KİTAPLAR Edebiyatçılarımız” Ne Diyorlar (Mustafa Baydarın röportajlar, Ah- met Halit Kitabem, Neşriyat sayısı 808, Yeni am. İstanbul 1960, 240 sayfa, 150 ku “Sanat Aİ eid ta- nımak şüphesiz en doğru yol i Ama yine de kalacak boşlukları dol- durmak, zihinde me merakları gidermek istersek ne gız'? gelip konuşmaktır. Biz ce okaranlık alan bazı Me li ve sanutçunan çehresiyle bü» tün olarak ö; öğnenimesi ancak bu şe- kilde Ep Mustafa e böyle diyor. Pe- ki, Karsın bilmem hangi kasabasın: da veya Muğlanın bilmem hangi kö. yünde öğretmen, subay veya memur olarak yaşayan bir aydın nasıl ede- cek de merak ettiği sanatçıyla karşı yok ama, bu büsbütün di li değil. Nitekim var İçe imkâ- nı Mustafa Baydar bulmuş. Bulmuş ve okuyucunur karşısına bulduğu bu çâre ile çıkmış. ne diyorlar” adlı «itap Mustafa Bay- ile Ruşen Eşrefe halef ola. Mustafa ydarın, Eşre: “Edebiyatçılarımız ne diyorlar” kitabına ii önsözde “Mustafa Bayd konuşma, hele bir b onları ko- nuşturmayı denemiş bi n gözünde hiç de küçümsenecek ni yi görün- üyor.” Mustafa Baydar ise, öngöz olalak 34 yazdığı “Bu kitap niçin hazırlandı” başlıklı yazıda kendi hazırladığı kita- bı söyle takdim ediyor: “Karşılıklı ko- Çünkü kiminle konuşacaksanız onun eserlerini okumuş, karakter ve © liklerini öğrenmiş ve aynı alanda e- ser vermiş olanları bilmiş ke nız. Velhasıl konuşacağınız kimsenin havagını teneffüs ederc duyarcasına, varlığı! in Bini Fakat güçlüklere Kal onları yenmeden aci in mümkün mü? tatil L ki, en geç ve en güç olan ürün. fik- rin lime sonla kitabını ha- da gark çi aldığı ölçüyti de şöyle zah ediyor “K kişilikleri üzerinde uzun boylu hükümler ver- meye girismek, eserin hacmini çok fazla genişleteceğinden, bu noktaya k muş, sadece biyogra- filer Üzerinde durulmakla yetinilmiş- tir. Esasen edebiyat röportajcısının ödevi, yüküm vermekten ziyade 8sa- natçıları konuşturmektır. Konuşulan- ları değerlendirmek, bunlarda s0- nuçlar çıkarmak ise edebiyat tarih- çisine ve genel olarak eleştirmeciye düşer. Kaldı ki birbirinden tamamen farklı olan sorulara dikkat edilecek olursa, her sana*çı ii raz kapalı da olsa bez; hilkümler verildiği far- kedilecektir. Edebiyaçlarımız Ne Diyor adlı ki- tapta, dünden ve bugünden elli sanat- çı ile yapılmış röportajlar var, 1954- 1960 yılları arasında yapılmış olan > röportajlar daha önce ve çoğu ke- e kısal epi İnci, Varlık ve ir dergileri Dün- ya gazetelerinde a, Musta- Yazan: Ginasl Nahit Berke DEMEDİM Mİ NAZLI YÂRİM BEN SANA... ÇIKTI!... fa Buydar bütün bunları Otoplamıs. ci az değildir. Fakat yüzlerce sanatçı» yı da bir tek kitaba sığdırmak müm- deceğiz. Bund. e kitabın öteki ciltleri olar bii ya getirmeyi düşünüyoruz” diyor. ğu ve on- affak Edebiyatçılarımız Ne Diyorla baş- tan sona kadar okuduğunuz zaman son yüzyılın, içinde bulunduğumuz yüzyılın, Türk Kip resan bir tah oluyorsunuz. Sanat m edebiyatımız hakkında yeterli bir fikre varabiliyorsunuz Edebiyatçılarımız Ne Diyor'da Baydarın konuştusu ve konuşturma- ya muvaffak ol ar: Halide Ağaoğlu. Oktay Akbal, Kudret Aksal, Melih Cevdet Apday. Nurullah Ataç, Falih Rıfkı Atay, > kir Baykurt. Yahya Kema, Beyatlı, Kemal Bilbaşar, Necati Cumalı, Beh- çet Kemal Çağlar, Asaf Halet Çele- bi, Zeki Ömer Defne, Bak! Süha Edi- Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Samim Kocagöz, Fuat Köp- rülü, Bekir Sıtkı Kunt, Mahmut Ma- kal, Behçet Necatigil, Aziz Orhon ag Orhon, Yusuf Ziy taç, Hal ahri Ozansoy, Ziya Os- man Sal e Göle Safa, Sabri Esat Siyavuşkgil, Aşık Veysel (Şatıroğlu, Kemal Tah Hamdi Tanp: Yücel, Tahsin Yücel. Listede de görüldüğü gibi son de- rece kalabalık bir kadro ile konuşma- ya muvaffak olmuş olan (Mustafa EMA bu kitabı, sadece Türk ede- biyai sana âlemini değil, Türk ee Ve Türk aydınlamm da tanımak isteyen herkesin okuması gereken bir kitap. AKİS, $1 AĞUSTOS 1960