YURTTA OLUP BİTENLER Millet Hayale paydos! 959 yılı da, en nikbin ve hayalpe- rest olanları -meselâ iç birlik ve tesanüd âşığı Ahmed Emin Yalmanı- bile hayal kırıklığına uğratan bir hâdiseyle başladı ve ihtimal, böyle- ce de sona erecek. Başbakan Adnan Menderesin 530 dan fazla istasyonu bulunduğu rivayet edilen Amerikan Mutual radyo şebekesi tarafından yayınlanan yeni yıl mesajında iç hu- zura dair -cümlenin maksudu budur cümle bulacaklarım uman safdille- rin hayalhanelenndekı şatolar, güm- bürdeyip Halbukı Devlet adamlarının, bu gibi yeni yıl mesajlarında her işi tat- ile yayınlasalar bile- bu sözlere değil, tek radyo istasyonu tarafından olsun yayınlanmıyan — İnönü sözlerine teveccüh göstermesin de ne yapsın ? Lütfen söyler misiniz? C. H, P. Gayret, paşaya düştü (Kapaktaki Lider) okmağına güçlükle yetiştiği ka- pıyı sessizce aralayan ikibuçuk yaşlarındaki sevimli kız çocuğu a- yaklarının ucuna basarak odadan içeri doğru yürüdü. Kapıdan girildi- ği zaman hemen sağ tarafta duran, bir masanın başında çalışan beyaz saçlı adama: "Dedeciğim, yemek ye- miyecek misiniz?" dıye sordu. Yaş- hı, fakat dinç adam saatlerdir üzeri- İnönü Günaltay ve Barutçuyla Barutçunun yokluğu hissedilecek lı ve en ümit verici tarafından tutup nabızlara göre şerbet vermeleri çok eski bir adettir. Başbakanın yeni yıl mesajında ise, 1946-1954 yılları ara- sında her vesile ile haklarında kasi- deler okunan demokratik müessese- lerin tesisi ve teminata bağlanması konusunda bir cümlecik olsun, yok... D. P. nin şampıyonlugunu yap- makta sırayı kimseye kaptırmadığı İnsan Hakları bahsinde, bir iki keli- me olsun, yok... Hü yetler mevzu- unda, keza... Tek kelime yok... Fazi- leti, hararetli D. P. hatipleri tarafın- dan defalarca B. M. M. zabıtlarına tescil edilen Basın Hürriyeti hakkın- da bir söz, tabiatiyle yok... Milletçe çekılen sıkıntılar? Yok, yok, ve Vee bu böyle olunca 'da millet 530 değil de 5530 radyo istasyonu ne eğilip çalıştığı kâğıt yığınları, notlar, gazeteler ve A. P. bültenleri üzerinden başını kaldırdı, sağ eliy- le gözlüğünü çıkardı ve kolundakı saate bakıp "Oooo ?" dedi, "saat üçe geliyor". Yerinden kalktı, torununun elinden tutup yemek odasına doğru yürüdü. Yemek masasının başında dede 1le torunu karşılayan Mevhibe İnönü ' 'Paşam, yemeği unuttunuz" dedi. Bütün bunlar bu haftanın or- tasında Perşembe günü Mebusevleri semtinde, Ayten sokağındaki bir ev- de cereyan etti. Sabah saat ondan itibaren çalışma odasındaki masal nın başına geçip çalışmaya başlayan siyah üzerine mavi çizgili elbise giy- miş beyaz saçlı adam,CHP. Genel Balkanı İsmet İnönü, " kendisini beş saattir daldığı çalışmalardan ayırıp yemek masasının başına götüren ise torunu Ayşe Gülsün Toker idi. C. , Kurultayının pek yak- laştığı bu gunlerde İnönü humman bir çalışma devresine girmişti. Son günler ıçınde o kadar çok hâdise ol- muştu ki C. H. nel Başkanı bir türlü 1stedıgı gıbı çahşamadıgı için Üüzülüyordu. Ama bu haftanın başından itibaren çalışmalarım bir düzene soktu gün sabahları muntazaman saat onda cezaevinde olan damadının boş bıraktığı masa- nın başına oturdu ve ikiye üçe kadar çalıştı. Bu hafta .içinde, sadece pa- zartesi hariç -o gün saat 10'da Ge- nel Merkeze, giderek Tüzük Tadil Komisyonunun çalışmalarına katıldı- Aynı şekilde çalıştı. Daldığı çalışma- larından çoğu zaman onu torunu ge- lip ayırıyor, yemek Zzamanının geç- tiğini haber veriyordu. İnönü 1959'a çalışmak, herza- mankinden daha çok çalışmak azmiy- le girdi. Yılbaşı akşamı gece yarısı- nı bile beklemeden yatan C. H. P. Genel Başkanı sigarayı da bırakma- nın verdiği tıtızhkle etrafındakilere devamlı olarak "istediğim gibi çalı- şamıyorum" diye dert yandı. Evinde -damadının evinde kalmaktadır- iki torunu da dahil herkes o- nun çalıştığı saatlerde mümkün ol- duğu kadar az gürültü etmeğe çalış- tılar. C. H. P. Genel Başkanı Kurultay- da söyliyeceği nutkun ana hatlarını ve plânını bu haftanın başında salı gününden itibaren yapmağa ve not- lar almağa başladı. Perşembe günü ise nutkun aşağı yukarı ana taslağı meydandaydı. Salı sabahı damadının çalışma odasına kapanan Paşa öğ le yemeğinden sonra da emek salonunda çalışmalarına devam et- ti. O günden salonun tam pence- re Önüne isabet eden kısmında tül perdelerin gerisinde geç vakitlere adar * kâğıtlardan ba- şını kaldırmayan İnönü bütün gün içinde sadece bir kere akşam ü- zeri bir saat için sokağa çıktı. Namık Zeki alın — evine gitti. Bu kısa ziyaretten sonra tekrar eve dönüp çalışmaya başlayan Genel Başkanının bir tek ziyaretçisi oldu: İbrahim Saffet Omay... Ankara mil- letvekili yarım saat kadar oturup gitti. Ama Paşanın çalıştığı yemek salonunun ışığı gece geç vakitlere kadar yandı. Çarşamba sabahı evde çalışan Ge- nel Başkan öğleden sonra saat tam 14.30 da:Ankara Maerkez Cezaevin- deki damadını -her zaman oldugu gi- i kızı Özden ve torunu Ayşe Gül sunle birlikte, zıyaret ettı Oradan çıkınca da dogm B. M. ye gitti. Saat 18'e kadar Mechs Grubunda kalan İnönü, sonra Genel Merkez bi- nasına gıderek Tüzük Tadili Komisi yonunun çalışmalarına katıldı. Ko- misyonun beş üyesi ile -birlikte, geç- vakitlere kadar tadil tasarısının rö- tuşları üzerinde çalıştı. Genel Baş- AKİS, 10 OCAK 1959