DÜNYADA OLUP BİTENLER Araplar Kavgalı kardeşler Gin haftanın ında ITAlbnanda Ohtaura'da “kavgalı kardeşler” Arap Birliği Konseyi, Diğişleri Ba- kanları seviyesinde toplanmış ve A- dünyasının kurgılaştığı meselele- yon ve hattâ konfederasyon şeklin: de olsa birleşmelerine aleyhtarlığını nuz da, Suudi Arabistanın, Yemenin, B.A.C.'nin, Libyanın, Sudanın, Fasın ve hattâ -Nâsırın kendisini düşürme gayretlerine hiçbir suretle son Vver- mediği- Ürdün Kralının Dışişleri Ba- kanı bile oradaydı. Doğrusu istenir- ay Saeb Salaam tarafından ku- rulan Marunilerin temsilcilerini de Mi alan Millt birlik kabinesinin arıyla aleyh- gerçekleş- tirebilmişti. Demek ki böylesine bir barışı devletler arası seviyede de gerçekleştirmek mümkün olabilirdi. değil birleştiren noktalar erinde durdu. Bilhassa, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun bu yıl sonunda açı- Kurulun lacak clan Genel Devletlerinin Oo Filistin e” Ga- Zetesine verdiği bir ii ğine Arap dayanışmasının temel parçinle- rinden biri olan Pilistin meselesinin bile artık birleştirici değil, ayırıcı bir Ordusu kurulması yolundaki teklifi- ni ele alarak, Irakın esas itibariyle bu teklife taraftar olduğunu söylüyor ancak bunun gerçekleşebilmesi için hâlen Arap idaresinde bulunan Pilis- tin topraklarında Filistin Cumhuri- Ygtinin kurulmasını ve Filistin Arap 32 Abdülnâsır Arabın kızgın Ordusunun da bu Cumhuriyetin Or- dusu olmasını ik Haşim Ce- vata göre, b ni Arap Devleti bu- gün İsrailin ll olduğu araziyi talep edecek ve dâvanın asıl sahibi olacaktı. Bu teklif ne Nâsırın, ne de Kral Hüseyinin hoşuna giderdi. Her ikisi de Arap Filistinin birer parça- sını idare ediyorlardı. Ürdün, Kudü- sü ikiye ölen bir hattın gerisinde kalan küçük bir parçayı kendi pa sine ilhak etmişti. B.A.C. ise, küçü- cük Gazze bölgesini -kendi Mikesiiz ilhak etmemekle beraber- idaresi al- tına almıştı. Şimdi bu arazinin ken- dilerinden alınıp yeni bir (Filistin Devletine verilmesine ne B.A.€,, de Ürüün rıza gösterebilirlerdi. Bu iki düşmenin da düşman oldukları bir üçüncü “kardeş”in bu teklifi, iki düşmanı aynı plând getiriyor ama anlaşmalarını yine de sağlayamıyor- du. Moritanya Üstelik Arap dünyasında bağımsız- lık kazanan Devletlerin sayısı art- tıkça, “kardeşler” arasındaki kavga- lar da büsbütün artıyordu. Gerçek- ten, Fasın güneyinden Senegale kgş- dar uzanan Moritanya İslâmi Cum- huriyeti, Fransız Birliği içinde ba- Fakat, Fas Kra başkanı olduğu Alani Hanedanı adı- na Moritanya üzerinde arazi talepleri vardı. Muhammed V, Moritanyanın babalarına sit olduğunu ve bu arâ&- zinin evvelce Fastan Fransa tarafın» tanya meselesini Birleşmiş Milletlere götürüyor ve Arap Birliğini de bu melesede kendi ya Başbakanı Muhtar Uld Daddah., bütün Arap Devletlerinin başkanla- rına birer telgraf çekerek, Fanın bu niyetini, Birleşmiş Milletler pren- meselede Fası tutmamaları, Maşrikle Magrihbin arasını büsbütün açabilir- ritanyaya karşı desteklemezlerse, o zaman Fasın da Tunusun yanında yer almas bahis konusu olabilirdi. Öte yandan, ned olsa Fransız Birli- &i içinde li Fransayla ittifak ak- dedecek olan bir Arap Devletini B.A. G. ve J» din edenler, İngilterenin mütte ve mahmisi Umman Emi- j0 Çin telâkki etmeyeceklerdi. Cezayir akat, Chtaura'da toplanan Arap Dışişleri Bakanlarını en çok ilgi- lendiren konu, hiç şüphesiz Cezayir meselesiydi. Cezayir Geçici Hüküme- tinin Dışişleri Bakanı Kerim Belka- sım Chtaura'ya kadar gelmiş ve yinin toplantısına kabul görüşmeleri V mişlerdi. Artık yapılacak şey, Fran- saya kargı savaşı giddetlendirmek ve meseleyi tam mânasiyle mülletlerara- sı bir hâle sokmak olmalıydı. Belka- her algnda yeni bir müşterek gayret göstermeleri gerektiğine kaaniydi. Belkasım taleplerini altı noktada top- lamıştı: — Dost olsun olmasın ide e yapılacak müşte- rek teşebbüslerle, Milletler tarafından bir referan- dum tertiplenmesine ve bu referan- , dumun yine Birleşmiş Milletler tara- AKİS, 81 AĞUSTOS 1960