ı% haftanın başında — Perşembede ir vlişıî)fore verıldı Nasihat — bizzat İlerinin öylesine hoşuna git- tı ki bunu daha sonra, başka konuş- malarında da nakletti. Perşembede D. P. sözcüsünün karşısına Ur kam- yon şoförü dikildi ve her şoför gibi İâstiksizlikten şikayet etti. — Tevfik Ilerısın gür kaşları hışımla satıl- — Bana bak. dedi. Şunu bil ki eğer sen lastık sıkıntısı çekiyorsan bu, kamyon sahibi olman dolayısıy- ladır. Onun için evvelâ İktidarımıza bir kamyon sahibi olduğundan dola- yı teşekkür et Bu kadirşinaslık ku- (llu da, bizi de Allahı da hoşnut e- er". , D. P. sözcüsü bu vakayı Orduda- ki Sahil Gazinosunda halka nakle- derken ılave ettı yorum ki şemben şofor arkadaş bu mesele ü- Ashnda uzun uzun d lâs- tik isteyip yerine nasihat alan Per- şembeli şoför vatandaştan — ibaret kalmadı; Herkes bu yeni felsefe kar- şısında agzı bir karış açık tefekku- re bundan sonra ekmek ıstemeye "ha- yatta bulunduğunuz için" D. P. ye teşekkurle başlayacaksmız Öyle ya rnınızın. acıkmış olması hayatta bulunmama dolayısıyla" — değil mi- nyı bir hamlede bütün — Türkiyede ete kavuşturdu. Bu hafta başkentte pek ço kimse, şi- kayet sesi yükseltenlere Tevfik İle- mantığıyla mukabele ediyordu. Tekerleme az derecede tuttu. Ayı vaad eden adam F' akat Tevfik İlerinin — kendisin- den bahsettirme sebebi bundan ibaret kalmadı.D. P sözcüsü gittiği her yerde C. H. Genel Sekrete- rine taş çıkarttı. Trabzonda Zafer gazetesine manşet olan şu parlak cümleyi söyledi: "Bu va bizim- dir." Böylece, bu vatanın tapusunu ceplerine — yerleştirmiş — olduklarını ima ettikten sonra dışardan gazel o kuyan muhaliflere — şiddetle çattı “Allahı inkâr edercesine hakikatleri Vİr b . partisi- yakışır" bir konuşmay- E. sozşc üsü tumesmmuşm ba- şmda, Samsunda halka, şöyle hitap etmişti: "C. H. .P. mebusları bura- da çok sevıyesız konuşmuşlar Ben e partimin şerefine ya- kışır şekılde konuşacağım. - Tevfik İleri bunu söyledikten iki gün sonra Orduda Gülek ekibini "bir turist ve tezvir kafilesi" olarak vasıflandırdı. Dört gün sonra da Erzurumda göğ- sünü gere gere "C. H, P. iktidarı Hır tek köye su getırmeınıştır" de- AKİS, 20 EYLÜL 1958 Tevfik 'İlerinin "mukabil gezisi" vecize bakımından Kasım — Gülekin gezisiyle mukayese dahi edilmeye- cek kadar zengin oldu. Gittiği yer- lerde halka goktekı]layî) bılIe vaad e- den ve buna muka için dua" isteyen D. P. sözcüsü Erzu- rumda bütün D. P. ocaklarının du- varlarına yazılması gereken meti savurdu: "Nasıl bir Tur duşmana bedelse, evvelallah bir De- mokrat da yirmi Halkçıya bedeldir!” Demokratlar bu parlak lâfı hararet- le alkışladılar. Tevfik İleri kendisi gibi Bayındırlık Bakanlığı yapmış olan Kasım Gülekten şahsen ne ka- dar üstün olduğunu anlatmak için de "Ben mühendisim, o kalfadır; o TEVFİK İLERİ: bu işlerden benim kadar anlamaz" dedi. Böylece politika hayatında da sıfatların ehemmiyetini belirtti. Yal- nız bu felsefe meselâ yeni Ticaret Bakanı Hayraddin Erkmenin hi (% ho- şuna gitmedi. Meselâ Turan Güneş %kar da "Ben doçentim, Hayreddin rkmen asistandır; o bu — işlerden benim kadar anlamaz derse Hay- reddin Erkm -son vazifesi İstan- bul İktisat Fakultesınde asistanlıktı- ne cevap verecekti? Mamafih Tevfik İleri üniversite- nin muhtar bulundugunu da vukuf- la halka ispat etti. —Üniversite muhtar değil di- yorlar. Üniversitede bin kadar pro- fesör ve doçenç var. Bunların ancak YURTTA OLUP BİTENLER on tanesı bu ıddıadadır Zaten D. P. sözcüsü Muhalefetin bütün ıddıalarım teker teker paçav- raya çevirdi Ve halkın coşkun alkış- larım kazandı. Hele sigarayı paha- hya satın almanın faziletini Öğre- nen İnebolulular neşe ve gurur içinde kaldılar. Tevfik İleti lâfa "Sigarayı pahalılaşırdııar diye la ıyorlar cümlesiyle girdi. Hemen arkadan "Doğrudur" dedi. "Sigara- yı pahalılaştırdık". Sonra, Muhale- feti mat ettıgınden tamamile ilâve etti: Sigaranın pahalılan- dığını soyleyen vatandaş pahalı si- gara içmek ımkanı a İktidarımız manında kavuştuğunu bilmez mi ? Fakat Muhalefet, hakıkatlerı inkâr "BİR D.P. Lİ 20 C.H.P. LİYE BEDELDİR" DEDİ!... ettiği için bunu söylemez". sene evvelı- unutmamış olan- lar bir başka D. Genel İdare Ku- rulu uyesını, meşhur Samed Ağa oğlunu miting kürsülerinde elınde Yenice paketi, bulunduğu halde ha- tırladılar. Samed Ağaoglu Tevfik İlerininkiler gibi bol saçlarını aslan yelesi gibi rüzgâra verniş söyle di- yordu: " sigara paketinin maliyeti beş kuruştur, beş! Bize yirmi kuruş ödetiyorlar. Reylerinizi bize verirse- niz size Yeniceyi beş kuruşa içirece- ğiz. İhtimal ki o tarihte D. P. henüz "pahalı sigara içmenin fazileti" ni keşfetmemişti.