kemesi, Adil Güneşoğlunun başkan- lığında kendisini yirmi altı ay hapse, yirmiiki bin lira para cezasına ve Ulusu iki ay kapanmaya mahküm etmiştir. Diğer ıkı mesul Kasım Gü- lek ile İhsan Adanın cezaları ise, devre sonuna bırakılmıştır. Utanç verici tutam gun Allahlık Ulusta kollar sı- andı ve salı günü "Mahküm ol- duk" başlıklı yazı çıktı Allahlık U- lus, kendısıyle 1 bir haberi dahi bir sonra verıyordu. ma, asıl hi- cap uyandıran bir durum vardı Ga- zete patronuyla ve avukatlarıyla, bir mensubunu nasıl himaye ettiğinin en guzel delilini veriyordu. Gazete men- supları, bir gün aynı halin kendi baş- larına da gelebileceğini hatırlıyarak kafalarını salladılar. Çalıştıkları, e- mek verdikleri, müessese bu muydu ve ideallerine baglı oldukları C. H. nin vefası bu kadar mıydı? Bir ha— dise, ancak birinci plandakı bır kaç şahsı alâkadar ettiği ma ı hâ- diseydi? Eğer Halim Buyukbulut ih- tiyatlı davranıp gelmeseydi karar temyiz dahi edılmıyeeektı ve kesinle- şecekti! İnsanın, vaziyete bakınca hakikaten aklı dururdu. Lâka aydi, ba- şıbozukluk, dağınıklık ve — kimsenin kimseden haberi olmayışı. İşte, Al- lahlık Ulusun, yarın İktidara geç- kondu gazetenin hali pürmelâ du ve C. H. blmelıydı ki, hakika- ten ayıp oluyor Tarım Bakanlığı Soğuk harp Bu haftanın başında pazartesi sa- bahı Ankarada Tarım Bakanlığın- da Umum Müdürler seviyesinde bir toplantı devam ederken, odaların bi- rinde bir adam Yaşar Kemalin "İnce emed"ini okuyordu. Adamın odası zaten, bır müddetten beri kütüphane- ye dönmüştü. Ma sasının bır başka ta- afında Dostoyevsk aramazof Kardeşler"i duruyordu Halbukı bu kitapların okuyucusu da Umum Mü- dürdü. Hem de um mudurle— rin en ehemmıyetlısı Orman Umum Müdürü. Ama kendisini Bakan afa- TOZ etmişti! Adamın adı Fuad Adalı idi ve "Fu- ad Adalı me elesı Tarım Bakanlı- mevzuuydu. Orman Umum Müdürünü, Bakan is- temiyordu. Neden ıstemıyord ? Doğ- rusu ıstenılırse bunun bir çok sebebi uad Adalı şahsiyet sahibi bir ınsandı Önüne getirilen her kâğıdı imza etmiyordu. Sonra, umum müdürlügüyle bakanlık ara- sındaki temasların ancak kendisi va- sıtasıyla yapılabılecegıne ınanıyord 'Nedim Ökmi Tar kanlıgına avdet ettıkten sonra, ılk iş olarak bir takım yüksek memurun işine nihayet vermişti. Fuad Adalı da gözde olma- yanların içindeydi. Orman Umum AKİS, 8 MART 1958 Müdürü bunun üzerine istifasını tak- dim etmişti. Fakat Başbakan Adnan Menderes Nedim Okmen gibi düşün- müyordu. Fuad Adalı kıymetli bir yardımcıydı, vazifesinde — kalmalıydı. Nitekim Hükümet Başkanı, müste- şarı Ahmet Salih Koruru Orman U- m Müdürüne gondermış ve Fuad Adalıya gıdıp, odasına oturmasını bildirmişti. Bunun üzerine Umum Müdür, odasına gidip oturmuştu, A- ma şimdi endisine, imzalatılmak üzere dahi bir kâğıt getirilmiyordu. Zira Bakan imza selâhiyetini kendı uzerıne almıştı. Fuad Adalı da, ede- biyata dalmıştı. "İnce Memedı pek beğenmişti. O bitince, sıra Dostoyevs— kinin kitabına gelecek Fakat soğuk harbin bütün alâmet. leri bunlar değildi. Umum Müdür, ay- nı zamanda bir cüzzamlı Vazıyetıne sokulmuştu Odasına da kimse girip Fuad Adalı Bakanlığın cÜzzamzamlısı çıkmıyordu. Gerçi kâtibesi Pakize anım son günlerde, Trahatsızdı ama, Fuad Adalıyla konuşanları Bakan süratle haber aldığından, hattâ bun- ları, çağırıp "arabama taş koymayın" tarzında ihtarlarda bulunduğundan arkadaşları dahi Umum —Müdürün semtine pek uğramamayı tercih edi- yorlardı, Şimdi Tarım — Bakanlığında her- kes bu Bakan . Umum Müdür mü- cadelesinin hnasıl biteceğini, Adnan Menderesin mi, y a Nedim Ökme- nin mi dediğinin olacağını pek merak ediyordu. Bir maçın neticesi ancak bu kadar alâkayla takip edilebilirdi. Nedim Ökmenin istifasını vermiş bu- lunduğu yolunda Trivayetler dolaşı- yordu. Fakat henüz bir netice alın- mış değildi. Böyle devam ederse, kâr- l1 çıkacak adam, Fuad Adak olacak- tı. Edebi bilgileri adamakıllı gelişe- cekti! Okuyucu mektuptan D. P. hakkında D ünün Muhalefeti bugünün İktidarı D. P. nin demokra- nun icapları hakkında söy- ledıkleı'ı herkesın malumu. 27 E- muhalefetten az a vip edilmediği meydanda iken D.P. nin demokrasi icaplarına kasteder mahiyetteki — icraatı menfaatlerıyle mütenaşip olmasa gerek: Nurlu istikbale olduğu gibi — Hür, h— tar bir Üniversite ile demokratık idareyi D. P. ye he rıntılarını israfla h ve onu idare edenlerin siyasi husranı olmaktan ileriye gidemez. Ali İhsan Dinç .B Manisa Prof H. N. Kübalı, demokrasi ülünün bir dikeni idi. Hiç yüzurıderı harcandı. Anlayamadığımız ve tasvip etme- diğimiz nokta, hâlâ eski defterle- rin karıştırılmasıdır. İlgili Bakan beyanatlarında buyuruyorlar kil memleket "tek parti, tek mil- let, tek şef" prensibi ile ıdare edil- Bunu anladık. buriyetindesiniz" Her halde sormak belki de geçti bile. yoruz beyler" Bizi nereye götürü- yorsunuz? Ergun Karaoğuz - Karabük Sağlık — hakkın, 98 sayılı mecmuanızın ' Sağlık uğu dirde ilaç sıkıntısı bir şey kalmaz Memleket kalkınma olarak ortada Söyle ki: 1 devresı geçi- rirken keyfi hastalık — olmaz. An- cak eczanelerde mevcut ilaçlara göre hastalanmak lazım —