rulu bu mucip sebebi kolayca buldu ve secim bölgesi zun uzun anlattı: miş kalkınmanın zaruri siydi. Pek yakında herşey yoluna gi- recekti. Şimdilik kıp pahalılıga katl ak lâzımdı si, "nurlu ıstikbal"ı uzun uzun an- lattı: Yarının (50 milyonluk Türki- yesi refah içinde yasıyacaktı. Hem sonra sadece zam yoktu ya! Ticaret Bakam Hayrettin E k enin — tabi- riyle, “inişler, çıkışlar" vardı. Ayar- la r yuk rıya doğru olduğu ka- dar, ğ malarda da, Hazırandakı muazzam zamlardan sonra hafiften bir ucuz- lama vardı. Velhasıl durum parlaktı, yoklamaya giden . P. milletvekilleri bunu böyle an- lamalı, böyle anlatmalıydılar. Ama zekı Istanbul mılletvekıllerı, bu tav- seçmenlerin nabzını D r günü değil taraf- sız seçmenlerden, parti teşkilâtından bile uzak durdular. İşin partici gözüyle daha talih- siz bir tarafı, H. P. milletvekille- rinin vatan sathını tarıyarak dâvala- rını millete Aanlatmaya çalıştıkları ir sırada — zamların yap ılm yd ilde Murakabesızlık her hüsran getirmişti. 1 milyar 200 milyon doları bulan borç, yoklar, zamlar, ödenmiyen istimlâk bedelleri, suiistimaller can ve mal emniyetine tecavüzler vs. keyfi —idarenin mukadder netıcelerıydı T el mese- le, murakaben:n bir an evvel tesisiy- di. C. H. P. bunun için çarpışıyordu. P. saflarında toplanıyorlardı Basın AKİS ve Şah u haftanın ortasında Çarşamba KİS m yeni bir tahrık etmekle AKISe dığı bir teveccüh gö lılerden başbakanla ara, lâyık olma- termiş ve va- bakanlardan kürsülerini terketmis doçent ve pro- fesörlere kadar çeşitli mümtaz isim- lerle dolu davacılar listemizin proto- AKİS, 23 HAZİRAN 1959 Doğan Avcıoğlu Yazdı kolunda taç ve tahtı dolayısile baş mevkii almıştır. Bu, dâvanın İ bakımından görünüşüdür. Ama halk efkârı bakımından görünüşüne gelin- ce, bunun aynı derecede ferahlık ve- rici olmadığı ilk bakışta anlaşılacak— tır. Şahın dâva etm Türkiyede çıkan bir gazeteyi ve i bir yerinde Şah ile hükü- metine iftihar vesilesi olabilecektir. Şahinşah Pehlevi Kızdı YURTTA OLUP BİTENLER Bilindiği gibi, AKİS — mesulleri zaman zaman, Türk resmi şahsiyet- lerinin bu mecmuayı, sırf haber ver- leri ön çıkarılmışlardır Bu. dâ- valard oğu mahkumiyetle netice- lenmiştir. Kesinleşen cezalardan bir kısmı çekilmiş, bir kısmı da çekil- mektedir. Şüphe yok ki diğer birçok basın mensubu ile birlikte AKİS'çi- lerin âlen omurlerını hapishane duvarları arasında eleri bi daş 1 basın suçlula- ının hapıste bulunmasını faydalı ve Ö i >bütün neşrettik -hem de en tarafsız ölçülerle- Ame- rikadakileri değil, Fransadakılerı İtalyadakileri değil, İngiltere- dekileri değil, Hotantodakileri bile değil de sadece — Türkiyed çıkan KİS'in dâva edilmesini sin önlemek — maksadıyla 1954 de ağırlaştırılan ve 1956 Haziranında şiddetlendirilen Türk basın mevzua- tının hükümlerinden faydalanarak bir gazete aleyhinde dâva açan ilk yabancıdır. Neler yazildı ? S ah ve hükümetini 5 ne dâva tahrikine zıların muharriri dur. Bu yazılardan birinde Süreyya- yı boşayan Şahın İran tahtına bir raliçe atamasıyla alâkalı haberler, dıgerlerınde de Şahın İran - Ame- rika oruşmelerıyl münasebetlerinde bazı AKİS aleyhi- kendıne has üslübu ile naklediliyor- du. Dünyanın bütün — gazetelerinde -Türkiyedekiler de dahil- yer bulan bütün bu haberleri AKİS'in bildir- memesı elbette imkânsızdı. Kendisi- çocuk vermiyor diye Sürey- bosayan Şahın İran tahtı için bir veliaht dünyaya getirecek yeni bir kraliçe aradığını Mısırdaki "sa- ğır sultan" dahi biliyordu. Terkedil- miş kederli Süreyyanın teselli mace- ralarını âdeta tefrika eden dünya ga- namzedinin adı ortaya atılıyordu Hattâ İran sarayı bile sık sık bu mevzu ile alâkalı açıklamalar yap- maya mecbur kalıyordu. İşte İtal- ile katolık prensesin evlenmele- i dini müşküller üzerinde tef- sirler yaparken Gabriella ortaya bir başka güçlük çıkardı: İtalyan pren- sesi Şahı kendısıne göre çok aşlı buluyor ve "Babam yerinde adam" diyordu. Haber önce İtalyan gaze- telerinde -pek ciddi Corriere — della 11