İKTİSADİ VE MALİ SAHADA. mektedir. Hükümet bu şikâyetleri haksız bulamamaktadır. Bizzat -Ko- ordinasyon Bakanı Ataman kredi- lerin ihracat mevsimi olan Kasım a- yı — seviyesinde — dondurulmamasını hatalı bulmaktadır. Kredilerin kısılmasından şıkayet teşekkülleri Çok sevilen ve takdir edilen Karayolları Umum Mü- dürü Orha ersinlin istifasının kredılerın kısılmasıyla ili 11g111 olduğu sanılmaktadır. Anlaşılan, yaz başın- da birçok iktisadi devlet teşekkülü mal ve hizmetlerine yapılan yüzde 1OO'e yakın zamlar bu teşekkullerı kendi yağlariyle kavrulacak le getirememiştir. Umum Mudurler telâş isinde yont krediler peşin- dedirler. ükü bu durumda, kredi tahdıtlerını gevşetmeye müte- mayil görünmektedir. Yalnız tek ta- raflı bir gevşetme, muttefıklerle ya- pılan yardım anlaşmasına aykırı o- lacaktır. O halde evvelâ onların mu- lazımdır. Po- gitmiştir. tiği 225 milyon Türk lirası bu kre- di güçlüklerini azaltmak gayesiyle verilmiştir. v İkinci mesele, mevsimsiz ilân e- en 680 milyon dolarlık ithalat im- kânıyla ilgilidir. Zira ihracattan mü- tevellit döviz gelirlerinin ne mikta- ra ulaşacağı ve vâdesi — gelmiş dış borçların, hangı /şartlarla ve vâdeler- le tecil edileceği henüz bilinmemek- tedir. Bu durum, ithalât kotalarının tesbitini güçleştirmektedir. 630 milyon dolarlık ithalât vaa- dinin çok gerçekleştirilebilmesi, her şey den evvel ticari borçların ar- zu ettiğimiz şekilde teciliyle müm kündür. Ne var ki bu bakımdan A— merika güçlük çıkartmamaktaysa da, Avrupalılar son derece nazlıdır. Nitekim General Motors ' Westing- höuse, Pan Amerikan gibi — hususi müesseselere olan 80 milyon dolar- lık borcun tecili muhtemeldir. Avru- palıları cak Amerıkalılarm ikna edebılecegını bilen Türk ümeti, uda Amerikanın yardımını temin maksadıyla — Polatkanı Was- hington'a göndermiştir. selenin — nasıl bir hal ça- bagla ndı. gını öğrenebilmek biraz — beklem gerekecek- Polatkan, hiç degılse ithalâtın başhyabilmesi için gerekli 75 mil- yon doların bu ay içinde verilmesi- ni temin etmiştir. Milli Korunma Denize düşülünce... illii Korunmanın sadece gazete- M lerin hususi ilan fiyatlarının tesbitine inhisar edeceğini düşünen- Bu resine 1çın ler, geçen haftanın sonunda büyük bir. sürprizle karşılaştılar: — Ticaret Bakanlığı ellerinde fasulye, pirinç. 22 peynir v.s. bulunduranlardan beyan- name vermelerini istiyordu.. Beyan- namelerin arkasından neyin gelece- ği tecrübeyle biliniyordu. Halbuki daha birkaç gün evvel, fasulye, pırınç ayçiçeği yağı, be- yaz peynir gibi gıda — maddeleri- nin fiyatları serbest — bırakılmıştı.. Serbest bırakma kararının mürekke- bi kurumadan, bir işe yaramadığını resmi çevrelerin bile artık saklama- dığı fiyat tesbiti usulü nasıl olur da yeniden ihya edilirdi? Kararları yaz boz tahtasına çevirmenin yarataca- ğı menfi tesirler hiç düşünülmemiş miydi? — Vatandaşın, — İktidarın ne yaptıgım nereye gittiğini bilmedi- ğine kanaat getirmesi için doğrusu bundan iyi bir misal — verilemezdi. e dönüşün sebebi, son gün- lerde fıyatlarda görüleri son derece Hayrettin Erkmen İşler hakikaten esnenecek gibi hızlı yükselmelerden hükümetin ürk- mesidir., Yeni Ticaret Bakanı Hay- rettin' Erkmen bunu saklamamakta, serbest bırakma kararının tatbıke konmasından kısa bir zaman sonra. ve "haklı bir sebebe dayanmaksızın serbest bırakılan maddelerin fiyat- larında müstehlik aleyhinde süratli yükselmeler vukua geldiğim" söyle- mekte ve bu yüzden fiyatların "bir nizam altına alınması zarureti" nin duyulduğunu belirtmektedir. açık bir Türkçeyle, evdeki çarşıya uymayınca, polis — tedbirle- rinden medet umulmuştur. Halbuki yeni iktisadi siyasetin ana fikri da- ha yüksek bir fiyat seviyesinde is- tikrarın — temini ır Koordınasyon Bakam Ataman, "peynir 3 liradan, 5 liraya çıkacak. Fakat orada kala- cak" sözleriyle bu siyaseti ifadeye çalışıyordu. Anlaşılan fiyat yüksel- meleri, hükümetin tahmin ettıgın— den hızlı olmuş, bunun üzerine ya- sak sever İktidar, bir işe yaramadı— ğim tecrübeyle gordugu yokları babası götürü fiyat tesbiti usulune dönmek zorunda kalmıştır, r ki, hızlı fiyat yükselme- lerinin başlıca sebebi, — hükümetin psikolojik unsurlara — yer vermiyen yem iktisadi siyaseti olmuştur: Sa- yısız zamlar yapılmış, fakat zamla- rın sebebi halka — anlatılmamıştır. Paranın dış değeri üçte iki nisbe- tinde azaltılmış, bu kararın — sebep olacağı fiyat yükselmelerinin yara— tacağı psikolojik tesirler — üzerinde durulmamıştır. Bu yüzden vatan sat- hında zaten mevcut "fiyat yüksel- me psikozu" körüklenmiştir: —Halk fiyatları daha fasla — yükselmeden, gıda maddeleri stok etmek için dük- kânlara koşmuştur. Satıcılar da fir- satı kaçırmamışlardır... unları gormek zor bir iş değildi.. Ismaıl Rüştü Aksal, B. i n toplantısında psıkoloıık belirtmiş ve asıl mesele e p Yıllardır enflasyonun methiyesini yapan ekip, istikrar si- yasetini yurutebılır mi? Yürütse bile halk ve iş adamları bu ekibe itimat eder mi? Koordinasyon Hocayı dinle, ama... A KİS'in iki hafta evvel tafsila- tıyla — bildirdiği — Koordinasyon Komitesi ve teknik bürolar nihayet geçen haftanın sonunda resmen ku- ruldu. Dış yardımın ilham ettiği ye- ni 1ktısadı siyaseti, başında Koordi- nasyon — Bakanının — bulunduğu bu komite yürütecektir. i Bakanı Ataman bu şekilde, meselelerde D. P. iktidarının bir nu- maralı adamı haline gelmektedir. Şakadan hoşlanan siyasi çevrelerde bu haftanın başında Atamana veri- len isim "bakanların bakam" dır! Ne var ki, koordinasyon işleri* nin gerektiği gibi — yürütülemiye- ceği hususundaki şüpheler — gitgide artmaktadır: Koordinasyon Bakanı kagıt ithalâtı kotası belli olmadan gazete kâğıdı fiyatlarında bir indir- me yapılamıyacağını açıkladığı hal- de, Sıtkı Yırcalının gider ayak yap- tığı tenzilât hâlâ uteberdır' Bazı gıda maddelerinden âzami satış fi- yatlarının kaldırılmasiyle tekrar ko- nulması bir olmuştur.. Hele bir de Merkez Bankasının kapıları eskisi gibi açılırsa kıyamet o zaman ko- pacaktır. Mamafih Koordinasyon Komitesi, emisyon mevzuunda , şimdilik dayat— maktadır. Tabii ki bu dayatma ken— disi için mevcut değildir, kurulan teşkilatın masraflamun Merkez Bankası emisyonuyla karşı- lanması kararlaştırılmıştır! AKİS, 20 EYLÜL 1958