Törenler Çocuğun yaşı Bu haftanın başında, bir - yıldön mü pek silik şekilde kutlandı. Bu D.P. nin kuruluş yıldönümüydü. Bü- tün tören Ankarada, Cumhurbaşka- nı Celâl Bayarın da bulunduğu bir baloya inhisar etti. Tesadüfen o gün kurucular aî'rı yerlerdeydiler. Adnan Menderes İst nb ldaydı, Refik Ko- raltan ise Mersi srar üzerine" evamlı konuşmalar ya pma la meş- guldü. Tabii bir dördüncü Kurucu da- ha vardı, ama Fuad Köprülü ile ar- kadaşlarının yolları çoktan ve bir daha bırleşmemecesıne ayrılmıştı. resmen kurulduğ Ocak 1946 t rıhını hatırlay nların, türlü hislerle dolmamaları imkânsızdı. An- karada Sumer sokağındaki kuçuk bir evde ilk günlerini yaşayan parti 1946 seçımlerıne orada girmi 1950'nin zaferine ise Kocatepedeki ikinci bi- inden pek azı hâlâ parti liderlerinin etrafındayı:lı. Re- fik Şevket İnce, ölümünden evvel es- ki arkadaşlarını beğenmediği yolla- Tİ ve VZİ t a0Ss- manoğlu elleriyle kurdukları partile- rinden atılmışlardı. Ken: dah: iktidardan önce çekilmişti. Müareşal yummamıştı. Bunlar, tanınmış isimlerdi. Ancak asıl tenhalık, isimleri bilin- meyen bınlerle ve binlerle 1946 De- ratmın partılerının içinde bırak- tıkları boşluk ileri geliyordu. O tarihlerde A an Menderes ve arka- al arkadaşlarına sahipti bun- lar onlar değildi. 11 sene, ınanılm z degışıklıkler yapmıştı. Nıtekım parti- , OY ınd. gün uşumu- zun tarıhçesı ni Burhan Belge yazdı. Rivayet muhtelif Y ıldonumunun bu sene başka bir yaşında" deniliyor, içer- de 12 yaşından bahsedılıyord Haki- miyet gazetesi ise partıye baglılıgını yaşı 13'e çıkarmakla mişti. Hakıkaten onun manşetınde D 3'uncüyaşı — kutlanıyordu. vayet muhtelifti. Çocuğun yaşını tam olarak öğrenmek için ebes sormaktan başka yapacak bir yoktu şey Ama ebesi Ankarada bulunamadı, Ismet Inonu İstanbula gitmişti. Kopan kıyamet Geçen haftanın sonundaki gün, partilerinin muteber organı Za- fer gazetesi, hem de birinci sayfa- sında büyük manşetlerle bir ismi ilân AKİS, 12 OCAK 1957 ettiğinde, bir çok Demokratın hali hakikaten görülecek şeydi. İsim Za- i birinci sayfa- dan "ne günlere kaldık, yarabbi" la- fından başka lâf çıkmıyordu. Man- şetler Adnan Menderes Hükümetinin Kıbrıs Anayasasını hazırlamak işini, mütehassıs sıfatıyla Prof. Nihad Eri- me havale ettiğini bilı:liriyordu Baş- ydi Memlekette, sayıları namutenahı ol- masa da, bır çok, hem kıymetli a- yasa mütehassisi, Profesörü vardı. nların hiç birini fikrinin alınma- sına lüzum hissedil iş -veya ken- dilerine itimad ©o mış-, — Lori dclifl'e'e karşı Prof. Nihad Erim çıkarılm O Prof. Nihad Erim ki ka bılgısızlığı seneler ve seneler gene ay- YURTTA OLUP BİTENLER Bakanıyken dahi Grubun karşısına siniz; hak elinizden uçar" der. mokratlar, dudaklarında hakikaten hazin bir bükülüş "Muhalefete Dış polıtıka hakkında bilgi vermediğimi- e hakla soyluyorlar, artık ışlerı- mızı bıle Nihad Erim'lere gör! uruyo- ruz" diyordu. Bundaki ıstırap verici istihzayı farketmemek imkânsızdı. D.P. artık "eleman" bulamaz hale daktan C.H.P. adayı olarak milletve- kili seçilen Sebati taman transfer mişti. Server Somuncuoglu “ik- tısadı bilgilerimden şu D.P. yifayda- landırayım" diye İktidar koluna takıl- D.P. nin muhalefetteki merkezi Eski çamlar bardak oldu nı Zafer'de iddia olunmuştu. Demok- ratlar Gene şkanlarının z i beşer nisyan ile malül prensıbını biliyorlar, İktidarın gari ketini o prensibe bağlıyor- ardı. Ama nisyanın bu kadarı!. Ge- çen haftanın sonunda herşey gosterı- yordu ki, hafıza-i beşer'deki nisyan kudreti mübalâğa edilmiştir. Zira Grupta alayıvâla ile düşürülen Sabık Bakanların tekrar aynı mevkilere getirilmesinin kaybolmadan Demokratların can damarına vuru- lan bu ikinci darbe, inanılmaz bir ak- sülâmel yaptı. Ağızlarda acı sözler dolaşıyordu. Kimi, kabahatin gene Demokratlarda olduğunu, içinde murakabe unsurunu kendi dilerine yol ettiklerini söylüyordu. Ah, nıçın vaktıyle Fethi' Çelikbaşlar ve un i düşünenler dinlenmemişti. Fethi Çelıkbaş, Menderesin kudretli mıştı. Şimdi de Nihad Erim Başbaka- nın Dış İşleri Müşaviri olmuştu. Bunlara baktıktan sonra Bütçe Ko- mısyonundakı müzakereler sırasın- da Hüseyin Balık'ın bir sözünü ha- tırlamamak imkânsızdı. Komısyonda başta ridun Ergin olmak üzere muhalıller bilgili, kitaplara ve ilme dayanan tenkidler yapmışlardı, İkti- dar hatiplerinin savunmaları ise an rek olsa bile- partili arkadaşları ha- raretle alkışlıyorlardı. Hüseyin Balık onlara bakmış bakmış ve şöyle demiş- ti: “—Bir Dem:ı okra , ilim zannedilen ral Ş seviniyorsunuz arkadaşlar.. Görünüz.