YURTTA Nedim Ökmem Karpuz kabuğuna dikkat! katen Jokey Kulübü, yarışları ida- re ettiği müddet zarfında pek. hak- li tenkidlere maruz kalmış, — İsraf- ları ve büyük geliri ile şimşekleri Üzerine çekmiş, kısacası pek az kimseyi memnun edebilmiş bir te- şekküldür. Ama ne var ki, işlerin bu hale dökülmesinden dogan mesuliyet- ten Jokey Kulübünün hissesine dü- şen Ziraat Bakanlığınınki yanında pek ufak kalmaktadır. Çükkü yarış işlerine dair nizamlar, murakabe va- zifesini ve selahiyetlerin en ehemmi- yetlilerini Jokey Kulübüne değil Zi- raat Bakanlığına vermiş bulunmak-: tadır. Jokey Kulübü programları Zi- raat Bakanlıgı tarafından tasdik e- dilmeden onamaz; kulü- bün bütçesini Bakanlık tasdık eder; gelirlerini ve muamelelerini Bakan— lık kontrol eder; ikramiyeleri mik- tar ve nisbeti de Bakanlık tarafından tayin ye tesbit olunur. Bundan baş— ka yarışları fiilen idare eden ve iş- lerin çığrından çıkmasına sebep olan ksek Komiserler ve Yüksek Komiserler Heyeti Ziraat Bakanının tayini ile tevekkül eder. Yarış işleri hakkın- daki şikâyetlerin büyük bir kısmı da, zaten bu mevzular etrafında toplan- maktadır. Yarış 1şlerının ıslaha muhtaç ol- duğu şüphesizdir. Fa k t bunun, ya- rış ıdaresım Jokey Kulübünden al- niAktan çok Bakanlık murakabesini daha müessir ve ehliyetli bir şekılde yürütmekle mümkün olacağında is- ten anlıyan herkes — müttefiktir. A- 14 OLUP BİTENLER, ma Jokey Kulübü Umumi Kâtibi Sa- dık Gizle 1ht11af halınde bulunduğu bilinen Nedi , işleri düzelt- mek kalkanı arkasında yarışların ida- resini Jokey Kulübün elinden almak teşebbüsünü uygun görmüştür. İşler, başlangıçta pek yolunda gitmiş ve Nedim Ökmen istediği gibi bir ka- rarnameyi Bakanlar Kurulundan çı- karmağa muvaffak olmuştur. Ama şeytan işe burnunu sokmakta gecik- memiştir. Meseleyi duyan bir dostu -1958 yılının kazanç listesinde başta gelen ekürinin sahibi Fehmi Simsa- roğlu-, gece yarısından sonra Sadık Gize İzmirden telefon ederek duru- mu haber vermiş ve bir çare bul- masını hararetle tavsiye — etmişlir. Ertesi gün yaptığı temaslarla, mese- lenin hakikaten sarpa sarmakta ol- duğunu öğrenen Sadık Giz, mukabil hücuma geçmekte zaman kaybetme— miştir. Durum Başbakana anlatılmış ve işlere 1tt11a kesbedilince Bakan- lar Kurulu ararının meriyete gir- ni Öönlemeğe bizzat - Başbakan tarafından teşebbüs edilmiştir. Bere- ket bu sırada, kararnamenin henuz öğrenilmiş ve iyete girmesı bu sayede durdurulabılmış- Bu suretle, arzu ettiği neticeye ulaşamıyan Nedım Ökmenin bundan sonra nasıl hareket edeceği meçhul- dür. Ziraat Bakanının ilk reaksıyo— nu küskünlükten ibarettir. i bu yılbaşını, mutadı hilâfına, sevdiği atçılık muhitinden — uzakta geçirerek kırgınlığını — göstermiştir. Ayni kırgınlığı Bakanlık koltuğuna ve kırmızı plâkalı otomobile karşı da duyduğu yılbaşı gecesi, açık ye- şil Pontiac'ı tercih etmesinden an- laşılmaktadır. Kat'i olarak bilinen tek şey Nedim Ökmenin Ziraat Ba- kanlığından henüz istifa etmemiş ol- masıdır. . Pontiac'ın hikâyesi Y 1lbaş1 gecesi Nedim Ökmeni Ga- i Çiftliğine götüren otomobil de uzun müddetten beri merak çekmek- tedir. Açık yeşil Pont' ac bu yaz İs- tanbuldaydı Beşiktaş Pas- törize Süt Fa garajında ve Emlak caddesinde Bakır Apart- manının önünde — görülüyordu.. "A 0755-H4105" motor numaralı, 1955 modeli açık yeşıl Pontiac'ı o sıra- larda sarışın, orta yaşlı, zarif bir kadın olan Bayan Ok en kullanı yordu. Pontia c o günlerde Istanbul Hususı 31076 plakasını taşıyordu. Sonbaharın başında Ankaraya cel- bedildiğinde plâkası Ankara Hususı 07025 - oldu. a rlüğünün garajın ba- Genel Müdü kım ve ikmali yapılan bu hususi plâkalı otomobili, Nedim Ökmeni tercih ettiği husus ne kadar uyandırsın esastan âri değildir. dim Ökmen, hiddete kapılıp bozar ve Ziraat Bakanlığından istifa ederse her İki otomobile de veda et- mek zorunda kalacaktır. Ne- Kıbrıs Anlayışlı muhalif! eçen haftanın son günü saat 21.30 da Hiltonun 637 numaralı daire- sine tırmanan gazeteciler yüz sene düşünseler Dışişleri Bakanı Rüştü Zorlu ile birliktte AKİS kıra- at edeceklerini akıllarına getirmez- lerdi Zorlu, Hiltondaki daıresınde ga- zetecileri sersenişle — karşıladı. Kıb- rıs mevzuunda zalimane — davranı yorlardı, bu doğru —değildi. Sözü sonra ağzını her açtığı zaman bir pot kıran iktidara namzet par- "Havadis"in manşetinde çıkan haber Biri kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz AKİS, 10 OCAK 1959