20 Eylül 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

rilmesi de ihmal edilmedi Delegeler iktisadi vaziyeti ele almamazlık e yecektir. demezlerdi. O mevzudakı çeşıtlı fı— kirleri biraraya getirmek iktisadi komisyon" kuruldu. Komis- yonun başında İsmail Rüştü Aksal ardı. Komi: Parti Meclisinin fi- kirlerını kısaca, fakat tok şekilde ifade etti: Bu ekibin değişmesi lâ- zımdır, zira yeni imkânlar eski eki- bin önünde faydalı neticeler verme- C. H. P. nin İktidarla olan mü- nasebetleri esaslı açmadı. Bütün delegeler aşağı yuka- rı İttifak halindeydiler. Nitekim buçuk daktilo sayfası tutan tebliğin ilk iki maddesi o fasla tahsis edil- di. Fakat en ziyade İ "parti içi meseleler" YURTTA OLUP BİTENLER geçiştirildi. Adam olma yolund. slında, meşhur "3. madde" tartışmalara yol A bir Juna girme ve İktidar lanma arzusu yatmaktadır Meclisi "Tüzükte yapılması gereken vakit alan tadilâtı hazırlamak üzere" yedi ki- bir tek satırla Halkçı'nın ve Ulus'un birbirine pek benzeyen iki nüshası eçen hafta Kasım Gülekin Ulusunda, durup du- Gi rurken, Genel Sekreterin İsmet İnönüyle beraber sekilmiş buyuk forma bir resmini — görenler ellerinde olmaksızın maziyi hatırladılar. Maziyi hatırladılar ve gözlerinin önüne Nihad Erimin Halkçısında gene du- rup dururken neşredilmiş, Nihad Erimi İsmet İnönüyle beraber gösteren büyük forma resim geldi. O sırada Nihad Erim, C.H.P.nin içinde bulunduğu şartlar karşı- sında kıfayetsız kaldıgından partıde tenkid edılıyordu ve bizzat İsmet un Erimi tasvip etmediği bilini- yord u. Erim o resmı neş etmekle partideki tenkıdçıle— rine Genel Başkanın desteğine malik bulunduğunu söy- lemek istiyordu. "Erim hâdisesi"nin hangi safhalardan ğeçtıgı ve gelip nereye dayandığı herkesin malümu- Halkçıdaki resmin neşredildiği günlerde C. H. P. 1954 seçımlerınde ağır bir mağlübiyete uğramıştı. D.P. doludizgin şiddet yoluna gidiyordu. Çok çetin, fedakâr- hk isteyen bir mücadeleye ıhtıyaç vardı. Dayanmak için bır takım tehlikeleri göze almak lâzımdı. Nihad Erimin azmi ve cesareti ışte o şartlar karşisinda kifa- yetsiz kaldı. C. H. P. çalışmalarına rağmen- nefesinin tukendıgı noktada bıraktı ve yoluna devam etti. Tabii olan da oydu. Şimdi, parti böyle bir "kifayetsizlik hadisesi" ile daha karşı karşıyadır. 1957 seçenlerinden sonra CHP. AKiS, 10 EYLÜL 1958 adeta doludızgııı bu milletin mukadderatını eline alma- ya doğru gitmektedir. Milletin sütten ağzı yanmıştır, Mukadderatını teslim edeceği partinin başında sadece mücadele kabiliyeti değil, aynı zamanda devlet adam- lığı vasıflarına, devlet adamlarının olgunluğuna sahip, basit metodları, küçük taktikleri benimsememiş, me- seleleri bilen, hâdiseleri vukufla tahlil eden liderler görmek istemektedir. Bu yeni şartlara uymayan, onla- rın seviyesine ya çıkmayan, ya da, talihsiz, çıkamayan Genel Sekreter parti içinde, parti organında, şahsi pro- paganda yapmak, Teşkilâtı Meclis Grubuna karşı va- ziyet almaya teşvik etmek suretıyle yerini muhafaza gayretine kapıldığından partisi için handıkap olmakta- dır. C.H.P., aklı varsa milleti "Gülek mi, Menderes mi?" sualıyle karşı karşıya bırakmamalıdır. Genel Sekrete- re karşı girişilen tenkidlerin mucip sebepleri bunlar- dır. Parti Güleki de, kendisini yeni şartlara uydurmamak ta direnirse -mazideki çalışma!arına rağmen- nefesinin, İmkânlarının tükendiği noktada bırakacak ve yoluna de- vam edecektir. Tabii olan da budur. 'Zira, bizzat Gülekin sevdiği tâbirle "Ecele çare yoktur". Bakalım o zaman Gülek, Erimle aynı merhaleleri mi takip edecektir! Bilindiği gibi o istikametteki son rhale, Başbakan Menderes ve Sefa Kılıçlıoğluyla elele AKIS aleyhinde dâva açmaktır. teşkil eden tek cümlenin altın- da eski partinin nıhayet islahat yo- a öyle hazır- Parti şiden müteşekkil bir komisyon kur-