MUSİ Kültür Plâk geldi eçen hafta Galatasarayın yanın- dan Beyo; çıkan sokaktaki bir musiki magazasının vitrininde uzunçalan plâklar görenler önce göz. lerine İnanamadılar. Yıllardır İstan- bulda -ve Türkiyenin diğer şehir- lerinde- bir dukkana gidip de plak. kı almak usulü -yerli bas 78 devir alaturka ve dans plâkları dışında- kalkmıştı. Uzunçalan plaga ihtiyacı olanlar bunu ancak, daha önemli ba- sı ihtiyaç maddelerı gibi, dan temin edebiliyorlardı. Vitrine bakanlar sonra, gördük- lerinin sadece, içi boş plâk zarfların- dan ibaret olabilecegini "düşündüler. Bılıyorlardı ki bazı plakçılar Vıtrın— 1 çalan plâkları enkli, cazip resımlı boş zarflarıyla suslu— aldanıp da dükkâna giren ve ir edılen mallardan satın almak "Nerede o günler?" de- r gibi, acı bir tebessümle karaborsa— karşılıyorlard Fakat, Beyoğluna çıkan sokakta- ki dukkanın vitrininde alan plâ zarflarının çı boş de, gıldı Dukkana nler mev: plâklardan -30 s lıkler için 70 lıraya yakın, 25 sm. likler içinse 55 lira gibi, bır tek plâk için "astronomik” sayılabilecek Tra- kamlarda para ödemek suretiyle- is- tediklerini satın alabiliyorlardı Ala- biliyorlardı am ithaline mü- saade edilmi dıkçe» bır ay sonra ay- nı dükkâna uğradıklarında tek bir plâk bile bulamıyacaklarında şüphe yoktu. Satılanlar, — Çekoslovakyada yapılan Supraphon marka plâklardı. Amerikan, İngiliz, Fransız, Alman plaklarına kıyasla kalıtelerı çok dü- şuktu,, zmir Fuarında teşhir edil- mek üzere getırılmış, gimdi de fuar artığı olarak piyasaya çıkarılmıştı. Yüksek fiyatlarına ve yüksek olmı- yan kalıtelerıne rağmen bu plâklar tı. Yurdumuzda batı musikisi dinli- 32 n yenlerin sayısı. öteki musikiye ki- yasla, çok daha az olabilirdi. Fakat bu azınlığın plâğa -ve musiki dinle- me malzemesine- olan ihtiyacı o ka- dar büyüktü ki, oldukça yüklü bir miktarda piyasaya çıkarılan Suprap- on plâkları kısa zamanda tükenmi- ye yüz tuttu. Beş misli artı upraphon plâkları bundan iki se- S ne kadar önce de İstanbul piya- sasına gelmiş ve 10 lira ile 20 -lira arasında fiyatlarla satılmıştı. Aynı plâkların bu defa 50 ile 70 lira ara- sında satılması, ceplerdeki paranın bu iki yıl içinde ne kadar zayıf düş- müş Olduğunun sayısız belırtılerın— den sadece Ur tan Plâğın ilerde i hal kotalar ına da— hıl edılebılecegını düşü aliyet ve satış hesaplarını şimdi— den yaptıklarında, i 100 liradan aşağı satılmasının pek de kolay olmiıyacagını görmektedir— ler. Bu sebeple Supraphon plâkları, ucuz bıle sayılır Türk parasının de ğerinin üç misli düşürülmüş olm buna mukabil gümrük ve diğer ver- gilerin yükselmesi, başta ithal mal- larını olduğu gibi, plâk fiyatlarım da dehşet verici rakamlara yükselt- mektedir. Kendi teşebbüsleriyle, ken- di ihtiyaçları için dışardan plâk ge- tirtenler bir yıl önce plâk başına 5 ile 7 civarında gumruk' odedıklerı bugün 25 30 li k yahut çocuguna plâk yoluyla musi- ki kültürü vermek istiyen bir baba, olmadıkça bu ıhtıyacı imkânını bulamamakta- çok zengin karşılama dır Son aylarda yurda gelen kitapla- rın fiyatları da üç misli fırlamıştır. Gene de kitap fiyatları, plâklarınki- ne -şimdi mevcut olmıyan, ilerde it- haline müsaade edilmesi tahmin e- dilen plâkların fiyatına, kıyasla çok daha ma kuldur Çunku kıtapla plak arasında -ikisi basılmış olduğu halde- ızahı ımkansız bır fark gozetılmekte plâk kultur eşya- sı sayıl makta ve ağır vergısıne tabı tutulmaktadır. ümrük, maddeyi kültür eşya- sı sayıp, için d kini saymama — gibi büyük tor mantıksızlıga sapmış du- ruma düşmüştür, öyle ya! Bir Beet- hoven sonatının notası, sırf kâğıt ü- zerine basılmış oldugu için, kültür eşyası sayılmakta, ithaline müsaade olunmakta ve gümrük vergisinden muaf tutulmaktadır Aynı sonat tor yırma, CO kuponları dagıtımına da istika- met vermiş, görünmektedir. Milli Kütüphane, UNESCO — kuponlarının maksadına ve dağıtım kurallarına kp istiyenler ve aldıkları kuponlarla sonradan plak getirten- ler şuphesız ki yerden göğe kadar haklıydılar. Hem UNESCO'nun gayelerıne asla aykırı hareket et- memiş oldukları için, ancak mute- ber bir hileye başvurmuş sayılabi- lirler. Yok olan yalnız plâk m usiki meraklılarının —yalnız me- M raklıların değil, musiki öğrenci- lerinin, bestecilerin, amatör ve pro- fesyonel çalgıcıların musıkı bilgin- leri ve kidçi lerının medikleri ihtiyaçlar: değildir. Musikiyle ugraşanlar zevk- leri bir yana, öğrenimlerini ve mes- lek hayatlarım devam ettirebilmek için gerekli, en "iptidai" maddeleri temin edemez hale gelmışlerdir. - Yüksek fiyatlarla satılan — elden düşme çalgılar dışında, piyasada herhangi bir musiki aletı bulmak im- kânsızdır. Musiki âletleri — yanında bunların yedek parçalan -keman te- li, obua kamışı, klârinet v.s.- keza yoktur. Pek az liaç çeşit dışında, musiki eserlerının notaları ar bulu maktadır. Bulunanlars b ütçelerin kaldıramıyacagı fıyatlarla satılmak- tadır. AKİS, 10 0OCAK 1959