günlerde İktidar gazetelerinin baş sayfalarında ilan edilen ve Ba- kanların ağzında başlıca seçim tem- lerinden biri haline gelen bu "tefer- ruata müteallik" ve "tamamlanamı- yan" tasarı, görülmemiş kalkınma- ya layık bir dinamizm havası için- de, seçimlere 'bir hafta kala müsta- celiyetle görüşülmek üzere Meclis Başkanlığına — gönderilmiştir. Yıldırım hızıyla bir karma — ko- misyon kurulmuş ve tasarı incelen- meye başlanmıştır. Vaktin darlığına ragmen dor başı mamur iş yap- mMayı sı a Komisyon, Oda- lar Bırlıgının mütalâasını almayı unutmamıştır. Bu iş için telefon e- den Komisyon Başkanı Birliğin 24 saat Zzarfında görüşünü hazırlama- sını istemiştir! Başkana, bütün oda- ların mütalâası —alınmadan Birlik mütalâasının hazırlanmasının, Birli- ğin çalışma nizamına — uymayacağı ve böyle hayati bir mevzu üzerinde bu kadar kısa zamanda mütalâa ha- zırlanmasının uygun olmayacağı çok münasip bir lisanla — anlatılmış ve mehil istenmişse de, bir netice elde edilememiştir. Bunun üzerine — Ko- misyon Başkanına evvelce Milli Ko- runma Kanunu ve — Kararnameler hakkında hazırlanmış elan muhtıra- larda, Odalar Birliği Genel Kurulun- da yapılan bir iki tenkidi muhtevi Ur dosya verilmiştir. 24 saat için- de ancak en yakın olan Ankara Ti- caret ve Sanayi Odasının mütalâa- sını almak mümkün olmuştur. Tabii ki, seçimler arifesinde yıl- dırım hızıyla girişilen bu faaliyetin mevyaları" — alınamamış ve tasarı kanunlaşmamıştır. Mili Korunma Bilançosu aaliyet Raporu, müstehlike hiç bir fayda getirmiyen -fiyatlar eskisinden hızlı koşmaktadır- ve is- tihsal faaliyetini baltalıyan Milli Ko- runma Kanunu tatbikatının bir iki sayfa içinde dört başı , mamur bir bilançosunu vermeye — muvaffak ol- muştur: Kanunun 1956 yılı tatbikatın- da başvurulan 'maliyet * kâr yüz- desi" usulünün terkı isabetlidir. O- dalar Birliği, o tarihlerde, bu siste- n kârı çoğaltmak endış iyle ma- lıyetı şişirmeye, — dolayısiyle fiyatla- TI arttırmaya sevkedeceğini ilgili makamlara ve T arma Komisyonuna anlatmıştır Nitekim Hükümet, bunun üzerine kâr yüzde- leri tayınınclen vazgeçmiş, yaygın is- tihlâk maddeleri ile sınai mamull için maliyet fiyatları ve azami sa- tış fiyatları tesbiti yoluna gıtmıştır. 2) Çeşitli âmillerle devamlı ola- rak yükselmekte' olan fiyatların yük- selişlerinin durdurulması için tahdit tedbirlerinin — alınması ve fiyatların dondurulması zaruridir. Yalnız — fi- yatlar dondurulurken, bütçenin tak- diminde" ifade edilen iktisadi tedbir- ler -ki lâfta kalmıştır- de — sahneye konulmalıdır. Bu yapılmazsa mal yokluğu, sun'7 buhranlar, kuyruklar v.s. başgösterecektir. AKİS, 26 TEMMUZ 1958 3) Fiyatlar tesbit edilirken, ar- tık tekevvün etmiş malıyetlerm ik- tisadi bir muta olarak kabul Za- ruridir. Ucuzluk temim esiyle, maliyetin altında fıyatların tesbiti son derece mahzurludur, Fiyat tes- bit sisteminde riayeti zaruri bulu- nan temel prensip, tekevvün etmiş bulunan piyasa fıyatlarından yalnız spekülâsyon hneticesi olan — marjları tenzil etmek olmalıdır. Aksi hald memleket ekonomisinde ihtilâtlar meydana gelecektir. Meselâ bu sene muk ve nebati yağ fiyatlarındaki yükselmelerin hakiki amili, — tama- men spekülatif değildir. Bu âmiller kısmen de iktisadidir. 1957 1958 yılı 140 bin ton tahmin edilen pamuk rekoltesi, ancak 110 bin tona ulaşa- caktır. Geçen sene 72 bin ton olan zeytinyağ — istihsali bu şene 20 bin tondur. çiçeği istihsali 32 bin tondan 18 bin tona düşmüştür. Bu tibarla, fiyat tesbitinde hakıkı ikti- sadi âmillerle, spekülatif — unsurlar, katıyetle ve rakkamlarla tesbit edıl— melidir 4) Ne var ki fiyat tesbit siste- İKTİSADİ VE MALİ SAHADA mine gidilirken, hakiki maliyetlerin esas tutulmasını zaruri kılan temel prensip unutulmuş hayatı ucuzlat- mak gayesiyle -ne ucuzladı ya- ma- liyetten düşük perakende yattan tesbit edilmiştir. tün Türkiyede her bölgede aynı pe- rakende fiyatın tesbiti, malların te- davülünü felce uğratmıştır. 5) Piyasada mevcut malların fi- yatları arasında asırlar boyunca te- adülünü muhafaza eden bir müna- sebet mevc fiyatı mahsullerin mahsullerin Zirai sınai uttur. biribirine, fiyatı bu mahsullerin fiyatına degış— miyen nisbetlerle bağlıdır. — Fiyatla dondurulurken muadeletın mutlaka. nazarı itibare alınması lâzımdır. Gelgelelim, bizim fiyat tesbitçile- ri bu denenmiş ilmi hakikatlere al- dırış etmemişler ve malüm neticeler elde edilmiştir. Birliğin Faaliyet Ra- poru, bu neticeleri üniversitelerde o- kutulan kitaplardaki gibi, umumi bir şekilde ve istikbal sigasıyla be- lirtmiştir. Rapor, ihtiyatı elden bı- rakmayarak, "Türkiyede böyle ol- muştur" yerine "bu esaslar nazarı 19