YURTTA OLUP BİTENLER ÇAA Pamrhesi günü Büyük Millet Meclisinin önü Saat 15'ten önce bindirmeleri ilk defa vaki olmuyordu. Sekizinci devrede Adnan Menderea'in D.P. Grupu adına yaptığı bir tenkid cevaplandırılırken “mariz haleti' ru- hiye"” ve "psikopat"” kelimelerinin kür- süden kullanıldığı henüz unutulma- mıştı. Aynı devre içinde, İktidar mil- letvekillerinden biri tarafından Ah- met Tahtakılıca da bir yumruk atıl- mıştı Dokuzuncu devrede de Cezmi Türk, Sırrı Atalay, Ahmet Kocabıyık- oğlu ve Abdurrahman Boyacıgillerin adları birçok — gürültülü - celselerde zZikredilmişti. Başbakan Adnan Men- deres, Hikmet Pamukoğluna “Dağa çık!." diye bağırmış ve C.H. P. lileri “Senelerce iktidarda cöreklenip kal- dn çok d sık gürültü çıktığı gömlüyordu. İku- darı temail edenler, Muhalefete “Pro- fesyonel cani", “çete", “sapık ve sap- raşık haleti ruhiye” diye hitaba baş- lamışlardı. iktidar — mensupları özlerde bir yeni bir ictihadla karşılaşıvordu “Za- limlerin uşağı, haysiyetsizler” nevin- den sözler için, bir seneden altı sene- ye kadar ağır hapis cezası verilmek ilzere Osman Bölükbaşı aleyhine ta- kibat acılıyordu. Mahküm olduğu tak- dirde C.M.P, lideri bir daha milletve- kili seci!lebilmek ve devlet hizmetinde bulunmak hnkkmı ka)dı hayat şar- tıyla kaybedece Tehlikeli kayslar eçen haftalarda. Osman Bölük- başının yıldızı sakin sularda akis parlamıyordu. hir kanunu görtlşü- lürken olup bitenlerden ıbaret değildi. Karşehire gittiği vakit, misafir olduğu evin danına taş yağmağa başlamıştı, . . Bina polis kordonu altında tutulduğu ve Kırşehirde asaviş “berkemal” ol- duğu halde dama taşlar düşmesi, an- cak bu noktada “haceri semavileri” çeken bir cazibe kuvveti bulunduğu- na delâlet edebilirdi. Bölükbaşı Ankara Üzerinden Kon- yaya geçmek Üzere yola çıkınca, ha- ceri semavilerin adetleri azaldı; fakat hacimleri büyüdü. Bir Jeep arabası- nın yarı büyüklüğünü aşan son taşın arkası kesildiği an, C.M.P. liderini ye- ni Ve daha tehlikeli bir gaile bekliyor- du. Anayasa ve âlet Komisyonları- nın tahkikat raporu hazırlamak Üzere yaptıkları müşterek toplantıda müda- faasını dinlemek Üzere kendisini An- karaya çakırıyorlardı. Osman Bölük- çileleri başının daha doldurulacak Osman Mhışı Bve dönüş... Saat 15'ten sonra vardı. Gece yarısı yola çıkarak Anka- raya -geldi ve komisyondan bir gün mMmühlet istedi. “Sanık ayağa kalk!” ir kavga hiçbir zaman tek kişi ile ve hiç sebep bulunmaksızın ol- mazdı. MUZakerenin idare tarzı, tah- rikler ve müdahaleler esnasında kullıınılan sözlerin zerinde daima az veya ratabilirdi. Bu Bölükbaşının yalnız başına suclu gö- rülmesine bep, yalnız kendisinin Meclisin manevti şahsiyetini tahkir et- tiğine dair ileri sürülen iddia Idi. fâdise gecesi, idare Amirliğinde zabıt tutulmuştu Meclisin emniyet &- bir miser muavini, Başkam- vekili Fıkrl Apaydın, Hatay milletve- kili Feyzi Atahan, Manisa milletve- kili Hayri Büke ve zabıt işlerini tan- zim eden bir memur ifade vermişler- di, Ertesi günü ise, Meclis daire mü- dürü kendisinin de hâdiseye sahid ol- duğunu beyan ederek tahkikat evra- kının tamamlanmasını — kolaylaştır- mıştı. Komiser muavini, hâdise mahallinr- de hazır olmadığını, fakat Devlet Ba- kanı Cemil Bengü tarafından yapılan ihtar Üzerine zabtın: tutarak imzala- dığını söylüyor. Millet vekillerinin meslekdaşları hakkındaki şehadetle- ri de Oaman Bölükbaşı mında kendisinin orada olduğunu ha- tırlamıyordu. İdare &mirler; de hatır- lamadıkları içindir ki, o gün ifadesini almak Üzere te vazife alan bu son şahit, uzaktâan A4KİS,29 HAZİRAN 198i