26 Temmuz 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

26 Temmuz 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DIŞ S enelerdir AKİs' in dış politika mevzuundaki görüşleri leri muntazam tahakkukedıyor,%ımdı bir çol kimsede mera B AKİS istihbaratı ne kadar kuvvetli olursa olsun, nihayet imkânları belli bir Mec- muadır; niçin onun h alma, hâdiseleri bilme cek kadar daha kuvvetli olan başkalarının hâdiseler yalanlıyor? Bunun sebebini, bir küçük misal göstermeye yetecektir. Bu senenin şubat ayı. AKİS'in 22 Şubat tarıhını taşıyan 198. sayısında dış politikayla alâkalı ve "Bağ- datsız Bağdat Paktı" başlıklı bir Başyazı çıkıyor. Baş- yazıda aynen söylenen şudur: "Bağdat — Paktının — Bağdatsız. kalmak — üzere — bulun- duğa, — bir vreye — giriyoruz. — Eği diplomasi — hâdiselere doğru — teşhis koym e istikbal için ona göre hazırlık yapmak — sanatı ise — gittikçe kuvvetlenen böyle — bir — ihti- mali gözler önüne sermek lâzımdır. Aynı senenin aynı ayı 25 Şubat tarihinde Dışişle- ri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu Meclis kürsüsünde D. P. Grubunun alkışları arasında konuşuyor. Söylediği ay- nen şudur: ... Bağdat Paktının son — hâdiseler karşısında gösterdiği — tesanüt e bu seferki Ankara — toplantısına Amerika — Hariciye Nâzırının iştirak — etmiş olması — ve bilhassa ay sonu yapılacak Londra toplantısına iştirak edeceğimizin de — tekarrür etmiş — bulunması — ve — Paktın aldığı — kararlarla Amerika Hariciye Dulles'ın son — celsede — yaptığı beyanat — Bağdat ne büyük bir hayatiyete sahip olduğunu bir göstermiş bulunmaktadır." Aradan beş ay geçiyor ve Zorlunun "ne büyük bir hayatiyete sahip" diye övdüğü Bağdat Paktı Bağdat- sız kalıveriyor! AKİS'in gördüğünü Dışişleri Bakanının görmemesi AKİS'in dış politika hâdiselerini oldukları gibi, Dışişle- ri Bakanının ise olmalarını istediği gibi mütalâa etme- si neticesidir. Bakınız AKİS'in Başyazısı beş ay önce diyordu: Nâzırı Paktının kere - daha ne ortasındadır. Partöner- menfaat bir- Paktı hiç — bir. — za- sağlam durama Fakat tehlikesiyle bulundu- zaruren varı dır. Zayıf — bir i "Bu Pakt lerm arasında ZI Jirtınaların — tam Paktların - elzem şartı "mekle karıştırılmamasıdır onulmazsa — işin — içinden — çıkılmak. bile bile güzel sözler soylemek derde deva olmaz. Ş E 3 bir anı geçiştirir, ama Gönül — çok isterdi ki Hariciyemiz şu anda, Bağdat Paktı — Bağdatsız — kaldığında — ne - yap konusunu — ciddi l mütalâa — ile Buna mukabil, bulunuyordu: mamız meşgul uç gün sonra Zorlu şu mukabelede D. P. İktidarı malümat alarak, ve dış siyaset hakkında lüzumsuz yere soylemelerını hiç bir. zaman — kabul etmeyız, hususta da vikaye etmek bize düşer. Bugün, kimin kimi vıkaye etmesi gerektiği ortaya çıkmış bulunmaktadır Evet, seneler var daki görüşleri muntazaman tahakku leler var ki zorlu Hariciyemiz muntazaman olarak — muhalefet yanlış — yollara — gitmele- kötü — sözler onları — bu .. iz partileri- nı'n de — yanlış ki AKİS'in dış politika mevzu- k ediyor ve se- yanılı- AKİS, 26 TEMMUZ 1958 POLİTİKANIN ALFABESİ yor. Bunun son misali geçen hafta görüldü. Geçen haf- ta AKİS kendi istihbaratıyla Irak hâdiselerine bir “üç hadise" teşhisini koyarken Dışişleri Bakanı, ih- timal büyüklerimizin vefakar yârı Nuri Saidin mukad- damgasını basıyordu. Aradan geçen bir hafta, Washing- ton dahil, dünyanın hemen bütün politika merkezlerinde Irak isyanının bir dahili hesaplaşma olarak kabul edil- diğini göstermiştir. Eee, insaf edilsin, bir Hariciye de yedi gün ötesini görmez mi? Halbuki bizim zorlu Ha- riciyemiz görmüyor ve üstelik, yarın — Irakın hükümeti diye tanınmaları liderlere fütursuzca "eşkiya", larını yakıştırıyor. Niçin? Zalimleri diye.. bertaraf ettiler Dış politikada bir takım metodlar vardır ki, bun- lar daha baştan başarısızlığa mahkümdur. Başarısız- lıkları denenmiş olduğundan kuvvetli Hariciyeler bun- lara iltifat etmezler. şenlikler tertiplemek, her siy kol Umum Müdürlerinin hazırladıkları bir eğlence, renk, ziyafet, marş ve kabulresmi mahşerinden ibaret say- mak, iyi geçen bir suvareyi temasların başarısının deli- li diye almak, hele dış politikayı büyük otellerin lobby- lerinden veya terasından, ya da Karagöz barından ted- ddera- bir de Bağdat Her memle- ti ele alınıyor- içinde geçtiği sadeliği, Paktı toplantılarının cakasını düşününüz. ci sayfasında yazılıdır. Bunlar tatbik edilmedi mi in- san. Irakta hükümetin devrilmesi Üzerine "Bağdat Pak- tı daha da kuvvetlendi" gibi alay hissi veren beyanlar- da bulunur. Başardı bir dış politikanın ilk şartı, AKİS'in vak- tiyle belirttiği gibi "arzuları hakikat yerine almamak" tır. Başardı bir dış politikanın ilk şartı, doğruyu söyle- yenleri tehdit etmeye veya cezalandırmaya kalkışacak yerde sükünetle düşünmektedir. Başarılı bir dış politika- nın ilk şartı kendi memleketlerinde zorlukla — ayakta duran politikacılarla değil, onların milletleriyle işbirliği Bakınız, dış politikadaki sürüşleri İktidarı hep kızdırmış, zaman zaman Zaferin yıldırımlarını çek- miş olan AKİS daha 1957 Şubatında, Başyazısında ne diyordu: "Yarın — Iraklı kardeşlerimizi Mısırlı kardeşlerimiz- le elele, bize sırtlarını donmuş görürsek — şaşırmamalı- niçin böyledir? Bu ledir, zira Araplara kar- L Bu Şı polıtıkamız -işin başından beri hatalıdır. Arap âlemi- ni - tanımak lâzımdır, onun - hislerini bilmek şarttır. Arap — liderleri pohpohlamak, — onlara bumda binbirgece masallarına hatırlatan — ziyafe zler verm merasimler tertiplemek — netice — verici bir. taktik degıldır AKİS'in yazdıklarının tahakkuk etmesi, kehanetle- eticesi değildir. Sebep son derece basittir: Bız dış polıtıkanın alfabesini tatbik ediyoruz. O kada 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: