22 FRANSADA İNTİZAR AYLARI F ransa bu sene, tatil aylarına zamandan başka bir hava içinde girmiştir. Görünürde her şey sulh ve sükün içindedir. Fransızlar temmuz başın- i kıyılarına, Akdeniz sahillerine veya serin Savoie Alplerine koşmakta- dırlar. Siyasi durum dışarda değil- sakin ve sessiz korkulu fırtına mevsimi maktadır. Bunun homurtusu son- baharda hissedilmeğe başlanacak- Üül... Ordunun baskısı ile işbaşına ve iktidara gelen eneral de Gaulle Millet Meclisini erken ve zoraki bir tatile sürüklemiştir. Sonbahara kadar memleketin fiilen - V e res- men? mutlak hakimidir. Sonbahar- da referandum ve plebisitler yapı- lacak Fransanın çok partili siste- mine belki de bazı değişiklikler gelecektir. Ancak de Gaulle, bu a- rada bazı müfrit gruplara tavizler vermek ihtiyacını hissetmiş, ordu- nun yeni baskıları karşısında geri- Hele genç Albayların ve paraşütçü komutanların de Gaulle üzerinde — baskıları zannedildiğin- den daha fazla olmuştur. Soustel- le'in İstihbarat Bakanlığına getiril- mesi, Millf Savunma ve İçişleri Bakanlıklarında yüksek kademe- lerdeki bazı değişiklikler de Gaul- le'un gerisindeki gölgelerin tahmin edildiğinden daha kuvvetli olduğu- nu — göstermektedir. Bu subayların arkasında hangi politik veya malt kuvvetlerin olduğu katiyetle bilin- memektedir. Ancak banların belir- mesidir ki Gaulle'un başarı şansla- fikir — verebilecektir. caklar bu da yaz aylarının sonun- da belli olacaktır. * <S imdilik Fransada — her 5 parlamenter faaliyet durmuş olmasına rağmen merkez ve sol cenah kesin ve kararlı olarak teş- kilâtlanmakta ve teçhiz olmakta- dır. Sosyalistlerin bir kısmını da içine alan bir Partisi kurul- ması hazırlıkları ilerlemiştir. Komünistler de —-şimdiye kadar yaptıklarının aksine- bu ikinci sol gruplaşmayı — desteklemeseler baltalamaktan kaçınmaktadırlar. u "İşçi Partisi" için kollarını sı- vayan lider, Fransanın en kuvvetli devlet adamlarından -belki en kuv- türlü vetlisi olan Mendes - France'tır... Sendikaların — büyük bir kısmı iki büyük solcu parti yanında böyle bir topluluğu artık yadırgamamak- ta, bilakis tutmaktadır. France'ın ismi — -mahut Londra anlaşmalarına kendileri için hâlâ kâfi bir garanti sayılmaktadır. Çünkü — bilinmekte- de Gaulle tecrübesi muvaf- ., B Va B © B ı huriyetçi ve liberal bir insan oldu- ğundan şüphe edilmeyen de Gaul- le, eğer iktidarından tasarladığı so- nuçları elde edemez, kendisini iş- başına getiren müfrit cereyanların olursa Fransada bir Halk hükümeti kurulması müm- cephede Mendes France, Daladier gibi radikaller, Mitterrand, Meyer, Philip gibi lâik ve sol eğilimde liderler ve komü- nistler yer alacaklardır. İşçi Parti- sinin de, o zamana kadar teşkilâtı- nı tamamlaması tahakkuk ederse, bu cephenin daha mütecanis olma- sı beklenebilir... Ancak bu tahavvül kolay olma- yacaktır. De Gaulle, başarısızlığını anlayıp çekilmek istese dahi -ma- zisine ve karakterine şahit olarak buna güvenilebilir- a lar, iktidarı bırakmak istemiyecek- ler, muhtemelen kuvvet ve şiddete baş vuracaklardır. Bunun içindir ki önümüzdeki kışı takip eden ay- larda Fransanın yeniden ve daha tehlikeli olarak karışması. ihtimal HERKES OKUYOR Aydemir BALKAN | dahilindedir. Halk — cephesiyle fa- şizm gruplarının çatışmam - belirli alâmetlerden sonra fazla gecikme- yecektir.. gazaplı günleri, belki yeniden gelecektir. Cezayir savaşının Fran- saya şimdiden getirdiği faşizm ha- vası işlerin karışması ve başarısız- lıkların devanı etmesi tanına yerleşecektir. ki Genera olması ve kendisini palı bir şekilde tehdit eden müfrit grupları tedricen tasfiye etmesi te- menni edilmektedir. Cezayir sava- şının âdil ve liberal bir sonuca bağ- ilkidir. Bu da sosyal tabakalara getirdiği çok üsavi ve gayri âdilâne yük- ler ve külfetler, iç huzursuzluğun başlıca sebepleridir. De Gaulle, i- kinci merhale olarak sosyal adale- ti Fransaya yeniden — yerleştirmek zorundadır. Deniz aşırı durdurmadan buna beyhude olduğunu bildiği içindir ki, mufrıt gruplara — tavizler vakit kazanma politikasının da teh- likeleri vardır. Bunu zaman göste- recektir Bir üçüncü dâva, da NATO'nun ve diğer Avrupa teşkilâtlarının is- tikbalidir. Generalin O'ya ve iğ andlaşmalarına ne dereceye kadar sempati —beslediği müşahitlerin — malümudur; Dulles vasıtası ile görüşmelerden Ameri- kalıların kesin bir vaad alamayış- ları, Generalin Eisenhower'in da- vetini reddetmesi, NATO ve Eura-| 1 için gerekli şart- ların da kendisinde olduğu söy- lenebilir- yakın bir gelecekte Mos- kova ile temaslar arayacağında şüphe etmemelidir. F ransadaki her olay dünyada daima derin yankılar uyandır- mıştır. Büyük Fransa ihtilâlinden beri beşeriyetin kaderi daima Fran- sa ile beraber gitmiştir. Şu dünya macerasında Fransanın rolü her zaman kesin ve etkili olmuştur Fransa hadıselerındekı zahiri sü- rübesinin neticesini beklemektedir. oğu ve Batı bu bekleyişin heye- canı içindedir. AKİS,26TEMMUZ 1958