Bir tayyör İddasız iddia ona mümkün mertebe yardım etmek durumundadırlar. Bu ailenin menfa- ati icabıdır. En modern ev âletleri- ne sahip olan, her isini makine ile yapan iki çocuklu bir Amerikalı ev kadınının bile haftada altmış saat çalıştığı tespit edilmiştir. En kuvvetli silâh ütçe fikri ile hareket edebilme Bıçın mutfakta olsun, cazip mağa- za vitrinleri önünde olsun kaprisle- re kapılmadan bilgi ile hareket et- mek şarttır. Bilgi burada da en bü- yük yardımcıdır. Moda Küçük tayyörler yör mevsimi geldi.Bu birçok T kadınları uzun uzun düşündüren bir mevsimdir. Güzel bir tayyör di- kinmek, hem güzel kumaş bulmak bakımından gayet zordur, hem de oldukça masraflıdır. Fakat şık bir guzel tayyör kadar kadına, yakışan ve işe yarıyan bar kıyafet tasavvur edilemez. 1958 - 59 kış modasında oldukça değişik, yüksek — belli, çok fantezi tayyörler vardır. Bazıların ceket boyları uzamıştır, — bazılarının arkaları hafifçe kalkıktır, arkaların— dan fiyonklar,süsler. "kup var- dır. Fakat çok fantezı tayyörle- rin yanında normal boylu, rahat gi- yimli, iddiasız dümdüz, fakat kadın- lık havası taşıyan rif küçü tayyörler de vardır ki genç kızlara olsun, genç kadınlara olsun bu mev- simde an çok lâzım olan işte bun- lardır. AKİS, 20 EYLÜL 1958 C EM u haftanın başında bir sabah el- lerine Yeni Sabah — gazetesini a- lanlar hayrat ve şaşkınlıktan az da- a üçük — dillerini yutuyorlardı Sayfanın başınd hemi manşetin altında, en utena yerde çerçeve i- çinde yer alan bir resim ve haber ardı. çağın erdıvenlerınden gerıde kalanlara el sallayan çif- ti gösteren resim Yeni Sabahin sa- Londraya gittiği ve kendisini hava alanında "şahsi ve yakın dost- ları" Emin Kalafat, Tekırdag Vali- si Cemal Tarlan ve eşi, Avukat Ek- m Amaç ve eşi, Emrullah Aksu ve eşı Macit Türen ve eşi Dr. Ragıp Refik Guran, Dr. Kemal Nari İmre ve eşi, Dr. Ferit Bir, Fahri Alper ve bayan Aygunun ugurladıgı yazılıydı Yeni Sabah kur refika rıyla bırlıkte kuçuk bır amelıyat geçirmek ve 1st1rahat etmek!' üzere Haberı okuyup kendılerıne mânası alamadılar. * u haftanın ortasında bir akşam BBüyük Sine ada esas filmden öÖnce göster dökümanter filmde general elbısesı ile gordukl eri zatı, ışıklar yandığında hemen arka- larındaki locada sivil; elbise ile gö- ren Ankaralılar pek şaşırdılar. Zira biraz önce bir Kore generali olarak gördükleri zat, G. Kore Cumhuri- yetının yeni — Ankar. Büyükelçisi Ekselans Çhang'dı ve Ankaraya gel- mişti YE T eçen haftanın sonunda — Afga- ana müteveccihen memleke- tımladen meşhur SEC uçağı ile ay- rılan Cumhurhaşkanı Bayar ve re- fakatindekiler, Tahran hava alanın- da Türk Hava Yollarının küçük u- çaklarından birine binerek yollarına devam ettiler. Zira Kabilde, SECin inmesine müsait alan yoktu. Dönüş- te de ayni usül tatbik edilecekti ama, vanesini sakatla bu sefer Bayarı almaya Tahrana SEC'in yerine SEV uçağı gönderile- cektir. sviçre Büyük Elçisi li valımız Fahrettin Keri hava ala "sabık sevim- m Gö- dan transit izere bil— d ki ka 1çın gorebıldı habırlerıne son deri pozlar veren M li G., bol şanslar" bir şey soylıyemed F mütabessim Bakanın dilemekten başka eçen akşam İstanbulun meşhur Abdullah Efendi — lokantasında çok enteresan bır manzara — vardı: Bir masada Cemil Sait Barlas otur- muş tatlı tatlı rakısını içiyordu, di- ğer masadaki Cavit Oralı görmemiş gibiydi "Birbirlerine selâm dahi ver- meyışlerı herkesin aklına ister iste- z iki- eski dostun arasından geçen "demır kırat" 1 getirdi. Sefa Kılıçoğlu Başbakanın arabası önünde Sefa süren adam... 29