| e e NN toplantılardan sonra geçen haftanın sonunda yeniden bu konular üzerine yen Komite üyelerinin işlerini âdet: kolaylaştırmıştı. Eski C.H.P, Mecit Grubuna ait odada toplanan 38 kij şimdi daha rahat çalışrbiliyorlardı Gerçi ilk günlere nazaran işleri ço galmış, artmış, buna karşılık za- manları azalmıştı. Ama askerler, ne de olsa işe biraz daha alışmış, biraz daha ünsiyet peydah etmişlerdi. Gün- lük işler pek çabuk hâllediliyordu. İ'k ş“inlere nazaran araba dah ratle yürüyordu. Komitenin devlet dairelerinde yapmağı düşündüğü tasfiye Ve genç- leştirme ameliyesine bir (Bakanlık geçen haftanın başında fiilen başla- dı. Dışişleri bakanlığında bir komis- yon teşkilât kanununu hazırlamakla meşguldu. Zorlu Dışişleri Bakanının küçük bir krallık gibi idare ettiği ba- kanlığa yepyeni bir şekil vermek için çalışmalara ririşilmişti. Bu afada, sâkıt Dışişleri Bakanınn mirası da temizlenmeğe çalışılıyordu. Dışişleri bütün müracaatları yapmıslar, bütün formaliteleri otamamlamışlardı. An- cak, aradan ayla» geçtiği hâlde ses seda cıkmamıştı. Bakanlık bu mese- lenin ilzerinde ehemmiyetle duruyor- du. Soruşturma Ada sefası eçen haftanın ortalarında bir gün; Türkiyenin artık en meşhur adası hâline gelmiş bulunan bir kara parça- sının üzerinde ikamete memur edil. miş üç adam yazın Ankaranın m. yoxsa Yassıadanın mı daha serin ol- duğunu acı acı kestirmeye çalışıyor lardı. Bu üç adamın isimleri Faz; ÖMlan, Vecihi Tönük ve Süleyma: rdı. Hayır, hiç bir suçları yoktu Ne milyonlar vurmuşlar, ne padişa yataklarında yatmışlar, ne de şarkı cı hanımlarla cümbüşler yapmışlar dı. Ama, işte gene de Yassıadada ye tıp kalkıyorlar, orada ikamet ediyo: lardı. Fazlı Öztan, Vecihi Tönük v Süleyman Taşar 4 ru yı ihlâl suçuyla alâkalı tahkikatı yii- rütüyordu AKİS, $1 AĞUSTOS 1960 YURTTA OLUP BİTENLER B.M.M. den bir görünüş Nöbet değiştirmenin arifesinde Gerçi üyeler ılık Marmara melte- mini vilcutlarında bol bol hissediyor- lardı, Ama duydukları, şahit olduk- lam akla hayule gelmiyen hâdiseler vücutlarını kızgın Ağustos güneşin- den daha çok yakıyordu. Yassıadaya giden heyet geçen haftanın ortaları- na doğru hayli sâkıt iktidar mensu- mevzudaki ifadelerini almış- tı. Sâbıklardan bir kısmı fazla bir sey söylememişti. Bazılarına gelince, o kadar çok atıp tutmuşlar ve eski ideal arkadaşları aleyhinde öylesine hararetle konuşmuşlardı ki sorgu he- yetine mensup Üyelerin ağızlan bir karış açık kalmıştı. Muamelenin oldukça süratli cere- yan ettiği görülünce geçen hafta An- karadaki Merkez Soruşturma Kuru- lu ifadelerin alınması işinin 10 Eylüle kadar bitirilmesini istedi. Ancak, bu- nun imkânsız olduğu ilk anlardaki sürate rağmen açıkça belli idi. Yapı- 'an basit bir hesap lüzumlu zamanı taya çıkarıyordu. nerkezden takviye istendi, İstenilen akviye derhal gönderildi. Cumartesi ini Ankaradan kalkan bir askeri ıçak Orhan Erdoğan, Hilmi Aygün “© Mehmet Ünoğlundan müteşekkil ir başka heyeti Yassıadadakilere ardımcı olarak (İstanbula bıraktı. Aynı uçarta Soruşturma Kurulunur bi runla bitmedi, Adâdakiler soruştur inanın bir an evvel tamamlanmas için merkozden tekrar vw “el İste- mişlerdi. Üçtincü grup da bu hafta- nın başında pazartesi günü hareket etti. Bütün bunlara rağmen Yassıa- da sâkinlerinin ifadelerinin Eylülün onunda bitirilmesi imkânsız gibiydi. İlk kara: Yassıadada harıl harıl çalışan heye- tin işleri oldukça eğlenceliydi. Sâ- kıt iktidar mensuplarından dinledik- leri hikâyeler zaman kaybına sebep oluyorsa da bir hayli hoş vakit ge- girmelerini de sağlamıyor değildi. Kuru, çalışmalamna cumartesi ve pazar günleri de devam etti, Anaya- sayı ihlâli suçundan ifadeleri alınan sâbıklar hakkında tevkif kararı ver- di, Şimdi Yassıada sâkinleri iki gru- ardan bir kısmı nezaret altında bulunduruluyordu. Diğer kısmı ise bir sorgu ardi, yetkilerini haiz Soruşturnıa Kuru nun tevkif ettiğ! mevkuflar “ia teskil edenlerci Mevkuflamn başında Bayar ve Menderes vardı. Bayar hâlâ zendişinin Cumhurbaşkanı olduğunu söylüyor, mili iradeden bahsediyor. Kurulu tanımıyordu. Onların hemen ardından gelenler ise Hülkilmet men- supları ve bir zamanlar karşılarına aldıklarını pek büyük cakavla sorgu- va çeken Tahxikat Komisyonunun malüânı üyeleriydi. o Tevkifine karar verilenlerin -şimdilik- sayısı ikiytiz elli kadardı. Geriye kalan D.P, Mil- letvekillerinden başka 89 kişilik bir rrup daha vardı ki, bunlar Yassıa- danın ikinci sınıf sâkinleriydi. 89 lar devr! iktidarda düşüklere sâdıkane hizr * etmiş olan gruptu. İçlerinde bir zamanın Ünlü Genel Sekreterleri 15