DÜNYADA OLUP BİTENLER Andrei Gromyko İnadı inat... mak hevesindeydiler. — Düşündükleri uzlaşma şekline göre, Sovyetler Ba- tılıların Berlinden çekilmelerini — is- teinekten muvakkaten — vazgeçecek- ler, Batılılar da, nihat bir hâl tarzı- nın bulunuşuna kadar, durumu ıslah için bazı tedbirler alınmasına razı olacaklardı. Meselâ, Müttefik işgal kuvvetlerinin mevcudunda — indirme yapılacak, şehirdeki casusluk ve fe- sat yuvalarının temizlenmesine baş- lanacak ve nihayet — Berline — füze rampası kurulmayacağı — hususunda kati teminat verilecekti. u teklifler karşısında Sovyetle- rin davranışında büyük bir değişik- lik olmadı. Hafta sonuna — kadar Moskovadan talimat bekleyen Gram- yko, nihayet, çeçen hafta bahsetmiş olduğu bir yıllık müddeti onsekiz a- ya çıkarmaktan başka bir fedakâr- lıkta bulunamıyacağmı açıkça söyle- di. Batılılar onsekiz aya kadar Ber- linden çekilmedikleri takdirde, şehre giden yollar üzerindeki kontrol nok- taları Doğu Almanya Cumhuriyeti- ni terkedilecekti. Almanya Bir şöhretin yıkılışı S ansölye Konrad Adenauer ile İk- 5 tisat Bakanı Ludwig Erhard a- rasında siyaset düellosu geçen hafta sonunda tekrar alevlendi. Bu defaki atışmanın sebebi, ihtiyar Şansölye- nin New York Times gazetesine ver- diği bir beyanattır. Adenauer'e göre, Erhard'ın şansölyeliğe heveslenmesi yersiz bir harekettir, çünkü Alman- yayı kalkındıran İktisat Bakanı dı- şişleri sahasında hiç tecrübe sahibi değildir ve üstelik mensup — olduğu Hıristiyan Demokrat Partisi içinde bıle çoğunluk sağlayacağı — şüpheli- Tabıı, 83 yaşındaki bir devlet a- damının böyle hafif sözler söyleme- si, şişman Bakanı çileden çıkarmağa kâfi geldi. Şimdiye kadar çok sabır- lı davranan Erhard, bu sölye hazretleri artık akla gelmeyecek sözler söylemeğe başla- dı; galiba bu yaptıklarının hem ken- disine, hem de Almanyanın itibarına zarar verdiğinin farkında değil!" demekten kendini alamadı. Adenauer vap üzerine, hükümet vasıta— sıyla yayınladıgı bır tebliğde, "söy- lediklerim gazeteye yanlış aksetmiş, ben Erhard tecrübesizdir, demedim; tecrübe edinmek için biraz daha bek- lemesi lâzımdır, dedim" şeklinde a- caip bir dil kullanarak kırdığı potu büsbütün yüzüne gözüne bulaştırdı. Adenauer'in böyle sık sık Erhard aleyhine atıp tutmak lüzumunu his- setmesi, - kendisinin son hareketleri hakkında Almanya içinde ve dışın- da yapılan tefsirlere hak verdirmek- tedir. Hakikaten ihtiyar Şansölye- nin son kararına gerekçe olarak or- taya sürdüğü sebepler — yeryüzünde pek az kimseyi aldatmıştır. Nisan "başında Şansölyelikten ayrılıp Cum- hurbaşkanı olmak kararını açıklayan Adenauer, yerine kendi adamların- dan Ma lıye Bakam Etzel'i getirmek niyetindeydi. Fakat, İktisat Bakanı Erhard'in ererek parti içinde, gerek- se halk efkârında bu mevkie daha lâyık görüldüğü kısa zamanda an- laşıldı.. Hükümet dizginlerinin ta- mamen elinden çıkmak üzere oldu- ğunu gören Adenauer verdiği karâr- dan dönmek ve Şansölyelikten ayrıl— mamak suretiyle Erhard'a ikti yolunu kapamış oldu. İhtiyar devlet adama, iktidarın kendi emrinde bu- lunmayan kimselerin eline geçmesine razı değildi. Tabii, bu kararını alır- ken, içinden geçenlerı açıkça söyle- medi ve dönüşüne sebep olarak dış siyaset sahasındaki değişikliklerden bahsetti. Adenaver'in iktidar hırsıyla gi- riştiği bu birbirini tutmaz hareket- ler, yeni Almanyanın kurucusu ola- rak memleket içinde kazandığı iti- barı bir iki günde sıfıra indirdi. Bü- tün Alman basını Şansölye aleyhi- ne ağır yazılarla dolup boşaldı. Dus— seldorf'ta çıkan bağımsız — meşhu Der Mittag gazetesi şöyle dıyordu "Şimdi artık sadece iki yol kalmış- tır. Adenauer, bütün bu yaptıkların- dan sonra, tekrar Hıristiyan Demok- rat Partisinin mutlak hâkimiyeti o- lursa, artık Alnıanyada demokrasi ; — - — Z ONİSAN Ayralyorun B b İ HAZIRAN' Hukmarum , :| BİR ALMAN KARİKATÜRÜ: ADENAUER'İN KUKLALARI!. AKİS, 23 HAZİRAN 1959