29 Haziran 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

29 Haziran 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— kının en selâhiyetli ağızdan Türk gö- Ü fırsatı kaçmıştı. da fırsatını tepmemiz, bu mevzudaki fıkaralığımızı bilenleri bir hayli Üz- müştü. Türk görüşü dışarıda, Zaferin iri puntulu haberlerine rağmen, çok az tanınıyordu. BBC iyi bir propa- ganda vesilesi olabilirdi. Taksim tezi akikaten Bson Zzamanlarda rez- mi tezimiz olan taksimden sık sık bahsediliyordu. Ama ne var ki bu ya- zılar sadece taksim fikrinin imkânsız- du: e taksımi için Türkiye ile Yuna- mntın arasında bir unlaşmıyı varıl- mı.sıını ummak bır hayaldi. şey cak “zor kullanarak” leştiri)emllrdi. Taksim, büyük ölçüde muhacerete yaoal açacaktı Bundan başka Batı savunma sisteminin muh- Kulak verimiz!. tar olduğu Üaler meaelesi de vardı. Üzler hangi tarafın topraklarında ka- lırsa kalğiın aralarındakı irtibet için ber iki topluluğa da tabi Bimbirine du..mı iki mevcudiyeti, ni Di hiz verecekti. Netice Adayvı ıul- ha ı.avu.ıurmı.k yerine iç harbi ıyi körüklemek o Hemen hemon bütün İngiliş dev- let adamları bu fikirleri pnaylaşıyor- lardı. Kıbrıs Valisi Hardi bilç, tak- ( Simin mali, siyasi ve âskeri âeticeleri AKİS,29 HAZİRAN 1957 GÜçi YURTTA OLUP BİTENLER ( Seçimlerde Tanrı Elçileri... undan evvelki seçlimleri hatır- hyanlar din ve Tanrı mevzuu- nun bizde nasıl gülünç bir müzaye- de haline zeldlilnl elbet bilirler. O zamanın Mu . buğ ü lerin İk- tidar mllleheklllerl - veya aday- rı . Tanrının ve Peygıınhe:ln Türkiyedeki fahri elçileri gibiydi- ler. Hemren bütün müstukbe ve fauliyetlerinin haşında veya so- nunda dinin, Peygamıherin veya Tanrının inmi ve yeri eksik olmaz- dı. Rakliplerine “dinsiz” veya “Al- lahsız” feryatlariyle hücum eden- ler, Tanrının ve Tanrı evimin bu reklâm ajanları, seçimlerde en kuv- vetli kozlarının bu İlaan olduğuna kaniydiler. Etraflarından kahte ve- ya samimi siyanet melekleri. sah- te veya hakiki şeybhler, snhte veya hakiki Aazizler de eksik — olmadı. Senradanı iİrtleca dive adlandırdığı- mız hareketin bu din, Peygamber ve Tanrı ticaretinin hangi te«irler- le mız elbet tayin edecekl erdir. bir şey muhakkaktır: Bu din v kalhı mevzuunun amınme — va imillet İş- lerine pervasızca taşınması ve ka- rıştırılması tarihimizde rekor ola- cak kısa bir zamanda İşlerimirin darlık ve sefalet içinde bu ka- dar çabuk “Allahlık” lııde kel- mesinde çok büyük bir rol oynamış- tır. Allahın adiyle başlıyan âmme programları yokluk ve buhran kar- şısında sırlıı(i “Allaha kalmıştır”.. Evet Tanrının bu reklâm ajanları, mleslne ılırıırlın almustur ki. ke- rametleri altı vyıl hile sürmemiştir. * ma D.P, geçen seçinidlerde oyla- rın çoğunluğunu aldıysa bil ne din. ne de Tatrı iİsmiyle olmuştur. Otuz. yıla yakın hir zaman İktidar- da kalan bir “lek” partl “ağzıyla kuş tutsa” İK serbest seçimde ik- tidarıp terketmeğe mahkümdur. Bu mııkaddfrdlr. Değişiklik. hele ilk de fa fırs l bir cemiyet için duanılnııı bir histir. Tanrıyı ade- ta müzayede metaı yapan adaylar görmüş olmalıdırlar ki. hislerine bu kadar güvendikleri Türk köâylüsü kendi — tabirlerivyle — “Dindar'Tlara hbeş ay vermişse “Dinsiz'lere de tiç oY vermı.şHr Bu zaltların manlıkın- ca ve “oyun kâidelerine” şüöre Tümüzün heş te üçü “dinsiz” ve "kâ- fir” midir Fakat ıon alâmetler — ve secim tahtikleri güslermektedir ki İk- tidar idareolleri bu bedihi gercek- Aydemir BALKAN leri hâlâ göremeyecek kada sizlik içerisindedirler. Büyük seç- men kitlesini, yani “efemndimizs” köylüleri hâlâ Tanrı ve dip İsmiy- le kendi saflarına kazanmağa ü- mlnılw. bir gayretle çabalamak- tadırlar. Bu mevzuda en güvendik- leri vırduıı ine tamasub kuvvetleri olması kadar ar?. r Çüğze- * ürk kö_vlünü müutaassıp mıdır ? Ün bi bir kanaate sahip midir? Her ne kadar Genel Başkan İnönü seçim- lerde. hütün ricalara rağmen. dini propaganda yoluna sapmaınak bü- göstermişse de diğer k ok ileri ve inkllâpçı zannedilen “zevat” biraz dil değiş- tirmeğe taraftar görümnmüştiür. ha- kikatte bu tavizlerin zerre kadar mtik faydası ve kıymeti yaoktur. Cünkt Türk köylüsü katiyyen mu- taasaıp değildir. Hele Türk köylü- sü bu dile, bu pourlığı kanacak kadar saf. hiç d son yıllarda belln'n lrtk'a ve ta- assup kuvvetleri köylerden — değil şehirlerden başlamıştır. Bu husus- ta iylce mutabık olmak lazımdır. Taassubun, irticain yuvası — bizde köylerde değil, şehirlerdedir. Oku- muş veya yarı okumuş, fırsatçı ve karanlık ruhku insanlar. cahil fa- kurnaz bezirgânlar. yarım mü- nevverler. üntversite bitirdiği halde geri ve milrteci kalanlar, Atattirk inkilâplarını hazmetmemiş hatta hiç anlamamış tahsilliler köylerde değil şehirlerdedir irticam da merkeri. vuvası lardır. Tehlike hımhrdn ve Atatilrk düşmanlığı dadır. İyice tefrik yapmak lazım- dır: Bir yohazın affı için «savtunma- sını Üstlüne alan hbir profesör mli mürtecldir. yoksa hti yobazı dinle- Yİp peşinden giden mi ? Hayır, Türk köylüsü, bu terte- yadırgamadan ge- Ian delikanlılara bakın, Bıy ığını gik demeden kazır. jimnastik şortunu giyer. kepin! başına oturtur. Bir ayda bambaşka *bır adamdır. B" Mi taşafın silâhşörleri,, Köy- lümüzü, “efendinizi”" iyi tanıma- Iıııınıı Hele din ve taassup kiaveşsi- ni, ehedi Atatürkün dediğzi gibi “Bir çöl bedevisinin teolojisinin saçma düaturlarını” büvük Tüurk milletine yakıstırmamalısınız. hakkında mufassal hir rapor hazır- taksime aleyhtar olduğunu saklamıyordu Taksim ©onun için sadece bir “ümitsizlik siy ı_s;etl" idi. İngittere, Kıbrıs meselesine bir hal şekli buhınabuece:tndon henüz V- midıni. kesmemişt New York Herold'ı Kıbnı h*k |

Bu sayıdan diğer sayfalar: