YURTTA OLUP BİTENLER ma Bakanının yüzü biraz daha kım- şıvor, baş sallamaları biraz daha ar- tıyordu. Buharlı nakineler festivali.. gonra Devlet Demiryolları idarecile- ri büyük Lir hamle sevdasına ka- pılmışlar ve medeni memleketlerin seviyesine ulaşmak için evvelâ de- makinelerden müşlerdi. Elbette ki kalkınan ve nur- lu istikbâl yolunda ilerliyen bir Tür- mezlerdi. Hemen faaliyete geçilmiş ve bir Amerikan firmasıyla anlaşma- ya varılmıştı. Anlaşma o kadar zor olmuştu ki alın teri dökenlere bu işi başard.kları için tam 90 bin lira ö- denmişti! İşin garibi, daha ayı dol- madan Amerika Hükümeti bahis ko- rusu firmanın böyle bir anlaşmuyı yerine getirecek kudrette olmadığını. Dizel lokomotif Oimâlinde bu kada: ağır bir yük altına giremiyeceğini belirtmiş ve nurlu istikbâl yolcularını ikaz etmişti. İstenilen 90 dizel loko- motifti, Ancak, anlaşma yapılan şir- ketin bunun onde birini imâl etmeğe gücü yoktu. Hakikat anlaşılmış ve vaziyete el konmuştu. Bilinen, arabu- lucuların alın terleri mukabili öden- mis 900 bin liranın ortadan kaybol- duğuydu. Dizel lokomotiflerinden hızını ala- mıyan idare, talihini bu kere başka yerde denemişti. 130 vagon almak için harekete geçmiş ve Demiryolla- rının gücünü kalkınan Türkiyedeki di ğer milesseselerle eşit hâle getirmek maksadıyla kesenin ağzını açmıştı. 130 vagon alınmağa alınmış ve karşı- lığında tam 25 milyon lira ödenmişti. Ancak aradan pek az zaman geçince vagonların foyası meydana çıkmıştı. Vagonlar dünya piyasasında alıcı bulamıyan ve sahiplerini kara düşün- celere saplatan omallardı. Şöyle bir revizyondan geçirildikten sonra kal- kınan Türkiyeye gönderilmişti. Alan ve satanın bu alış verişten memnun olduğu âşikârdı. Menınun olmayan. Demiryollarına kucak dolusu navlun ödeyen vatandaştı. Kurulacak radyolar.. ederken, araştır- karyılaşıyorlar- dı. Bu fasılda ilk arzı endam eden cakalı Başbakanlık müsteşarı Ahmet Salih Korur oldu. Korur yüz görüm- lüğü olarak iki milyon lira almıştı. Mesele, Adana ve Mersinde kurula- cak radyodifüzyon postaları mesele- siydi. Bir Amerikan şirketinin Tür- kiyede radyo istasyonları kuracağını evvelden haber alan Korur derhal faaliyete geçmiş ve özel adamlarım 18 S. Yalçuk adliyede Bir sıçrarsın çekirge şirket mümessilleriyle temasa başlat- mıştı, İstenilen, ühim bir meblâğ değildi. İki milyon lira mukabilinde şirketin arzuladığı mukaveleler avuç- larına bırakılacaktı. Rahatlarna düş- kün Amerikalıların bu memeleri imkânsızdı. iktidar mensuplarını pek iyi tanıyor- lardı. Korur bundan başka radyo İs- tasyonları için zerekli iki binayı da inşa ettirecekti. Böyle bir pazarlığa can dayanmazdı. Korur, iki milyon lirayı aldıktan sonra bir dakika durmadı. P.T.T. Ge- nel Müdürünü çağırttı ve Adanayla Mersine birer Radyo istasyonu kurul- ması için gerekli hazırlıklara başlan- söyledi, Kararın Bakanlar Kurulundan çıkması kolaydı. Bas- bakanlık Müsteşarı üstelik istasyon- ların inşası için 500 bin lira veriyor- du. İnşaata başlandı. Ancak para ye- terli olmadığı için bina temeller üze- rinde iki metre bile yükselmeden Ko- rür ikinci bir emirle P.T.T. bütçesin- den iki milyon lira ayrılmasını temin etti. Bu arada Amerikan girketi is- asyonların (kurulmasıyla (alâkalı malzemeyi İskenderun limanına in- dirmişti. Binaların bitmesini bekli- yorlardı. P.T.T. Genel Müdürlüğü an- cak bir milyon lira obulabildiğinden inşaat otamamlanamamıştı. Şirket bir taraftan sıkıştırmaktaydı. Korur işin kolayını buldu ve Genel Müdür- lükle Amerikan şirketini karşı kar sıya bırakarak ortadan çekild! Genel Müdürlüğün başı (sâdece "Saşbakanlık müsteşarıyla belâda de- gildi, Menderes de P.T.T. yi müşkül durumda bırakmıştı. Bu bir imar işiydi. İmarcı Başbakan. İstanbulun imarı için lüzumlu parayı bulmakta sıkıntı çekiyordu. Colonıb'un yumurt- laması lâzımdı. Bu defa Colomb P.T. Belediyesinden hayâl! bir takını grsa- lar satın alındı ve karşılığında 8 mil- yon 984 bin lira ödendi. Akraba sevgisi.. .T'T, Genel Müdürlüğünün sâkıt iktidar mensuplarıyla olan alışve- rişi bunlardan da ibaret değildi. D.P. idarecilerinin gözde adamları bu Ge- nel Müdürlükle son derece iyi anlaşı- yorlardı. Meselâ Adana Valisi Tur- han Kapanlının Balıçelievlerdeki dört katlı apartmanı postahane olarak ki- ralanmış ve yıllığı 160 bin liradan ol- mak üzere iki yıllık kira da peşin ve- rilmişti. Hele Buyarın akrabalarından biri olan Feyyaz Söker adındaki zat P.T. T. idaresiyle pek iyi anlaşmış ve gö- rillmedik kalkınmada tuzu bulunma sı için sâdece ve sâdece birkaç mil- yon lirayı cebine indirmişti. Bahis konusu iş Ericson firmasının Türki- yenin muhtelif ovilâyetlerinde kura- cağı 52 otomatik santral işiydi. 1955 yılında Ericson'la imzalanan bir an- laşmaya göre bu iş 15 milyon dolâra yapılacaktı. Ne var ki bütün tesisler gibi buu.lar da biraz beklemişler ve kurulmağa başlanacakları sırada u- fak bir değişikliğe uğramışlardı. Bi- at 15 değil, artık 24 milyon dolârdı. lik yıl ödenmesi gereken 800 bin do- lâr güçlükle temin edilebildi. Bu ara- da malzemenin 1 milyon dolâr kiyme- tinde olan kısmı Türkiyeye getiril mişti. İşleri organize eden Bayarın yeğeni Sökerdi. Sökerin komisyonu- nun ne kadar olduğu heniiz anlaşıla- mamıştı. Derken, Ericson firmasıyla ikinci bir anlaşmaya daha girildi. Bu defa Türkiyede oir de telefon fabri- kası kurulacaktı. Şirkete bu imtiyaz da Söke. tarafından alınmıştı. Ancak işlerin tıkırında gittiği bu sıralarda bay Sökerin Karşısına bir rakip çık- tı. Rakip bir başka ekipti ve yüzde onculuğuyla meşhurdu. Fatin Rüştü Zorlu ve Polatkan, Ericson firması- kılıyordu. Yalnız bu defa Polatkan - Zorlu dilosu biraz geç davranmış ve bilmeden başlarmı kayaya çarpmış- lardı. Baya kalkınan Türkiyeye bi- vilk faydaları dokunacak bu fabrika- nın Ericson tarafından kurulmasını is“tyordu. İş Bayarın tsteğ! Üzerine böylece hâlledildi. AKİS. 81 AĞUSTOS 1969