YURTTA OLUP BİTENLER Millet Nakli mekân u haftanın ortasında, dünyanın mleketin bir süru karışık işi içinde zıhınler bır noktaya takıl- geri kalm n be- Ti hukumt Ankarada degıldı Ana— yasaya göre Türkiye Cumhuriyetinin başkenti Ankaraydı. Ankaradaydı. Kabıne toplantılarının Ankarada yapılması gerekirdi. Ama hükümet gene de Ankarada değildi, ziya hükümetin kudretli başkanı ka- rargâhını İstanbulda kurm Ha- kikaten geçen haftanın başından haftanın sonlarına kadar kesif sıyası faaliyet İstanbulda cereyan etti. Baş- bakan Adnan Menderes Başbakanlık- tan ziyade Babıâlide çalışmayı ter- eder görünüyordu t işle- rının görülmekte devam ettıgınden zerrece şüphe yoktu; hükümet baş- anının mesaisi bunun deliliydi. ki Anayasa Türkiye faaliyetin Ankarada mesi gerekirdi. New York da Ame kanın en büyük ve en canlı ama, icra organının başında b hiç kimse şimdiye kadar işleri Was- hington'dan başka yerden tedvire kalkmamıştı Hâdisenin bazı basit zıhınlerce kü- çümsenmesi i. — "Çalışı da, ede çalışılırsa çalışılsın" dıye dü- şünülebilirdi. Ancak m sade değildi. Hükümet İstanbul a gitmesi ve memleket rini oradan ıdareye tevessülü bir ekip çalışmasını imkânsız kılıyo Hal- buki hükümetin bır old uğu, muşterek mesulıyete sahıp bulundu- ğu herkesin malüm Bir kabine toplantısının yapıldıgını uzun zaman- danberi duymuyo rduk Zaten bu top- lantıların hafta içinde bir muayyen bulunmaması büyük eksiklik- dahi olsa Babiâliye i eklenince i ahzuru artıyordu. Ele alınan meselelerden Kıbrıs dâvası bir politika meselesi € dilmiyordu. âdise, O Zzav n ayrı yerde si- yâsi faahyet göstermesi, bizden ka yerde âdet değildi. âdet yeni yeni kendini belli ediyordu. Ama, mahsurlar ortadaydı w - 'N a -© 'a o £ Adnan Menderesin fiziki veya ruhi sebeblerden dolayı İstanbulu tercih i mümkündü. n ol- duğunu da kabul etmemek imkân- sızdı. Ne var ki böyle hallerde hükü- me Başkanının, meselâ İngiltere 4 Başbakanının yaptığı gibi kısa bir istirahat alması, fakat hükümet i lerinin normal çerçeve içinde devamı elbette ki şayanı temenniydi, üstelik Anayasanın ruhunun emrettiği de, aslında buydu Kıbrıs Türk tezi eçen haftanın ortasından bu haf- tanın başlarına kadar, siyasi fa- aliyet bakımından Türkiyenin en ha- raretli verı İstanbuldaki — vilâyet bi- nasıydı. assa valinin odası, haki- katen kesif çalışmaya sahne oluyor- du. Elde başlıca iki mesele vardı. Bunların birincisi, imar faaliyetiy- di. İkincisi Kıbrıs işiydi. İmar faali- yeti, mevsim dolayısıyla bir küler faaliyet" haline gelmişti. İstan- H Bılhassa İngiltere. Müstemlekeler Bakan Türkiyeye — gelmesinden Sonra Başbakanın Nihad Erimle isti- şareleri sıklaşmıştı. İngilizlerin açık- ladıkları Anayasa tasarısına karsı ürkiyenin görüsünü hazırlamak va- zifesi, bir siyasi muşavır sıfatıyla Nihad Erime verilmişti. C.H.P. ikti- darının son Başbakan muavını bilhas- sa Radciiffe raporunu g mış Anayasa tasarısının maddelerı üze- rinde durmu limatı ve direktifleriyle taslağım — tesbit etmişti, stanb son rotuşlar yapıldı. ulda Türkiye Adanın çi Adnan Menderes bundan, Fark O- teldekı basın toplantısında "İngiliz teklifi" diye bahsetmişti ama, aslın- a böyle bir teklif mevcut değildi; bu, Başbakanın bir dil sürçmesi ol- Babiıâli'den bir görünüş Karınca bul halkının bile alâkası, o noktadan ayrılnuştı. Fakat Kıbrısı üzerine na- zarları çekmekte devam ediyordu. Bütün bu hafta boyunca gazeteler dört adamın isminden bahsettile Bunlar Muharrem Nuri Birgi ile Nı— had Erim ve Fazıl Küçük ile Faiz Kaymaktı. Fakat hepsinin üstünde nan Menderesin kuvvetli şahsiye- tinin izi sezılıyordu Geçen haftanın; sonunda, d Erimin Ankaradan lstanbula gelmesiyle — faaliyet res- men açılm . iktidarının son Başbakan muavini ve Ulus'un es- ki "siyasi müdür"ü hayli zamandan beri Adnan Menderesin emri altında Dış politika müşaviri olarak çalışı- yordu. Nihad Erim, İstanbula hare- ketine tekaddüm eden haftalar bo- yunca Dış İşleri Bakanlığında, dos- yalar üzerinde tetkiklerde bulunmuş- yuvasına döndü malıydı- Avam Kamarasında — sarfe- dilmiş bir sozden ibaretti ve hiçbir hu- kuki kıym bakımdan Turkıyenın taksımı bir ciddi — teklif haline getirmesi lâzımdı. Bundan başka — Radciiffe — raporu esaslarına göre hazırlanmış tasarısını tatminkâr bulmuyorduk. Cumhuriyet Hükümetinin kanaatin tasarı Adadaki Türk ekallıyetın hak— larını kafi teminat altına a Nihad Erim en çok veto müessesesi inde ll Anayasa Türk ekalliyetle ilgili kararların Kıbrıs Meclisinden mevcut altı Türk millet- vekilinin en az dördünün muvafaka- tıyla çıkabileceğini derpiş etmişti. ma bunun ciddi bir temınat olmadı— ğı ortadaydı. Tek teminat, ekal- liyetin haklarım doğrudan doğruya veya dolayısıyla alâkadar edebilecek AKİS, 12 OCAK 1957