çüncü Ordunun ihtilali eN ilân edilince taraftarlarını tünde tutmak isteyen D.P. Gi rı “Ama, bakın, Dördüncü Ordudan hiç bahis vok. Neden? Çünkü Dör- düncü Ordu Menderese sadık kaldı. şu anda Ankaraya yürüyorlar" sözü- nü icat etmişlerdi. Muhayyel Dördün- cü Ordu, haftalar geçip te bir türlü yürüyüşünün sonunu alamayınca, yâ- ni Ankaraya giremeyince D.P. li kuy- ruklar lâfı değiştirmişler, Dördüncü Ordunun düşük Başbakanı Samsun sahilinde beklediğini yaymaya koyul- muşlardı; a bir “realist hikâye”, duruş- malarla alâkalıydı. Duruşmalar rad- yoyla yayınlanacaktır deniliyordu ya.. D.P. i kuyruklar o gün için şim» diden hayaller Kurmaya başlamışlar- Menderesin sesini lecek ve ayaklanacaktı. gün”, asıl o gündü. Menderesin sesi- nin işitilmesi bir nevi parola yerine rağın altında bütün ehli din harekete geçecek ve dinsizleri kovacaktı. Bu hikâye anlatıldıktan sonra eğer çev- re müsaitse efsane faslı derhal ekle- niyordu. Zaten Menderes, kiliti ka- pısının anahtar deliğinden zaman Za- man süzülüyor, gelip taraftarlarını buluyor, onlara talimat overiyordu. Plânı hazırlayan bizzat oydu. İktida- rı sırasında o kadar çok şeyh dost edinmişti ki sâdece onların duası ve adamları kâfirleri yere arpmaya yetecekti. Şeyhle- hazırdılar. Parola- yı bekliyorlardı. işi daha ileriye götürenler Men- deresin asıl düşmanı olan gazeteleri de unutmuyorlardı. Hayır, Menderes Yassıadadan gemiyle değil uçarak Anadoluya gidecekti, Uçarken İstan- bul ve #nkara semalarında bir de tur atacak ve aleyhinde yazan gaze- telerin tizerlerinden geçecekti. Men- deresin üzerinden geçtiği gazeteler derhal elev alarak yanacak, böylece düşmanlar kül olacaktı. Mektup üctüne mektup B lâflar ortalarda dolaştırılırken hareketin tertipli olduğunu açığa vuran başka bir hâdise daha cereyan ediyordu. Kulak gazetesinin yeni ya- zarları. 28 Nisan ile 27 Mayıs arasın- daki: devrede C.H.P. nin başarıyla kullandığı bazı taktikleri obenimse- mişlerdi. Bu taktiklerden biri “Mek- tup Furyası” idi. Hakikaten C.H.P. kriz günlerinde kendi teşkilâtına el altından haber salmış ve başta Ba- yarla Menderes, bütün D.P. ileri ge- lenlerini ve yakınlarını mektup yağ- muvuna tutmalarım istemişti. Usül ük defa İnönünün Kayseri seyahsti AKİS, 81 AĞUSTOS 1969 sırasında vukua gelen hâdiseler do- an kendiliğinden tatbik edilmiş, tesiri görülünce C.H.P. tarafından sistem diye benimsenmişti. O çetin mücadele günlerinde D.P, büyükleri- ne her gün bavullar dolusu mektup yollanmış, kendilerine akıllarını baş- larına devşirmeleri ihtar olunmuştu. Mektuplar düşüklerin âsaplarını büs- ün bozmuş, bir takım plânlarım tatbik mevkiine koymalarını gecik- tirmiş, hattâ önlemiş, onlara endişe vermişti. Şimdi, kulak gazetesinden sonra bu usül de D.P. kuyrukları tarafın- dan taklit olunuyordu. Başta Gürsel, Mili Birlik Komitesinin âzaları, Ba- kanlar, İnkılâp hareketinin fikir des- teğini teşkil eden gazeteler ve teciler aynı mealde mektuplar alıyor- YURTTA OLUP BİTENLER oz veya Polatkan gibi azılı hırs Ki iffetsizlerin, ti. Ona ilişenler derhal cezalarını gö- recekler, perişan edileceklerdi. Yeni edebiyatın Menderes ismi et» vafında geliştiğini kulak gazetesinin neşriyatı ve bu mektuplar açık şeki)- de gösterdi. Aslında taktik başarılıy- dı. Menderes, on yıllık kesif propagan danın neticesi bazı çevrelerde hakika- ten müstesna bir mevki edinmiş, ken- disine bağlı fanatikler türemişti. Bil- hassa basit zihniyete sahip çevreler- de düşük Başbakan pmwestij edinmiş, aslında olduğundan bambaşka şekil- lerde tasavvur olunmaya başlamıştı. D.P. nin kuyrukları için mühim sayı- Adnan Menderes bir cenaze merasiminde Ölü: D.P, lardı. Gerçi D.P. lilerin tutulduğu o müthiş yağmurun yanında D.P. kuy- ruklarının mektupları, miktar itiba- riyle pek gülünç kalıyordu. Bu, iki memleketteki kuvvetinin ta- bit bir neticesiydi. Ama alâka çeken nokta, tehdit ve ktifür dolu mektup- larda hemen sâdece Menderesin ba- his mevzuu edilmesiydi, Himaye ka- natları Menderesin Üzerine gerilmek isteniyordu. Ona bir nevi dokunul- mazlık sağlanması cihetine gidiliyor- du. Menderesin kılma odokunulursa kıyamet kopacaktı. Menderese hiç bir şey yapılamazdı. Menderes ada- mı, imallah çarpardı. Menderes mutlaka bırakılmalıydı. Menderesin bir günahı yoktu. Mek- tuplarda Bayarı. adı hemen hiç geç- miyordu. Bazen, onun ve Zorlu yahut lan bu çevrelerdi. Yoksa, oyunun mahiyetinden haberdar bulunanlar D.P, büyüklerinin tamamını kurtar- mak istiyorlar. fesat tohumları at- makta meufaat görüyorlardı. Onlar için Bayar da birdi, Menderes te, Zorlu da, samet de, Polatkan da, E- rozan da.. Ama bayrak olarak Mcen- deresi kullanmak son derece avantaj» lıydı. D.P. nin on yıllık iktidarı stire- since halkı memnun eden tek bir ha- reket elbette ki yapılmamış değildi. Propaganda, bunların hepsini Men- deresin kâr hanesine yazmıştı. Sonra, bizzat Menderes, bugün iflâs etmiş izale “şefkat”, “mahviyetkârlık”, zarafet”, “sevimlilik”, “ikna kudre- di. “beceriklilik * gibi kozları baya- ryla kullanmış, iyi bir kalbi hulun- duğu masalını her vesileyle beslemis 23