P. şakşakçıları tarafından “Vay, siz Mili Birlik İdaresini lerinin bilinmesinden daha mühim is Türkiyede kalmadı mı?” tarzında 6 m a em Takvimde 29 Ekim 1961 Mutlu bir yıldönümü demagujik hücumlara maruz bırakıl- mışlardır. Fakat Gürselin basın top- Jantısındaki açıklaması iyi niyet sa- hiplerinin gayretlerinin neticesiz kal- madığını göstermiş, hakikatlerin ka- bul olunduğunu ispat etmiştir. Bu, Milli Birlik İdaresi için iftihar vesi- lesi bir olgunluktur ve bizdeki “As- keri İhtilai”in başka askeri ihtilâl- lerden değişik tarzda biteceğinin yeni delildir. Zaten, doğrusu istenilirse, yirminci asrın ikinci yarısında -bazı Orta Doğu memleketleri hariç. aske- ri ihtilâller de tabiatlarını değiştir- miglerdi. Burmadaki ihtilâlin ilderi mâkul ve kısa bir temizlik devresinin anunda iktidarı milletin seçtiği si- vil idareye devretmiğtir. Arjantin- de Pei nu yıkan askeri ayaklan- manın şefi aynı yolu daha önce tut- muştur. Laosta son günlerde hükü- met darbesi yapan askerler ise he- men kışlalarına dönmüşlerdir. Bu hafta memnunluk uyandıran başka bir husus İkinci Cumhuriyetin kurulma tarihi olarak konan 29 E- kim 1961'in hemen herkes tarafından normal karşılanmış olmasıdır. Duruş- malarnn sonunun alınması, Anayasa» nın referandum sonunda katiyet keg- m kanununun hazırlan» siyasi partilere verilecek p nda müddeti elbette ki daha va ii mühlete sığdımlamazdı. Sığ- urılsavdı iyi olurdu, zira demoktatik ejime ne kadar erken kavuşursak o xadar yol almış sayılabiliriz, niftemmelle mümkün arağında ter- cih yapılırken, politikada mümkünün -eçilmesinden tabif şekil bulunamaz. Cemal Gürsel “bunu kat'i beya- um olarak kahul ediniz" demiştir. Bu söz terin icine girilmeden de- #il, islere tanı vâkıfken <öylenmiştir. ?ir veni uzatmanın asla bahis mev- -uu olmayacağını bundan milkemmel ekilde ifade mkün sayılamaz. Bir yeni uzatma 27 Mayıs hareketi- nin hüviyetinin değiştiğini ispat ede- cektir ki ne buna ait en NN bir en- dişe vesilesi vardır, ne o takdirde Cemal Gürsel pe “temsilaltiği. ni muhafaza edec Böyle bir ve memleketin 1 nu-” .naralı meselesinin Üzerine döküldü- &üne göre başta iş ve ticaret sektö- rü, cemiyet hayatımızın bütün fasıl- larında sükünet içinde normal devre- lere has faaliyet yeniden başlamalı- dır. Bu, hudutları kesin tarzda çizil- miş intikal devresinin kolay geçme- sinin başlıca ve en mühim şartıdır. Millet bakımından haftanın en mü- him hâdisesi budur. Hükümet Attan düsenler (Gecen haftanır ortasında hir akşam, saatler 21.30'u gösterirken smoki- ninin papyonunu save e saçları ön tarafından azıcık dökül- mtiş, bitişik gür “aşlı, orta ir ha- fif göbek salmış bir adamın telefonu çalsaydı ihtimal papyonunu bağla- mağı bir tarafa bırakır ve telefona söyle cevap verirdi; “.-— Buyrun efendim, ben Bayın- tırlık Fakanı Daniş Koper...” Halbuki o saatlerde Daniş Koper Bayındırlık Bakanı değildi, Aynı sa- atlerde Koperden başka daha dokuz kişi aynı hatayı işliyebilirdi. Bunlar Orhan Kubat, Cihat İren, Aptullah Gözübüyük, Şefik İnan, Feridun Üs- AKİS, 31 AĞUSTOS 1964 4 li ül