AKİS Haftalık Aktüalite Mecmuası Yıl 4, Cilt XTI, Sayı 200 eri: Rüzgarlı Sokak Ovehan Kat 3 Daire 7 Tej P.K. 582- Ankara İdare: Demeciler Caddesi 23/B Rüzgârlı — Matbaa — Tel: — 15221 Fiatı 85 Kuruş Başyazarı Metin TOKER Neşriyat —Müşaviri Yusuf Ziya ADEMHAN AKİS — Neşriyat Ltd. — Şirketi adına İmtiyaz sahibi ve yazı ışlerım Jiilen idare eden Mesul Müdür. Tarık HALULU Umumi — Neşriyat — Müdürü İlhami SOYSAL Karikatür: TURHAN Fotoğraf: Hüseyin EZER Osman ÖZCAN Ege AJANSI ASSOCIATED PRESS Klişe: , Desen Klişe ATELYESİ Müessese — Müdürü: Mübin TOKER bone — Şartları: 3 aylık (12 nüsha) : 8 1lira 6 aylık (25 anana) : 16 lira 1 yıllık (52 nüsha) : 82 1lira İlân — Şartları: t renkli atin kapak (Tam sayfa): 850 lira Kapak içi 800 lira, metin sayfaları Santimi 4 lira. Dizildiği —ve — Basıldığı — yer: Rüzgarlı Matbaa — ANKARA Tel : 16321 Basıldığı tarih : 6.3.1958 Kapak resmimiz Üsküdar Vapuru Katil gemi Kendi Aramızda Sevgılı AKİS okuyucuları i hafta davetsiz misafirlerle uğraştıktan sonra, nihayet bu hafta sizlere doğru dürüst hitap etmek imkanını yeniden buluyoruz. Ev- velâ, davetsiz misafirler mevzuunda, bunları başımıza saran Ankara Savcılığından şikâyetimiz var. Bir insan tutar da, bir mecmuada hiç yazılmamış bir takım şeyleri, sanki yazılmışlar gibi tekzibe kalkarsa savcılık bunları çizmez mi? Hele, o insan sadece kendi karihasında mevcut bir takım vehimleri mecmua sütunlarında dile getirmek isterse, buna savcılık âlet olmalı mıdır i hafta evvel bu sutunlard Millf Eğitim Bakam Celâl Yardım- cının bir tekzibi çıktı Gergi aynı sütunlarda Yardımcının tekzip etti- yolda çalışın" diyordu. Dikkatli okuyucularımız hatırlıyacaklardır. Biz böyle bir iddiada bulunmadık. B cı C. H. P. den milletvekilliği adaylığı talep etmek için Fazıl Şerafed- din Bürgeye gitmiş ve on C P. bursuyla okudugunu söylemiştir." Şimdi Yardımcı, bize C. 'bursuyla okumadığını söylüyor. Bize ne? Bizim yazdığımızın tekzıbı bu mudur? —Yardımcı der ki: "Ben Fazıl Şerafeddin Bürgeye gidip, . P. bursuyla okuduğumu söylemedim" Tamam! yanlış yazmışızdır, uzulere değil, seve seve hakikati ıfade ederiz. Ama bize, yazmadığımızı maledip sonra onu doğrulamaya kal- kışmak, kanaatimizce tekzip hakkının kullanılması değil, olsa olsa suiistimalidir. Allahtan Yardımcı o tekzibinde C. H P. den adaylık istediğini açıkça redde cesaret edemiyor, meselâ Bürgeye bir sabah sekiz bu- çukta gidip müracaat ettıgını yalanl mıyor, onunla konuşmadığım bil- dirmiyor, sadece Adalın evindeki hasbihali tevile çalışıyordu. Vaziye- tini anlıyoruz. Gerçi, pek çok kimsenin bildiği hakikatleri gizlemeye lüzum yoktur, partisinin bir çok liderinin C. safında adaylık değil hattâ milletvekilliği, bakanlık v.s. yaptığı malümken Yardımcı- masum adaylık talebini sanki kusurmuş gibi yalanlamaya çalış- masını haklı bulmuyoruz ama, ” rinde durmuyorı Yardımcının, ha at olmaya ki tekzip hakkından faydalanıyorum iye İS sutunlarına yazdırmaya ne hakkı vardır? Birincisi, "neşir hayatına atudığıhdan beri" Al Celâl Yardımcıyla "türlü yollardan nasıl uğraştığının cümlece malüm olduğu" iddiasıdır. Bilinmez Millf Eğitim Bakanında herkesin kendi- le türlü yollardan, Yardımcıyla uğraşmayı hatırından dahi geçinne- miştir. Hem, niçin uğraşacaktır ki?... Sonra, Bakan "hasretle bek- lediğimiz netice''yi elde edemediğimiz için yeni usullerle falısına muzaf bir takım yanlış haberler tertip ettiğimizi ileri sürüyor. Eğer yanlış haber dediği C. H. P. den adaylık talebiyse, bunda ısrar İ ğer o da ısrar ederse kendisini, bu talebi yaptığı kimseler- P tir C. H. P. den adaylı istemenin, hatta aday olmanın hiç de haysiyetşiken bir şey sayılamıyacağmı Millf Eğitim Bakanı, kabine arkadaşı Sağlık bakanından sorup öğrenebilir. Yardım- cının tekzibi hakkında söyleyeceğimiz bu Onu takiben çıkan Münip Hayrl Ürgüplünün tekzibine gelince.. Teşekkür ederiz, gayet efendice yanılmıştı. Ama ygamber efendi- miz hakkında muhtelif kimselerin — söylediklerini savcılık bize niçin yazdırtmıştır? Ürgüplünün tekzip ettiği yazıda Peygamber efendimiz hakkında, bir menfi mütalâa serdedılmı ordu ki.. Bizim bildiğimiz, ka- nun herkese kendisi hakkındaki neşriyatı tekzip edebilme hakkım ver- mektedir. Tahmin etmiyoruz ki şeyhülislâm torunu Ürgüplü kendisinde Peygamber efendimizin vekâletini tevehhüm etsin. Bizim kanaatimiz odur ki, Peygamber efendimiz ne Ürgüplünün, ne bir başkasının mü- dafaasına muhtaçtır. O halde bu satırları savcılık, tekzipten niçin çı- karıp bir kenara koymamıştır? di, bir noktanın gözden uzak tutulması lâzımdır. Savcılar, k a işaret ettiğimiz hususlarda b vüzuha sahiptir. rin tekzibine cevaz yoktur. Hele durup dururken bir takım iddialarda bulunulmasına -bizim Yardımcıyla uğraştığımız gibi savcılık müsaade etmemelidir. Bu iddialar nenin tekzibidir ki? Savcılar bir gece sükü- netle düşünülürse, bize hak vermemezlik edemezler. Saygılarımızda AKİS