YURTTA OLUP BİTENLER İnönü İsmet Gözleri bile gülüyor Baykam Salı günü Ankaradan ay- rılmaya hazırlanıyordu. Yüz küsur milletvekili ve merkez temsilcileri çok daha evvelden bölgelerine dağıl- mışlardı. Bayram ortasında Avrupa- ya giden Genel Sekreter Kasım Gü- lekin de Almanyadan döner dönmez yurt gezilerine başlıyacağı şüphesiz- dir... Sadeca C. H. P. Genel Başkanı, şımdılık seyahata çıkmaktan vazgeç- miştir. Genel — Başkanın bu suretle bazı çevrelerde uyanan — "Her rşe eyde nönü, İnönüsüz bir şey olmaz" şek- lındekı haksız kanaati silmek gaye- sini güttüğü aşikârdır. İnönü, — va- tan sathına yayılan C. H. P. lerinin onun yokluğunu hissettirmi- yeceğinden emindir. D. P. Deniz mevsimi! Bakanların çoğunun Abantta ge- çirdiği bayrama, Başbakan Men- deres Park Otelindeki 40 odalı ka- tında kutlamayı tercih etti. Büyük bil? cömertlikle, kat personeline ve emrindeki personele zarflar — içinde bahşişler dağıttı.. Ama hiç dışarı ıkmadı. Menderesin Park Otele kapanışı, aşırı vehim sahibi kimseleri endişe- ye düşürdü. "Başbakan — acaba ra- hatsız mı?" diye kuruntuya kapıldı- -Gecen haftanın sonunda Pazar Agah Erozanın. kan Giresundaki açılış merasimine gidecek mi?" sualine Hususi Kalem Müdüründen "Hayır", işi var" ceva- 8 bını aldığını işiten evhamlı zevatın endişeleri iyiden iyiye arttı. Bere- ket nderes, Pazar günu mevsi- min ilk deniz banyosunu alarak, en- dışelerı dağıtmasını bildi. Yılın ilk den banyosu, belediyenin her yıl mesut azınlığı bırbırıne düşüren Floryâdaki lojmanlarının önünde a- lındı. Hava güzel, iz — sıcaktı. Menderes bu suretle deniz mevsimi- ni açmış oldu Halbuki geçen yıl ilk denize girme rekoru İnönüye ait- ti i. Maamafih, ilk denize girme reko- runu kıran D enel Başkanının denizde en çok kalma rekorunu kı- rabilmesi şüpheliydi. Zira parti iş- leri gittikçe cıddıyet kazanıyordu. Her şeyden evvel, başkanlarının İstanbuldaki toplantısı vardı. İl baş- kanlarının Istanbulda toplanmasına, P. Genel İdare Kurulunun Anka- son toplantısında karar ve- rilmişti. Sadece milletvekillerine de- ğil il başkanlarına da bilhassa son zamlardan sonra “"kuvvet — şurubu' 1ç1rmek lâzımdı. Havalar sıcak mev- sim yaz olduğuna göre bu toplantı pekala İstanbulda yapılabılırdı İl başkanları da, bu suretle tatlı İstan- bulun huzur verici yaz günlerinde geçici sıkıntının — gerçek — sebebini, partinin en selâhiyetli ağızlarından dinliyebilirlerdi. Hem pekâlâ seçim- ler mevzuunda bir hasbihal yapmak, kırık maneviyatları tedavi etmek mümkündü. İl başkanlarının İstanbul toplan- tısı, muhtemelen içinde bulunduğu- muz haftanın sonuna doğru yapıla- caktı. nel Başkanına çok yakın kimseler, bu mevzuda sorulan suallere teyidkâr bir sükütla muka- M <Ci Viz Belediye Florya Başkanı Aygün işini halletti Adnan Menderes İçi de gülüyor mu? Ama herkes tecrü- beyle biliyordu ki, son dakikada her şey değişebilir, toplantı geri kala- bilirdi. D. P. nin faalıyet programı hakkında hiç kimsenin, kimsenin katiyetle konuşmasına u- zun zamandan beri imkân yoktu. Zamlar 9 yılın meyvaları Ne Avrupaya, ne de İstanbula yaz tatiline gidemiyen bir D. letvekili bayramın ikinci günü Ana- dolu klübünden çıkarken arkadaşla— rına acı acı dert yandı: "Ekmeğe zam yap, ete zam yap.. Sonra da git seçmenin nabzım yokla de! Seçmenin nabzı? Bakmağa ne lüzum var, el- bette yüksek atıyor!". Seçmenin nabzı hakikaten yüksek atıyordu. Geçen hafta zamların der- di, bayram sevıncını bile silip götür- müştü. Seçim bölgelerine giden en- der D. P. mılletvekıllerı bunu yakın- dan gördüler. "Ne olacak bu zamla- rın sonu?" - her agızdan işitilen mu- kadder sual buydu - hitabına doyu— rucu bir cevap veremediler. çok iyi bilen, İstanbul mılletvekılle— Ti, mutadları hilâfına, geride bırak- tığımız Pazar günü yapılan 3 Vatan Cephesi Ocağına iki normal kon- greye gidip nutuk atmaya cesaret e- demediler. Zira Kemal —Aygünün, Ramazan sonuna doğru yasak etti- ği, ne hikmetse Pazar günü ses çı- karmadığı davullu, zurnalı, hoparlör- lü toplantıların bile zamların tesi- rini unutturamıyacağının farkınday- dılar. Başka illerde talihlerini deni- AKİS, 23 HAZİRAN 1959 bele ediyorlardı. '