YURTTA OLUP BİTENLER Millet Sebepler ve neticeler emmuzun 15'inde, Büyük Meclis yaz toplantısına başladıgında e- ğer şu bir ay içinde Muhalefet tem- silcileri 1y1 çalışırlarsa bütün Türk Milleti "Tahkikat Önergeleri mese- lesi"nin ehemmiyetini anlamış ola- caktır. Bir kısım Basın üzerine ko- nan ipotekten dolayı bu temsilcile- rin vazifesi müşkülleşecektir, — bazı gazeteler onların çalışmalarına sü- tunlarında gerekli yeri ayırmaya- caktır, hattâ çalışmalar idari tedbir- lerle guçleştırıldıgı takdirde bir kaç İstanbul gazetesi -Allahtan — sadece bir kaç- dışarda dayak yiyen insan- ların feryatlarına kulak tıkayan puf döşek sakinleri gibi başka ve daha az tehlikeli meselelerin üzerine e- ğilmeği tercih edecektir. Bu sebep- ten mahalli gayretler kolay milli mahiyet alamıyacaktır. Muhalefet ekipleri bütün yurdu ta- rayacaklarından eskisi gibi zarp yo- luyla değil, bu sefer cem — yoluyla vatandaşlar hadiselerin hakiki ma- hiyetini mutlaka öğreneceklerdir. meselesi", bakılırsa "Tahkikat önergeleri işin derinine inmeksizin vatandaşı gündelik hayatında alâ- kadar eden bir mesele değildir. Bil- assa Demokrat milletvekilleri ken- dilerini, halkın Basın Hürriyetiyimş, Antidemokratik kanunlarmış. Meclis murakabesiymiş. böyle şeylerle lenmediğine inandırmaktan hoşlan- maktadırlar. Zaten Parti büyükleri de kulaklara şımdı herkesin, — hele büyük kütlenin "ekmek derdi" ile meşgul olduğunu fısıldamaktadırlar. İktisadi vaziyet ise Kalkman Türki- yede gittikçe mükemmelleşmektedir, sıkıntılar azalmaktadır, bu yüzden Muhalefetin elinde salladıgı silâhla- ra iltifat eden yoktur, olmıyacaktır. İşin aslına bakılırsa, "Tahkikat Önergeleri meselesi" gıbı hakikaten afaki bir meselenin bütün meselele- rin temeli — olduğunu, -temsilcisi olduğu "rejim işi" letmeden hiç bir şeyin düzeltileme- yeceğini büyük kütlelere — anlatmak kolay olmayacaktı. Eğer İktidar, bir defa daha, n "Zam Fırtınası ile Muhalefetin imdadına koşm ve herkesin zihninde "Tahkıkat Oner— geleri meselesi" ile "Fiyatlar"ı ister istemez ve kendılıgınden birleştirme- -eydi... Muhalefet temsilcilerinin bir ay müddetle bütün guçluklerıyle bu ılıntı üzerinde durmaları 15 Tem- .günü Türk Mılletının hâdisele- rın mahıyetınden tamamen haberdar olmasına yetecektir. Fırına gıttıgı zaman -her ailede en az bir kişi günde en az bir kere fırına mutlaka gider- — ekmeğe bir hafta evvel nisbetle daha fazla para ödeyen yatandasın, bu halin sebebini arattırmayacağını sanmak safdillik- lerin en büyüğüdür. Muhalefet tem- 4 Pazarlık P azarlık var: "Ben iyi ka- rarlar alacagım ama sen de bunları öv!" Amenna.. Zaten v B Pazarlık var: "Hele sen be- ni övmeye bir başla, bak ben ne iyi kararlar alacağım..." Başka kapıya, ahbap... vazifemiz silcileri, yurdun her köşesinde bu a- ranılan cevabı vereceklerdir: Tahki- kat Önergelerinin gündeme alınma- ması! İlk nazarda 'ekmek fiyatı ıle Tah- kikat Önergelerinin gündem alın maması arasında ne munasebet bu— lunduğu anlaşılmayabilir.. Pek çok Demokrat milletvekilleri istihfafla omuz da silkebilir. _Ama ekmek fiya- tının bozuk bir iktisadi düzenin ne- ticesi olduğunu Tahkikat Önergeleri meselesinin ise bunun sebebini teş- kil ettiğini bu millet görmiyecek ka- dar geri değildir. Tahkikat Önerge- leri meselesi şu bir ayın sonunda sı- kıntıların elle tutulur sebebi haline gelecek ve D. P. Grupu bu meseleyi sallantıda bırakmış olmanın cezasını pek acı şekilde çekecektir. Bu bir kehanet değil, zorla — kapatılmamış gözlerin — kolaylıkla — koyabilecekleri bir teşhistir. Samet Ağaoğlu Temizlenmelidir Hele önergeler arasında — meselâ bir sabık Bakanı "Alman asıllı eniş- tesine menfaat sağlamak" gibi ağır itham altında bırakan — önergelerin bulunması, böyle bir ithamın dahi e- le alınmasına D. P. lilerce lüzum m gö rülmemiş olması halkın hissiyatının ne olacağını göstermeye yeter. Hal yukselen fiyatları zaten — başıbozuk bir düzüne — bağlamakta, bir takım kimselerin hesapsız zengınleşmesini kendi sıkıntılarının sebebi bilmekte- dir. Bu şartlar altında böyle bir it- hamın üzerine Büyük Mecliste ışık dökülmemesini mazur göstermek İk- tidar sözcüleri için kolay olmaya- caktır Bir hakikat var: Yükselen fiyat- lar. Bir hâdise var: Muhalefet Mec- lise Tahkikat —Önergeleri — veriyor, İktidar bunların görüşülmesine ya- naşmıyor. Şimdi, bir ay, Muhalefet temsilcileri son derece haklı olarak dıyeceklerdır ki: Eğer murakabe ol- sa, eğer ithamlar kaale alınsa, can, mal emniyeti sağlansa siz bu ekmegı bu fiyata yemezsiniz, si mektuba bu kadar pul yapıştırmaz- sınız, siz bu sıkıntıyı çekmezsiniz! Muhalefetin çalışmalarının didin- melerinin haki mânasını — millete antalabilmek, afakı görünen hâdise- lerin mahiyeti_ni elle tutulur hale ge- tirmek gene İktidarın lüzumsuz ina- dı ve taktik hatası ile kabil hale gel- mektedir. Bu Muhalefet bu İktidara ne kadar teşekkür etse azdır. a İktidarın da, hele şu son za- manlarda taktik dıye birbirinden ta- lihsiz tertiplere girişen kendi büyük- leri karşısında hâlâ hareketsiz, hâ- lâ sessiz, hâlâ itaatkâr durması işin en garip tarafı değil midir? Seçimler Cesaret İyi! Başbaka Adnan — Menderesin | muzda Giresun limanının a- çılışında hazır bulunacağı ve bir ko- nuşma yapacağı haberi, Ankara ve Ankaranın Istanbula taşınan siyasi çevrelerinde " anyasının başlangıcı" şeklınde tefsır edildi. Ha- vada aylardan beri secim kokusu se- zenler, haberi -ki doğru da çıkmadı- derhal benimsediler. —Esasen Anka- rada Bayramla beraber "seçim var" lâfı da yeniden — alevlenmiş bulunu- yordu. Buna sebep. Genel Başkanın D. P. milletvekillerine birer telgraf göndererek seçim — bölgelerinde tet- kikler yapmalarını ve raporlar ha- zırlamalarını istemesi oldu. Hatta D. Genel Başkanının seçim bölgeleri- ne gıden milletvekillerine "Umumi seçimlere nazır olunuz" tarzında zım- nen bir mesaj gönderdiği Ankarada ısrarla yayılan söylentiler arasınday- . Haber tutmadı. Sonbaharda umu- mı seçimler yapılacağı haberine kim- seyi inandırmak mümkün değildi. He- le son zamlardan sonra, yukarı kade- AKİS, 23 HAZİRAN 1959