29 Haziran 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

29 Haziran 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kapaktaki adam s u sıralgrda tarlalarda yar gü- neşinin kemale erdirdiği mahsu- tü kaldırmakla ve boğucu sıcaklar- da. kızgın güneş altında mahsulü- nün harınanıyla Işi başından aşkın o VYatundaş, — seçimlerin yaklaşmasıyla siyasi hayatımızda- mühin — imevklin) — tekrar aldı. Şinidi bütün gözler ve düşünceler tarladaki Köylü Vatandaşın aklın- dan geçenlere. daha doğrunu onun reyine çevrik bulunuyor. Bütün siyasi partiler, İktidara giden yo- lün köyhi reyinden geçtiğini pek iyi bitdiklerinden Köylü Vatanda- yın halinden ıııı gınun olup olmadığı- nı, onun reyin); kazanmak için ne- ler yapmak la!ıııı geldiğini arayştı- rıyorlar. nümüzdek günlerde Köylü Vatandaşlar mahsullerini a- rabalarına sarıp satınak üzere ka- saba yolunu tuttukları sırada ote- mobiller dolusnu politikacı da köylü- nün nabzını tutmaya, onu kendi ta- rafına çekmeye çalışmak için tozlu köy yollarına dökülecekler Hoşa gitne de gitmese de m- Jeketin ve rejimin akıbetinin nü- fusun büyük bir kısmını teşkil e- den Köylü Vatandasın reyine bağlı bulunduğu bir vakıadır. Köylü Va- tandaş, öniülmüzdeki — seçimlerde sandık başına giderek gelecek dört senelik devre için memleketin ka- derini tâyin edecektir. Bütün güzle- rin köylere ve Köylü Vatandaşın re- yine çevrilmesinin sebebi budur. “İk tldarın başı'nın “İçtimgi adalet köy dâvasıdır” derken, buğday fiatle- rına yapılacak zanımı müjdelerken. çarığın yerini Iskarpinin, köylünün sırtındaki jandarma supasının ye- rini elbisenin aldığını söylerken bu reyleri düşündüğü şüphesizdir, Mu- rüden geçeceği ıoylonablllr Zira İktidara gelmek için önce köylü- nün reyini kazanmak lâzımgeldiği- ne itiraz eden klmse yoktur. Uyanık. aklı selim sahibi ve şu- urlu köylü edebiyatının alabildiği- revaç bulacağı şüphesiz bulunan önümüzdeki günlerde, bazı zihinle- ri, memleketin mukadderatını “si- yüsi rüşde erdiği” ısrarla llorl ıü— rülen, fakat asırlardan beri gelen ihmalin netlceninde büyük bir ekseriyeti okuma yaznış bile bilmeyen köylü çoğunluğuna ter- ketmenin mahzurları üzerinde, ih- thııul ciddi düşüncelere sevkede- / Fakat ne düşünülürse düyşi- ııün “oyunun — kaldesi” budur. l»ııml.mtık bir rejimin lik ülare edenlerin İdare edilenlerin 4 AKİB. 19 HAZİRAN 1957 Köylü Vatandaş çoğunluğunun reyleri ile iş başına getirilmesidir. Nihaşet "l.ktlduın başı”nın tâbiriyle “şerlatın kesece ği ” 19 acımaması llıım— dır. Esasen “şerlat”ın bangi parma. ğı keseceğini şimdiden kestirmek te bir hayli meçhuldür 1950 ve 1954 seçimlerinde büyük köylü ek- seriyetinin jlerini ne — sebeple D.P. ye verdiği de kesin olarak i- zah edilemeş. Hele şimdi ıırtlşr blisbütün değişmiştir. Kövlü V tandaş bu defa seçiim sandığı huşı- na giderken. şüphesiz, 1954'ten çok daha farklı düşüncelere sahip bu- lunacaktır. Buğday flatlarına ya- pılan ı.ımdıuı küçük çiftçinin his- seKİNne n kısım. onun hayat paâ halılığı karşısındaki ııkııı!ılunm unutturacak kadar büyük olacak mıdır? Bu, çek şiiphelidir. VFakat Köylü Vatandaşın xliyapi davranışı- na tesir eden en mühim ârmnilin İda- reden memnuniyeti veya meninu- laşmalar olduğu da unutulmamalı- dır. Köylerin slyast bünyeleri Üzerin de yapılan - tetkikler bu gruplaşma- ların siyasi veya iktisadi mülâhaza- hardan çok daha başka köklere sa- hip —bulunduğunu — göstermiştir. Köylü Vautandaş sandık başına gi- derken çok defa mensup olduğu grubun ileri gelenini memnun et- mek maksadıyla hareket etmekte ve reyini grup ileri geleninin arzu- ladığı gibi kullanmaktadır. Grup İ- leri gelenleri ise, varlıklı, büyük a- vrazi sahipleridir. D,P. büyük zirai gelirleri vergilendirmemekle, gerek Zirsatın makinalaşması mevzuun- da, gerek ziral kredilerde büyük a- razi sahiplerini memnun edici icra- atı ile ve buğday fiatlarına yapılan son zamlarla Köylü Vatandaşın si- yasi hayatındaki bu rehberlerini kendi tarafına kazanmak politika- 81Di takip etiniştir. Bunların kendi- lerini destekliyen D.P, yi gertekle- mesi beklenmektedir. Fakat herşe- ba grupların bile mem- 12 mnci yılında tahsil seviyesinin biraz olsun ilerlemesi ve ko)lıı va- tandayın siyasi hâdiselere kmı a- lâkasının artınasnı sayesinde bu ıe- ne 1954'ten d farklı bir şekildi areket 1 de beklenebilir. (ılı- li rey uUsu bu yoldaki ümitleri daha da kuvvı-llmndlrnşıklıdlr gümmüzdeki seçimler, köylünün “si- yasi $0" hakkındaki söylenen- leri bir edebiya4ş olmaktan çıkara- bilir. 5 - YURTTA OLUP BİTENLER de Kırşehir vilâyeti ilga edilmek su- zaland.ırılmıştı Şimdi ise, ardu edil- meyen milletvekıllerinln bertaraf e- dilmesi düşünülüyordu.” Bölükbaşının aekibata maruz bırakılmşşı, Muhale- fet pertilerinin styasi emniyeti hakı- mından da Üzerinde husısiyot.lç dy- rulması gereken bir dâva Hâdisenin siyasi çevrelel'l düşün- düren diğer bir cephesi de, Osman Bölükbaşı tevkif olunursa, C.M.P. nin kuvvetinden ve mücadele Kabili- yetinden bir hayli kaybetmesi ihtima- liydi. Liderini ve 1 No, lu hatibını du- varların arkasına terk ettikten sonra Bireceği bir seçimde, C.M.P. bir hâay- h güçlük çekebilirdi. Osman Bölükbaşı hakkında Meclis ekseriyeti tarafından verilen kararın hukuki ve siyasi bünyemizde derin ve devamlı akisler uyandıracağı, şimdi- den tahmin edilebilirdi Barometrenin düşüşü.. Mecnsın havasından anlayanlar, Kırşehir. kagnunu görüşülürken, bir futtınanın yaklaştığını sezmişler- di. Fakat fırtınanın bir usul meselesi yüzünden çıkacağını ve cidd) talıribat yapacağını kimse tahmin etmenmişti. Maddelerin müzakereği tamamlan- bir milletvekilinin daha mümkündü. Son söz milletvekillerine ait olduğundan, miüzakerenin bu saf- hasında hilkümet adına kürsüden be- yan yapılmasına iç tüzük müsait de- Kildi. Fakat 110 uncu maddenin sara- hatine rağmen, İçişleri Bakanı Namık Gedik kürsüye gelerek Oımın Bölük- başıya hücum etmişti. C.M.P. millet- vekili, şalısına yapılan hücumyu cevap- landırmak isteyince de gürültü kop- m arasında karşılıklı bazı sözler sgrfe- dilmiş ve sıra kapakları vurulmuştu. Osman Bolükbaşı Üç celse için Mec- Laten çıkarılmış ama münakşşanın Koridorda da devam etmesinin önü- ne geçilememişti. Korıdordaki hâadise, Balıkesir mil- letvekili Ahmet Kocabıyıkoğlu ile C. M.P. lideri arasında cereyan etmişti. Kocabıyıkoğlunun — sıhhati hâdisgelerden uzak tutamadığı vaki idi. Hattâ bir defa, o vakitler bir hay- li şişman ve cüsseli olan Sırrı Atalagyı kucakladığı gibi kürsüden aşağı in- dirmişti! Fakat harcadığı gayret, Ah- met Kucabıyıkoğluna pahalıya mal olmuş Ve bir kaç dakika sonra fena- laşarak tedavi altına alınmıştı. Bu sefer ise, Osman Bölükbaşı ile Koca- bıyıkoğlu k sert bir. karyşılaşmş yapmışlar ve hatta birkaç yumruk dahi savrulmuştu. Siyasi fırtınalar Üyük Mecliste konuşan hıımlenn Şiddetli ve g$ğir kelimeler kullım melgri ve hatitö işi pasu — küvvetine

Bu sayıdan diğer sayfalar: