DÜNYADA OLUP BİTENLER Birleşmiş Milletler Dünya dertleri eksen bir üyeli Dünya Evinin sa- kinleri bu — haftanın ortasında Manhattan'daki camdan arayda, normal Genel Kurul toplantısına başladılar. Arap başkentleri arasın- da mekik dokuyan Genel Sekreter Mr. H., açılış merasimine yetişmi- ye muvaffak oldu. Savunma Bakan- lığına getirilmesi dolayısıyla unutu- lur gibi olan Birleşmiş Milletlerin en uzun n şan ve er işe karı- -an Meni -Hindistan - Dunya EVı korıdorlarında tekrar gö- rünmesi de hoş bir sürpriz old Milletlerin bu yıl da Birleşmiş hararetli münakaşalara sahne ola- cağı muhakkaktır: Artık — klâsik Kıbrıs ve Cezayir meseleleri — kafi gelmiyormuş gibi, oğudaki İngiliz ve Amerikan askerlerinin çe- rI ortaya çıkmıştır. D Am ayı — tecavüzle, — suçlandıran Rusyanın, onun şimdi Uzak Doğuda tecavüze giriştiğini açıklamak fırsa- tını kaçırmıyacağgı aşikardır Nötra- list memleketler bu hususta Rusya- dan pek farklı duşunmemektedırler Nasır Amerikan davranışını düpedüz bir tecavüz olarak vasıflandırmıştır. Batılıları terletmekten zevk alan ve- lüd hat daha Bırleşmış Mılletler yolunda iki Çinin birleş- mesi -yani Çan Kay Çek'in sürgüne gönderilmesi, gerektigini açıklamış- tır. İngiltere ve Jap aşta ol- mak üzere —Amerikanın — müttefiki birçok memleket dahi, Dulles - Ro- bertson ekibinin Çan Kay Şek'çi si- yasetini hoş karşılamamaktadır. Bu durumun farkında olan Dul- les, Birleşmiş Milletlerde Amerikan delegas onunun çetin bir - imtihan geçireceğini bilmektedir. Bu sebeple Genel Kurul toplantısından evvel delegelerın kulagını bükmeyi unut- Dulles'a göre Çin - Rus grubu dunyanın dört bucağında ta- arruza geçmiş, gedikler açmaya ça- lışmaktadır. Amerikan delegeleri bu taarruzlara, manevralara — cesaretle göğüs germesini bilmelidir. Bilhassa bazı memleketlerin, -Batı memleket- leri olsa gerek- Dog ve Batı arası mücadelesinden biraz "yorgun" düş- tüğü bir devrede... çetin meselelerin dışında, sa- dece Genel Kurulu ılgılendıren çetin r dâva vardır. O da Genel Kurul toplantısına kimin başkanlık edece- ğidir. Orta Doğu buhranından evvel bu makama Lübnan Dışışlerı Baka- nı Malik'in seçileceğinden kimse şüp- he etmiyordu. Gelgelelim Orta Doğu hâdiseleri Malik'in prestijini büyük ölçüde sarsmıştır. ' Nitekim — geçen hafta Kahirede toplanan Arap Ligi, Malik'in adaylığını kabul etmemiş, onun yerine Sudan Dışişleri Bakanı Muhammet Ahmet Mahgub'un aday- AKİS, 20 EYLÜL 1958 Charles Malik Davulu çalacak... lığım desteklemeye karar Vermıştır ma Genel Kurul üyelerinin çoğu- nun kendisinden reylerini esirgeme- yeceğine emin bulunan Malik, aday- lığını geri almak niyetinde değildir. Bu sebeple Başkanlık mücadelesi bir hayli çetin olacaktır. Araplar ara- Koca Popoviç ...pDarsayı toplayacak sındaki bu çekişmeden — "outsider" Yugoslavya Dışişleri Bakam — Koca Popoyiç'in galip çıkması - imkânsız değildir. M Orta Doğu Sır küpü sonuna — doğ TU G eçen haftanın beyaz uçağına bin Genel Sekreterden sadre şıfa bır 1kı lâf işitmek için gazeteciler beyhude yere uğraştılar. Sessiz diplomat sı- fatını kazanan r. H.' onuştur- mak mkün değildi. Bırgztcı Genel 'Sekreterın hıç değilse iyimser olup olmadığını öğrenmek istedi. En sıkı ağızlı devlet adamları — hiçbir mâna ifade etmiyen bu mütad suali mütebessim bir "evet" le cevaplan- dırdıkları halde, Mr. bu masum cevabı bile esırgedı ve gazetecinin, " disince mânası bilinmeyen tâbir- ler" kullandığım soyl di.. On yedi günlük arabuluculuk seyahatinden sonra, Mr. H. in veda makamındaki yegâne cümlesi "sizi sulh içinde bı- rakıyorum oldu. New Yorka varın- emaslarının faydalı oldu- ğunu soyledı Orta Doğudaki misyo- nunun ehemmiyetini küçü semeye çalıştı. Alınacak kararlarda onun bir rolü olmıyacaktı. Vazifesi sâde- ce "Marko yapmaktan ibaretti. Bu durumda Mr. H.'ın fi- kirlerini az çok öğrenmek, içi 30 Ekimde Genel Kurula sunacağı ra- beklemek lâ- porun açıklanmasını zımdır. Bereket Orta Doğulu diplomatlar Mr. H. kadar sıkı ağızlı değildir. Ancak bu sayede Mr. H.'ın misyonu hakkında bır şeyler öğrenmek kabil olmakta Bu haberlere göre Mr. H,, Ingı— liz ve Amerikan askerlerının yerini almak için Birleşmiş Milletler Kuv- vetleri gonderılmesını düşünmemek- edir. iyeti ra aşkentlerine Birleşmiş Milletler elçileri yollamak? tır. Bir büyük elçi Ammana ve ona ' baglı elçiler diğer Arap başkentle— rine yerleştirilecektir. Bu — elçiler Kahire, Şam ve Amman Radyoları- nın tecavüzkâr neşrıyat yapıp yap- madığını gözliyecek ve diğer şikâ- yet mevzülarıyla ilgilenecektir. Sı- ra ondan sonra Orta Doğu için bir Kalkınma Fonu kurulmasına ve İn- giliz ve Amerikan askerlerinin çe- kilmesine gelecektır Maamafih Na- sır, bu fı kabul etmemiştir. Tabii u basit plân bile 24 Eylül de Vazıfesını devredecek olan Cha- moun'un ve talihsiz Kral Huseyının hoşuna gitmemiştir, Chamoun, A- merikan askerlerinin Ekim sonundan evvel ayrılmıyacağı — kanaatindedir. Hele Kral Hüseyin, İngiliz askerle- rinin himayesinden ak, — ordusuz bir Birleşmiş Milletler sefırıyle baş- başa kalmayı aklından bile geçir- 23