M U S İ Kİ Konserler Gulliver ve Telemann adece eserlerinin sayısı, Georg Philipp Telemann'a musiki tari- hinde bir yer sağlamağa yeterdi. 600 e Fransız stilinde uvertür, 44 pas- sion, 32 oratoryo, 40 opera, sayısız oda musikisi eseri, kantat ve motat . Eserlerinin müfredatını çı- karmak için çok gayretli bir müzi- kologa ihtiyaç olduğu şuphesızdı Kendisi bile bu işi yapmağa yanaş- mamı Telemann'ın tek meziveti, verımlıh— ği değildi. Kusursuz nadir rastlanan bir hayal zengınlıgıyle bes- leniyordu. Çağının musiki larını yakından takip ediyor, Fran- n tesirlerini, Alman ö- zıyle bırleştırıyor Haydn ve Mozart'- übunu hazırlıyordu. Ça- gında Bach dan daha önemli bir bes- . Memleketinde büyük rağbet ve itibar görüyordu. Leipzig'de Tho- maskirche kantorluğu vazifesi ancak, Telemann bu vazifeyi reddettiği için, ch'a verilmişti. Bir tarihçinin de dediği gibi Telemann "komple sanat- kâr"dı. Ölümünden sonra Telemann da, tıpkı bır Bach gibi, nisbi bir karan- lığa gömüldü. Bach'ı yeniden aydın- lığa çıkarmak için bir Mendelssohn'a ihtiyaç, vardı. Telemann ise "keşfedılmeyı beklemektedir. Telemann'ın giriştiği mühim işler- den biri de bir musiki yayım teşeb- büsüydü. "Der getreue Musik-Meis- ter" - Gerçek musikişinas - adını t şıyan ve iki haftada bir neşredilip abonelerine gönderilen nota mecmu- asına da bol bol eser yetiştiriyor ve böylece öteki besteleme — faaliyetini yorulmak bilmeden bir yenisiyle des- tekliyordu. Bu muada yer alan eserlerin eh çok dikkat çekenlerin- den biri "Gulliver Süiti" idi. İsmin- en de anlaşılacağı - gibi bu eser. Jonathan Swift'in meşhur masahn— hemdi. Swift'in masalı 1726 yılına aitti. Te lemann ise süitini, iki tan, tabiat tasvir eden, edebiyata el atan musikinin en güzel örneklerin— den birini vermişti. Bugün program musikisi denince akla önce XIX asır ve Berlioz, Liszt, rauss gibi beste- kârlar gelır Fakat bu çeşit musiki- nin öncesi de vardı. XVIHI. asır Pran- gasında tabiatıtaklit etmeyen beste- kârlar hoş görülmezdi. elemann'- ın da, Couperınlerın Rameau'larrn kapıldı a bu yan çizme i anlaşılıyordu. İki melo- di çalgısı için yazılmış Gulliver süi- tinde bestekâr, — Swift'in hikâyesinin tiplerini, cüce Liliput'ları dev Brob- dingnag'ları, vahşi Yahoo'ları vs. us- talıkla tasvir ediyordu. Yazı tarzı, seçtigi konudaki fantaziye tamamen ara, kullandığı 3/32, 1/24 gıbı olçuler birçok modern bes- tekârın bile zihnini çekecek cinsten- di. Geçen hafta "Gulliver Süiti", ve Tel Birliğinin bir konserinde, viyolonselle, — Beatrice ve Ses iki mann tarafından çalındı. Sa- natkârlar, Telemann'ın — musikisini bir oktav aşağı —nakletmişler, fakat cüceleri temsil eden kısmı tiz sahada bırakmışlar, devleri anlatan kısmı ise iki oktav aşağı taşımışlar, böylece Piyanist Mithat Fenmen Faydalanılmayan 32 maharet Ses ve Tel B üç tane zevk sahibi z : B konulara uygun sesleri bulmuşlardı. Telemann'ın Süiti, programdaki bir- çok ilgi çekici eserden ancak bir ta- nesiydi. İlk kısm TII. asır musi- kisine tahsis edılen programda Cou- perin'in iki viyolonsel için bir süiti Italyan bestekarı Carlo Tessarini'- nin, Telemann ve Couperin yanında pek soluk kalan, viyolonsel ve piyano için bir sonatı vardı. Max Reger'in ikinci kısmı açan so- lo viyolonsel süiti & inör) baş ağrıtıcı bir musikiydi. Fakat Hinde- in, her haliyle bir gençlik eseri olduğunu belli eden sonatı- (Op. 1 - rısınden) herhalde programın en ca— zip eseriydi. Hindemith'i kuruluk ve soğuklukla edenler anlaşılan u bestekârın, 1920'lerde yazdığı mu- sikiyi hesaba katmıyorlardı Devlet Konservatuarının — viyolon- sel öğretmeni olan ve her mevsım eti az iki konser veren mann, bu konserinde de kalıtelı bir çalgıcı ve üstün bir musikişinas ol- duğunu gösterdi. Sonatlarda Piya- nist Ferhunde Erkin bir enerji kay- nağı ve mükemmel bir icra arkada- şıydı. Bir kıyas irliği'nin bu konseri, ve ehil musiki— seviyeli bir programla halk huzuruna çıktıkları zevkle dinlenen, musiki yapabîleceklerini, böyle bir konserin her i değer taşıyacağını gosterıyordu iki gün sonra, çok daha geniş imkânlar- la hazırlanmış olması gereken bir onser veri Ankara Filarmoni Derneği'nin "Dördüncü Açılış Kon- Ses ve Tel Bırlıgının maksatla- rı musiki yapmak olan üç kışısıne mukabil, Ankara Filarmoni Derneği koskoca bir senfoni — orkestrasının —her nekadar programda ısmı be lırtıl vetlerini bir araya getirmişti. Bir pi- yanist, bir vıyolonıst bır cellıst iki bile, ne kadar güzel ve alâka çekici bir ydana getirebilirdi! Hal- buki ele ne geçtiyse, sıraya ve müna- sebete bakılmadan, eserlerin bütün- lüğüne aldırılmadan bir araya geti- rilmiş, progra e bir çeşit prog- m potpurısı bır kırlı çıkı meydana getirilmişti Yakışıksızlık bununla bitmiyordu. İkinci kısımda eherini'nin bir çello konsertosunun sadece ikindi ve üçüncü kısımlarıyla yetiniyordu. Bunu aryalar takip edı— yor, sonra Sedat Edi 'un mahut konsertosunun ikinci kısmını alıyor ve pro, gene bir arya ve bir şarkıyla sona eriyordu. Dürt yıl- dır, musiki mıza ne gibi tir faydası dokunduğu henüz anlaşılma- y eğin hareket hattını ta- yin eden efendiler, — afişlerine Korad gibi evgen gibi, Aran gıbı Fenmen gibi ta- nınmış Beethoven, Mithat sanatkârların, AKİS, 12 0OCAK 1957