S-.İ N E M A Türkiye Bruxelles yolunda Gelecek yaz Bruxelles'de açılacak Dünya Sergisine katılmak için yapılan hazırlıklar silratle ilerlerken tıcaret sanayi ve çeşitli sanat kolla- nın yanısıra sinemavya da yer ve- rilmeqi zihinleri kurcalıyordu. İyi ha- zırlanmış birkaç film, Dünya Sergi- sinde Türkiye için propaganda hakı- mından büyllk bir fayda sağlıyabilir, memleketimizin tanınmasına yarıya- bîlirdı Sergi Hazırlık Komitesi bıımın n bir senoryo milsahbakası a karar verdi, dokuz kişiye bu müsnha- kaya girmeleri için davetiyve gönde- rildi. Bunlar İlhan Arakon, Litfi Ö, Akad, Lâle Oraloğlu, Halit Refiğ, Ya- şâr Kemal. Orhan Hançertlioğlu, Or- han Asena, Haldun Taner, İskender Cenap Ege idiler. Doğrusu istenirse bu dokuz kişi içinde qinomay)a doğ- rudan doğruya alâkası pek kimse vardı. qınenm) la nlâkaqı nlnıa— yan bir kim n de senaryo hazırlı- yamıyacağı nşlkârdı, Öte yandan se- naryo, yazılması için verilen müddet de pek kısaydı. Nitekim so- nunda her iki husus da, girişilen te- şebbllsün akim kalmasına yol açtı: Müsabakaya çağrılanlardan bir kısmı venlen mlld eti az bularak katılma- dılar. Bir kısmının hazırladıkları se- naryo tuılnkları_ komitece kahul edi- febilecek şeyler değildi. İlhan Arakon ile İskender Cenap Bsenin kte, gönderildik- kleri sekilde kabul editlmek imkânsız- dı. Üzerinde epey uğraşılması, yeni- den işlenmesi gerekirdi; . nitekim, ye- niden ele almaları için geri gönde- rildi. Böylece, Bruxelles Sergisine yol- lanacak filmin senaryosu için açılan müsabaka hiçbir milsbet — neticeye bağlanamıadan sona erdi. Sergi Hazırlık Komitesi, evvelce çevrilmiş filmlerden serişiye anderl- &i renkli film, Türkiyenin tarıhi a olojik eserlerini, turistik yerlerini si- nema şeridi Üzerine teshit eden can- sız bir fotograflar dizisiydi. Basın, Yayın ve Turizm Umum Müdürlüğü- nün hazırlattığı bir başka film İstan- ise Milletlerarası Dünya se- yircilerini ne bakımdan ilgilendirebi- leceği tamamiyle meçhuldü. Geriye, geçen yıl Berlin Festivalinde gilmliş ayılardan bh'ini kuznnun “Hitit Gü- neşi” kalıyordu. İstanbul Üniversite- Si tarufındnn hnınlııuırılım bu filmin, Dünya Serzgisi &ka toplaması pekâlâ mümkündü. ama lşin tuhaf ta- rafı şu ki bu sefer de seçim komitesi “Hitit Günesi” nin böyle bir alâka toplıyacağı hususunda mütereddit davranıyordu Bruxelles Sergisine bir yıl kala, sinema Ssahasındaki bu boşa çıkan ,Türk sinemasının feci du- rumunu hir kere daha ortaya koyuu- yordu. Devlet yardımına dayannn, sü- rekli olarak faaliyette bulunan h başına bir sinema kolu kurulma- dıkça hu meselenin halledilmesine im- kân yoktu. Sıncına sanatı, sinema e- seri ıismarlama ©avretlerle ortaya çı- kamazdı. Ama asıl anlaşılmıyan, an- laşılmak istenmiven taraf da buydu Filmcilik Chaplin'den haber 917 senesinde Chaplin'in ikt bobin- lik fılmlcrınden “The Immigrant - Göçme oynatıldığı vakit seyırcilet. işini cıddıye a&lan bir komedi sanatkâ. rTiyle karşılaştıklarını hemen anlı.mış- lardı. Filmin en tesirli sahnelerinden biri, göçmenlerin Birleşik Amerika- ya ayak basmak Üüzere oldukları sı- rada cercyan ediyordu: Eski Dünya- dan Yeni Dünyaya büyük Ümitlerle, rri ümit dolu hakışlarla bu hilrriyet ve demokrasi sembolünü seyrediyorlar- dı. Fakat bunun hemen arkasından yine aynı âbiıdenin önünde cereyan e- den ikinci bir sahne geliyordu: Bovyun- lımıa numaralar asılı — göcmenler, mrük memıırlnrı ve polisler tara- fından itiiip kak tülerek bir a_vvan sürüsü gibi dara- cık geçide sokuluyor, boyunlarındaki numaralar teker teker kantrol edili- yordu. O zaman, Yeni Dünya göç- menterinden biri olan şüpheci Şarlo, gözlerini ikinci defa kaldırıp Hürriyet Abidesine istifhamkâr bir bakış fiır- latıyordu. Chaplin 1921 de ilk Avrupa seya- hatine çıkmak Üzere New York'tan vapura binerken, gazete fotoğrafçıla- rından biri, helki de hu sahneyi hatır- lavıp, sanatkârdan Hütrriyet Âbide- si'ne veda öpücitkleri gönderir bir poz vermesini istemişti. Chaplın bu gü- ilnç pozu verme men reddetti. Ertesi glin, bir kıqım hasın u hare- keti kondıne göre tefsir edecekti. 1931 senesinde Chaplin ikinci Avru- pa seyahatine başlarken artık hiçbır fotoğrafcı ondan bu çeşit bir hiç dönmemiecesine avrılırken, snğıık ve resıııî bir nezaketten başka hiçbir hareketinde bıılunıılmamışt Adalet Hgkanlığı plin'in Amerikayaâ bir dön- mesine müsaüude edi lmlyeı.cğnm bil- irecekti. Fakat Chaplin New York'a bir kere daha dönecekti. Tıpkı "Güöçmen”" de olduğu gibi bu sefer de bir filmde ew York'ta görünecektir. kir bir sanatkâr olarak ÂAmerika'ya ilk ayak bastığı 1912 den sonraki tec- rübelerini akoetunxor»a son filmi "A Kinz in New York - New York'ta Bir Kral” da Chaphn'ın son yıllar- koyacaktır. “Asri Zamanlar”, “Dikt Verdoux” daki acı hicvine döndüşünü göstermektedir. ARİS,*9 ıuz!ııN 1957